English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Toilets

Toilets traducir turco

1,146 traducción paralela
And if you listen real carefully you can still hear them gnawing away at the apples and splashing in the toilets.
Ve dikkatlice dinlerseniz hala elmaları kemirip tuvaletin etrafına attığını duyabilirsiniz.
The one you screwed in the toilets, remember?
Tuvalette düzüştüğün adam, hatırladın mı?
I didn't use to pick up men in filthy public toilets.
Kirli, umumi tuvaletlerden adam toplamaya alışık değildim.
I always wanted a nosy in the men's toilets. Phwoar!
Hep erkekler tuvaletine girmek istemiştim.
I must've cleaned half the toilets in the state.
Eyaletteki tuvaletlerin yarısını temizlemişimdir.
The toilets are filthy.
Tuvaletler de kirli...
" Toilets in French camping sites, there we go.
"Fransız kamplarındaki tuvaletler, işte oldu."
- The toilets flush all by themselves.
Tuvaletler kendiliğinden temizleniyor!
We just wander around, smelling of Rogaine and gin until finally, we fall off our toilets and die.
Buram buram cin ve saç çıkartan krem kokumuzla etrafta dolanıyoruz. Ta ki klozetlerimizden düşüp ölünceye dek.
The pay is good, I got dental and private access to one of the great handicapped toilets in the city.
Maaşı iyi, dişçi hizmetim var ve şehirdeki en iyi özürlü tuvaletlerinden birisine özel giriş hakkım var.
He cleans toilets.
Tuvalet temizler.
You think I'm gonna spend the rest of my life cleaning toilets?
Hayatımı tuvalet temizleyerek geçireceğimi mi sandın?
- Are those the toilets?
- Bunlar tuvalet mi?
It's the only home I trust, all the others are toilets.
Tek güvendiğim bakım evi bu. Geriye kalanlar işe yaramaz.
The whites would onlyl et me in to clean the shit out the toilets!
Beyazlar benim yalnızca tuvaletlerden bok temizlememe izin verirlerdi.
- Maybe you can clean the toilets.
- Belki sen de tuvaletleri temizlersin.
The toilets?
Tuvalet?
There's colored churches and toilets.
Siyahlar için kiliseler ve tuvaletler var.
Whats safe about picking up men in toilets?
Tuvaletlerde birilerini bulmanın neresi güvenli?
I didn't get a chance to thank you in the toilets.
Tuvalette olanlar için... Teşekkür etmeye fırsat bulamamıştım.
Sure, shower heads, toilets, Pete showed me, it's really very simple wow, I'm very impressed, I'll keep the music down
eğer Lauren aradığın kızsa, onu "gönül eğlendirdiğin kız" olarak ziyan ediyorsun. Böylece "aradığın kız" olma yarışını kaybediyor.
Look at all these toilets. And just inches from your bed.
Şu tuvaletlere bak ve yatağından bir karış ötede.
You'll be inspector of toilets by the time I'm finished with you!
Seninle işim bittiğinde metronun tuvalet kontrolü olacaksın.
I eat ffom gafbage cans, dfink ffom public toilets.
Çöp bidonlarından yiyip, tuvaletlerden içiyorum.
Mister, the toilets!
Bayım, tuvalet?
- The toilets!
- Tuvaletler!
I have gonna spend rest of my life in a small wooden room with two toilets and the stupidest man in the world.
Tanrım... ömrümün geri kalanını iki tuvaletli, küçük bir ahşap odada dünyanın en salak herifiyle geçireceğim.
Calling me "professor" and ordering me to clean his toilets.
Bana "profesör" derdi ve tuvaletlerini temizletirdi.
But for some party, I take his money to clean his toilets.
Ama şimdi tuvaletini temizleyeceğim.
You're not cleaning his toilets.
Ne tuvaleti?
We'll get a couple of toilets, food cookers, maybe a puppy.
İki tane tuvaletimiz, fırınımız belki de yavru köpeğimiz olacak.
They've got toilets in which no one's ever had sex.
Buradaki tuvaletlerde kimse sevişmemiştir.
Okay, but I'm going to need special pulleys and slides to get around the office and between floors and a customized keyboard and, uh, uh, lower toilets- - much lower.
Tamam ama şirketin etrafında ve katlar arası dolaşmak için özel makaralara ve kaydıraklara özel bir klavyeye ve alçak tuvaletlere, çok alçak tuvaletlere ihtiyacım var.
Okay, I can put the swamp here, a butt-rubbing tree over here, lower these toilets...
Bataklık şuraya, kıç silen ağaç şuraya, şu tuvaletler alçalacak.
Your psych-out routines won't work. They're more afraid of their toilets right now than of you. Good thinking, Best.
Bence senin yöntemlerin onlara sökmez çünkü tuvalette su akmaması, onları senden daha çok korkutuyor.
The toilets in coach are barely ventilated closets.
Uçaktaki tuvalet daracık bir kabin.
They recruit for it. They have unlimited budgets, air conditioning... parents who care, toilets that work.
Sınırsız bir bütçeleri, klimaları, geleceklerini önemseyen velileri çalışan tuvaletleri var.
They bumped into each other the first time in the station toilets where Nene used to go for sex.
İlk toslamaları, Nene'nin seks için gittiği istasyon tuvaletinde gerçekleşti.
The toilets at Constitucion, the jobs, the road, cheap hotels, getting undressed,
Bana bazı şeyleri hatırlatıyor. İstasyon tuvaletini, işleri, yolları ucuz otelleri, soyunmayı,
Can you see me selling toilets and windows for the next 40 years?
Sence ben de gelecek 40 yıIımı banyo malzemeleri ve cam satarak geçirsem nasıI olur?
I can't even piss in public toilets.
Umumi tuvaletlerde çişimi bile yapamıyorum.
Prison toilets are all open, so people can see everything.
Hapishane tuvaletleri hep açıktır, bu yüzden insanlar her şeyi görebilir.
Live in our camps, eat our food, and still couple off jobs, pick up spome trash, mow tha lawn, force some toilets, and you get your Euphoria.
Kamplarımızda yaşıyorlar yemeğimizi yiyorlar ve çalışıyorlar. Çöpleri topluyor, çimenleri biçiyor tuvaletleri temizliyorlar... ve euphoria'yı alıyorlar.
... The toilets are hideous.
Kesinlikle kullanamam.
Where are the chemical toilets? I don't know.
- Jack, kimyasal tuvaletler nerede?
- lf you'd rather go home and scrub toilets or make beds or....
- Bunun verine eve gidip tuvaleti temizlemek, yatakları yapmak falan istersen...
I do toilets and I do windows.
Tuvaletleri ve camları temizlerim.
Amira, can we get portable toilets and maybe some air freshener?
Amira, birkaç taşınabilir tuvalet ve tuvalet spreyi alabilir miyiz?
Well, I just assumed that one of the toilets had overflowed.
Tuvaletlerden birinin taştığını sanmıştım.
He still had to spend vacations working at the company and he says, if you're stoned enough, scrubbing toilets can be a zen-like experience.
Kafan yeteri kadar dumanlıysa tuvalet temizlemek Zen Budizmi gibiymiş.
Will there be toilets?
Orada tuvalet var mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]