Type stuff traducir turco
120 traducción paralela
[Roosa] It's 2001 type stuff.
Sanki "2001" deymişiz gibi.
Middle-of-the-road-type stuff.
Orta yol birşeyler.
Pension plan type stuff, you know?
Emekli maaşı planı falan olan, anladın mı?
FBl-type stuff.
FBI işleri.
So maybe just some on-top-of-the-clothes type stuff?
Belki sadece üst taraflardan ha?
B-52-type stuff.
B-52 türünden şeyler.
- Scuba-type stuff.
- Scuba tarzı işler.
You know, handyman, busboy, bar back, security-type stuff.
Ayak işleri, komi, barmen, güvenlik tipi işlere yardımcı oluyor.
I'm talking about James Bond-type stuff, you know?
Ben James Bond tipi şeylerden söz ediyorum. Anladın mı?
I swear, it was like Guinness Book ofRecords type stuff.
Yemin ediyorum, tıpkı Guinness Rekorlar Kitabı gibiydi.
I gave Manex all the creature work and bullet time-type stuff.
Manex'e bütün yaratık ve kursun hızı sahneIerini verdim.
A little haunting-type stuff.
Biraz hayalet tipi bir şey.
Well, you go on now I got me important hero-type stuff to do
Şimdi gitmelisin. Benim çok önemli kahramanca işler yapmam lazım.
Burnings at the stake, your basic Inquisition-type stuff.
Kazıkta yakılanlar, standard engizisyon usulleri.
Them shits is like, uh, military-type stuff, right? That's not military-type shit.
Kafanın karışmasını ve bu konuşmayı bekliyordum.
Got some clarity issues. Did some home-invasion, sodomy-torture type stuff.
Ben de onu yanıma aldım ve bir çok işkence aletini gösterdim ona
You know that billboard out in front of the United Church in Bradford, they post all that biblical-type stuff?
Bradford Kilisesi'nin İncil ile ilgili yazılarının olduğu dışarıdaki ilan panosunu biliyorsunuz değil mi?
Veronica. Aren't you supposed to be at school, doing schooly type stuff?
Okulda olup derslerinle ilgilenmen gerekmiyor mu?
- No, but there's a guy on the reservation now, who's been locked up more than a few times for demonstrations, resisting arrest, mostly political protest type stuff.
Bölgede yaşayan biri var. Çoğunlukla izinsiz gösteriler ve polise direnme nedeniyle gözaltına alınmış. Çoğunluğu siyasi içerikli olaylar.
Well, I'm board certified in cardiothoracic surgery, but the last few years have been more triage type stuff.
Lisanslı göğüs kalp ve damar cerrahı ama son birkaç yıldır daha çok hasta sınıflandırma gibi şeylerle uğraştım.
Some pretty terrific parenting- - real mother-of-the-year type stuff.
Müthiş bir ebeveynlik örneği, gerçek bir yılın annesi hikayesi.
You know, entrepreneurial-type stuff.
Bilirsin, girişimcilik işleri falan.
This other stuff, marriage, a nice little home with roses around the door, you're not the type.
Diğer şeyler, evlilik, Kapısının önünde gülleri olan küçük güzel bir ev, Senin tarzın değil.
She's the type that's conscientious about petty stuff.
Bazı ufak alışkanlıklara sadıktırlar.
I mean, I love him and all that type of stuff.
Yani tabii ki onu seviyorum, önemsiyorum.
And the sun was shining... and it was nice... and all that type of stuff.
Güneş pırıl pırıl parlıyordu... her şey güzeldi... falan filan.
Sometimes I've thought I'd like to mimeograph a page that listed my age... where I went to school, my favorite color... my most embarrassing moment, what I do for a living... all that type of stuff.
Bazen yaşımı, hangi okula gittiğimi, en sevdiğim rengi... hayatımın en utanç verici anını... ne iş yaptığımı falan bir liste yapıp... fotokopisini çekmek istiyorum.
This was supposed to be a no-rough-stuff type deal.
- Bunun şiddet içermeyen bir anlaşma olması gerekiyordu.
I mean, I don't feel comfortable talkin'about stuff like that'cause I think it makes me look like a low-type person.
Yani demek istediğim, bu tarz şeylerden bahsederken kendimi rahat hissetmiyorum. Çünkü bu beni düşük sınıftan bir insanmışım gibi gösteriyor.
Audrey handles this type of stuff.
Bu tür işlerle Audrey ilgilenir.
What type of stuff?
Ne tür işler?
But demon stuff aside, I just never thought of myself as the marrying type.
İblis olayları bir yana, kendimi evlenirken hiç düşünmedim.
Good, because I have to type all this stuff up tonight.
Güzel. Çünkü bu gece bunları daktiloya geçmem gerekecek.
What? Like, David, Sistine Chapel, the Mona Lisa? That type of stuff?
Sistine Kilisesi, Mona Liza, öyle şeyler mi?
Typical crazy-man-at-a-fair type stuff.
Karnavallardaki deliler gibi işte.
All that type of stuff. Do you know what I mean?
Bu tür şeyler.
What about the size, type, shape and stuff?
Peki ya boyutu, şekli bu tür şeyler?
Look, man, can't you cut me some type of break on this stuff here?
Bak dostum, biraz indirim yapamaz mısın?
It's the type of stuff we're looking for.
Tam da aradığımız gibiler.
Hall has people do that type of stuff for him.
Hall'un bu gibi işleri yapması için adamları var.
The type of stuff you guys tell all day. You know?
Sizin şu her gün yaptığınız türden birşeyler anlarsınız ya?
This is the type of stuff the CIA does. In Baghdad.
CIA Bağdat'ta da bunu yapıyor.
Besides, I gotta tell you I didn't think you were the type to believe in this kind of stuff.
Ayrıca böyle şeylere inanacak biri gibi de hiç görünmüyordun.
Hey. See, that's exactly the type of high-tech stuff
Gördün mü, tamamen yüksek teknoloji ürünü.
( Rich on Computer ) That's exactly the type of high-tech stuff
Tamamen yüksek teknoloji ürünü.
- Government, undercover type of stuff.
- Hükümet, üstü kapalı işler.
After our tambourine jam, they gave me some literature, but I'm not the type easily sucked in by that stuff.
Doğaçlama tef çaldıktan sonra bana bazı kitaplar verdiler, ama bu tür şeylere kolayca kanan biri değilim.
But the other type? The personal stuff?
Ama öteki tür sohbet kişisel olan?
Dad doesn't look like the type to read labels, he's probably buying stuff packed full of hormones.
Babası etiketleri okuyacak bir tip değil. Muhtemelen hormonla dolu ürünleri satın alıyordur.
We never use home phones for this type of stuff. Never.
Bu mal işleri için ev telefonlarını asla kullanmayacağız.Asla.
That's the type of stuff you see, you know, in third world countries.
Üçüncü dünya ülkelerinde gördüğün şeyler bunlar.
stuff 485
stuffed 27
stuffing 22
stuff happens 27
stuff like that 238
stuff it 26
stuff and nonsense 20
type thing 40
stuffed 27
stuffing 22
stuff happens 27
stuff like that 238
stuff it 26
stuff and nonsense 20
type thing 40