Two down traducir turco
4,313 traducción paralela
And then, I think if you move these two down, you'll make another chord there.
Ve sonra, bence şu ikisini aşağı taşırsan bir başka akorda ulaşacaksın.
We got to get these two down the mountain right away.
Buradan hemen gitmeliyiz.
If you say another word, I'll set two bulls free in your house... will strip your whole family down in public.
Bir kelime daha ederseniz, Evinize 2 boğa salacağım... ve sizi milletin içinde soyup soğana çevirecekler.
Walk down memory lane? Two sad old farts talking about lost love?
Geçmişi yâd etmek iki yaşlının kayıp aşklardan bahsetmesi...
Down by two points.
İki puan aşağıda.
It's you locking me down here for two days.
Sorun iki gün boyunca beni burada hapsetmen.
Charlie Goodson, I live two houses down.
Ben Charlie Goodson, iki ev aşağınızda yaşıyorum.
Look, I know you're worked up because we're down by two and we should be beating these guys like a rented donkey.
Bak, biliyorum telaşlısın çünkü iki sayıyla gerideyiz ve kiralık bir eşek gibi bu çocukların pestilini çıkarıyor olmalıyız.
I suppose I'm here really because, two years ago, I let a friend of mine down... badly.
Sanırım burada olmamın asıl nedeni, iki yıl önce bir arkadaşımı hayal kırıklığına uğrattım feci şekilde.
A single playing card, folded elegantly down the center and torn into two pieces, shown on the front and the back.
Bir oyun kartı zarifçe ortadan katlanmış ve iki parça olacak şekilde yırtılmış. Ön tarafı ve arka tarafı gösterilmiş.
Two hours, 20 minutes since he started shivering to go down two degrees.
Titremeye başlayıp vücut ısısı 2 derece düşeli 2 saat 20 dakika oldu.
They've narrowed it down to one of two places, one just outside Sangatte and one in an industrial park in Rety.
İki mekana kadar indirgediler. Biri hemen Sangatte'in dışında, biri de Rety'deki endüstriyel bir parkta.
You two can sit down and get to know each other a little better.
Siz oturup birbirinizi daha ayrıntılı tanıyabilirsiniz.
As long as this matter doesn't cool down.. .. let those two stay inside.
Bu ikisi içeride olduğu sürece bu işler zor düzene girer.
Strike me down, I come back two times stronger.
Beni alaşağı edersen, iki kat daha güçlü olarak gelirim!
- Two blocks down.
- İki blok aşağıda.
Now, to cover the additional 6 % that we do need to cut, I am going to have to close down two more houses.
Şimdi de % 6'lık açığı kapatmak için iki istasyon daha kapatmam gerekiyor.
Two-Adam-20, 11-99! Officer down!
2-Adam-20, 11-99 Polis vuruldu!
Two women walking down the aisle?
Bu iki kadın evleniyor mu?
She's shut down three of our supply centers for human subjects in the last two months.
Son iki ayda üç insan tedarik merkezimize el koydu.
I heard he opened two new speaks down on the Gold Coast.
Gold Coast tarafında iki yeni kulüp açmış diye duydum.
And just as the two of you are sitting down to enjoy it... - you break up with him.
Oturup yemeğin tadını çıkarırken ondan ayrılacaksın.
Just for a month or two, until things cool down.
Sadece bir iki aylığına, olaylar yatışana kadar.
Something that'll change the facts on the ground... just enough... so two countries that haven't been able to communicate for over 30 years except through terrorist actions and threats... can sit down and talk.
Gerçekleri değiştirecek şeyler. Birbirileriyle 30 yılı aşkın süredir, terörist faaliyetler ve tehditler dışında iletişim kuramayan iki ülkenin oturup konuşmasına yetecek şeyler.
Look, you're behind one of these two doors and we have more than enough firepower to take down both.
Bu iki kapıdan birinin ardındasınız ve ikisini de alaşağı etmeye yetecek kadar mermimiz var.
If you two weren't acting like babies down there, none of this would have happened.
Eğer ikiniz orada bebek gibi davranmasaydınız bunların hiçbiri başımıza gelmezdi.
It takes two of us to hold her down at bath-time.
Banyo zamanı onu tutmak için iki kişi gerekiyor.
