Turn here traducir turco
1,887 traducción paralela
Turn here.
Dön.
Turn here.
Burdan dön.
Turn here through that tunnel.
Buradan tünele gir.
- Turn here.
Dön şuradan.
I'm here to help ya turn the tables on Mac and Dennis.
Mac ve Dennis konusunda sana yardım etmek için buradayım.
Or you be a man And you turn yourself in when they get here.
Ya da adam gibi davranıp teslim olursun.
I think it's my turn to be here for you.
Şimdi sıra bende.
You need to turn left here.
Buradan sola dönmen gerekiyor.
You can't just turn up here.
Stephanie, haber vermeden öylece gelemezsin.
We're going to turn the tables here.
Bir saniye bekle. Rolleri değiştireceğiz.
Turn left here.
Buradan sola dön.
Maybe we shouldn't be out here, maybe we should turn back
Belki de burada olmamalı, geri dönmeliyiz.
Sixty-five light years from Earth turn on your TV here and you'd pick up Hitler's Berlin Olympics
Dünya'dan 65 ışık yılı uzaklığındayız. Televizyon sinyalleri Hitler'in, Berlin Olimpiyatlarında yaptığı konuşmaya dair veriler taşıyor.
Hey, turn your head over here.
Hey, kafanı bu tarafa çevir.
You all tell the rest here to turn themselves in tomorrow and mend their ways.
Buraya gelen diğerlerine de söyleyin yarın kendilerine gelsinler ve yollarını düzeltsinler
Here, the setting is ideal, the view great, and the north winds shall carry the echoes of our battle to the ears of bards whose songs will turn us into a legend! Oh!
Manzara burada güzel, şartlar da uygun ve Kuzey rüzgârları destansı mücadelemizin yankılarını bizi efsane yapacak olan ozanların kulağına taşıyacak...
In order to turn out this good must be spent a lot of time down here I am.
Bunda profesyonelleşmek için burada tek başına saatler harcamalısın.
Turn right up here!
Buradan dön!
Here comes the turn card.
Sondan bir önceki kart açılıyor.
Okay, here comes the turn card.
Sondan bir önceki kart açılıyor.
Just pull out here, and make this U-turn.
Buradan hemen çık ve U dönüşü yap.
And then you turn on the lamp here.
Ve sonrada buradaki lambayı açıyorlar.
Turn right here, right here.
Sağa dön buradan, sağa.
Anyway, supposed to turn up to court here in two days.
İki gün içinde mahkemeye çıkmak zorundayım zaten.
Contributions are up, and here's an interesting aspect Eliott Gast, there's been a turn of tide in you favour.
Aidatlar artıyor. İşte ilginç bir durum, Eliott Gast. Senin de yardımınla işler yoluna girdi.
Turn right here, dude!
Sağa dön, ahbap!
But it ain't no need them coming all the way over here, got to turn around, go back.
Buraya kadar zahmet edip aynı yolu geri dönmelerine gerek yok.
Here, just turn around here.
İşte, şöyle dönün.
Do you mind if I turn this shit off here?
Şunu kapatabilir miyim?
A gentleman at the train depot told me the way to the cable station. But I've forgotten whether I turn to the left once I reached here or to the right.
Tren garındaki bey, kablo istasyonunun yolunu tarif etmişti ama buraya geldiğimde sağa mı sola mı sapacağımı unuttum.
Now, I can't promise you anything, but if you'll bring Tara back here and turn yourself in, I'll do my best for you.
Şimdi, sana söz veremem ama Tara'yı buraya getirirsen ve sen de dönersen elimden gelenin en iyisini yaparım.
It seems so long ago that the clockwork of events that led me here began to turn.
Buraya düşmeme sebep olan olayların üstünden çok uzun zaman geçti sanki.
Okay, to prove you're right, I'll do one of your stripteases right here, when you turn up here and show everyone your boobs.
Peki, haklı olduğunu ispatlamak için eğer sen buraya gelip memelerini gösterirsen ben de strpitiz yapacağım.
Just turn up here, please.
Şuradan sağa dön, lütfen.
Turn right here.
- Buraya dön!
So here she is now to turn it on.
İşte şimdi ışıkları yakacak.
Turn round and get out of here.
Döndürün arabayı ve gidin buradan.
And as soon as you came here you started to turn into a lion.
Sen de buraya gelir gelmez bir aslana dönüşmeye başladın.
So listen, why don't you turn around, walk away, no one will even know you were here.
Belanı buldun ezik. Dinle, şimdi arkanı dön, ikile ve kimse buraya geldiğini bile bilmesin.
The only way to find the people are going around here... And turn north into the forest.
Bir köy bulmanın tek yolu nehri takip etmek ve sonra da orman içinde kuzeye dönmek.
- I don't know. Here, you can turn if you want.
İstiyorsan bunu alabilirsin.
He risked his career, his home and now you just turn your back on him and leave us out here.
Kariyerini, evini tehlikeye attı şimdiyse ona sırt çevirdiniz ve bizi ortada bıraktınız.
Here they come around the turn.
Bu onların canlanmasını sağlıyor.
Oz, turn left up here.
Oz, buradan sola dön.
Turn left up here!
Buradan sola dön!
Right here, turn left!
Burası, sola dön!
Your mama would turn over in her grave if she were here to see this.
Annen bu günleri görseydi, mezarında kemikleri sızlardı.
Turn up here!
Buraya dön!
Okay, get ready, we're gonna turn left up here.
Tamam, sıkı durun. Buradan sola dönüyoruz.
I was transferred here to cut costs, cut frills, and basically turn this country club back into a prison.
Ben buraya maliyetleri azaltmak, ihtişamı bitirmek, yani bu şehir kulübünü tekrar hapishaneye çevirmek için gönderildim.
If I turn this, then this can go in here.
Bunu döndürürsem, bu şuraya girebilir.
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20