I mean, there's a municipal recycling facility two minutes down the road.
Yani yolun iki dakika aşağısında belediyenin geri dönüşüm tesisi var.
[Rick Baer] You could get out of work totally angry, take a little ride, and boy you don't get two miles down the road, and all of a sudden, you've let go of all of that stress, all that anxiety,
İşten siniriniz tepenizde çıkmış olabilirsiniz, kısa bir sürüşe çıkın, 2 mil gittiğinizde her şey birden oluverir, tüm o stres, endişe bir anda kaybolur ve şimdi...
You don't have the right to have your two buddies hold her down while you kick her in the ribs!
İki kişi kızı tutarken karnını tekmeleme hakkın yok!
We also think someone's been feeding him information, so we released false intelligence and tracked it, which we think narrows it down to these two.
Ayrıca içeriden birisinin ona bilgi akışı yaptığını düşünüyoruz. Yalan istihbarat yayıp takip ettik ve ihtimalleri bu ikisine indirgedik.
Two murderers down.
- İki katil gitti.
And, look, if you're still not comfortable with the numbers, you just double down. You get two weeks, sell that second week, boom, you're vacationing for free.
Ve, bakın, hala rakamlardan memnun değilseniz, yarıya düşürebilirsiniz 2 hafta alırsınız, 2. haftayı satarsınız, boom, sizin tatiliniz bedavaya gelir.
The two boys that did this broke the window there before knocking down the door.
Çocuklar kapıyı kırmadan önce bu camı indirmiş.
One, two, head down, one, two.
Bir, iki, baş aşağıda, bir, iki.
Now, look, I understand some serious shit has gone down between the two of ye.
Şimdi, bak, anlıyorum ciddi bok aşağı gitti siz ikisi arasında.
Oh, dang. These two will stay and slow you down even more.
Bu ikisi burada kalıp seni biraz daha yavaşlatır.
You had two opportunities to return to the DGSE, and you turned them both down.
Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü'ne dönmen için iki kez fırsat geçti eline ama ikisini de geri çevirdin.
Two pats down.
- İki kere düzeltip otur. - Yeniden.
Two pats, down!
İki kere düzelt, sonra otur!
And right now it looks like it's come down to a two man race.
Ve şu anda iki kişi yarışın dışında kaldı gibi görünüyor.
So, two people held her down and broke both her arms.
Yani iki kişi onun kollarını tuttu. Böylece kolları kırıldı.
I mean we've hiding out down here for two years.
Yani iki yıldır burada saklanıyoruz.
You know, when I was being held down, afraid my powers were going to be stripped, I thought about how we spent the last two years.
Esir tutulurken ve güçlerimi alacaklarından korkarken son iki yılı nasıl geçirdiğimizi düşündüm.
- I've placed six two-man SUVs at multiple extraction points down four main auto-routes.
- Dört ana çıkış noktalarına altı adet iki kişilik SUV jeeplerinden yerleştirdim.
They all boil down to two basic steps- - a stunning move to stop your target from crying out and a subduing move to keep him quiet.
Hepsi iki temel adım üzerine kurulu - yaygara koparmasın diye hedefi durdurmak için sersemletici bir hamle, ve sessiz kalmasını sağlayacak baskılı bir hamle.
If two of us lay down enough cover fire, it should be enough for the other one to get out.
Eğer ikimiz yeterince koruma ateşi açabilirsek, birimizin çıkması için fırsatı olacaktır.
Our report begins with a firefight in Afghanistan's Hindu Kush that separated two Marines from their pinned-down unit.
Haberimiz, Afganistan'da Hindikuş'taki bir çatışma sonucunda birliğinden... -... ayrı düşen iki donanma piyadesinin hikâyesiyle başlıyor. - 3'ü gir.
OK, you guys get to the Market, you two get down to the hospital, see if you can coax anything out of Idaris John.
Tamam, sizler Market'e gidin, siz ikiniz de hastaneye, bakalım Idaris John'dan bir şey koparabilecek misiniz?
I'd like to get it down to two.
Bunu iki saat yapmak istiyorum.
These two we've kept sedated. That's the killer one down there.
Bu ikisine yatıştırıcı veriyoruz.
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the stairs 50
down the road 38
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down the stairs 50
down the road 38
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
downing street 23