Underestimating traducir turco
216 traducción paralela
I'm not underestimating the value of their animals.
Aldıkları hayvanların değerini küçümsemiyorum.
Aren't you underestimating us a little bit and Brad even more?
Bizi bir parça, Brad'i ise daha fazla yabana atmıyor musun?
Or perhaps you're underestimating me.
Belki de beni hafife alıyorsun.
We keep underestimating you.
Sizi küçümseyip duruyoruz.
Maybe I've been underestimating him.
Belki de onu küçümsedim.
You're underestimating yourself, kid.
Kendini küçümsüyorsun, evlat.
One last step, and then, when I take power, they will be pulled down and ground into dirt for what they did to you, and what they did in so contemptuously underestimating me!
Son bir basamak, Ve sonra güç bana geçtiğinde, Sana yaptıkları için yerin dibine, pisliğe gömülecekler...
Underestimating the enemy is a great calamity.
Düşmanın gücünü küçümsemek büyük bir felaket.
Young lady, I've been underestimating you.
Genç bayan, seni küçümsemişim.
Look Vicki I know you've been here a long time but you're underestimating what Koquillion can do.
Vicki, uzun zamandır burada olduğunu biliyorum ama Koquillion'un yapabileceklerini hafife alıyorsun.
Your mistake is in underestimating your daughter.
Hatan kendi kızını hafife almak.
You keep underestimating me, don't you?
Hala beni küçümsüyorsun, değil mi?
Of course, I don't think I'm underestimating your problems.
Elbette ki, sizi anlıyorum ve sorunlarınızı gözardı etmiyorum.
Fritz, I really think you're underestimating Natalia.
Fritz, bence Natalia'yı küçümsüyorsun.
Stop underestimating yourself.
Bırak bu alçak gönüllüğü.
Underestimating the A-Team is exactly the mistake... that allows them to escape over and over.
A Takımı'nı hafife alma hatası yüzünden defalarca kaçmayı başardılar.
More often inspector saw underestimating grins of his young associates.
müfettiş genç çalışanlarının alaycı gülümsemeleriyle daha sık karşılaşır olmuştu.
They made the mistake of underestimating him.
Onu hafife almak gibi bir hata yaptılar.
You're underestimating him.
Onu küçümsüyorsunuz.
Actually, I think we might be underestimating Woody.
Sadece beş dakika gecikti. Evet.
Todd I think you're underestimating the value of this desk set.
Bence bu takımın değerini küçümsüyorsun, Todd.
You're on, but you're underestimating me.
Peki kabul, ama beni hafife alıyorsunuz.
You're underestimating yourself.
Kendi kıymetini bilmiyorsun.
Maybe you're underestimating him.
Belki de onu küçümsüyorsundur.
I am as guilty as the rest of underestimating his reforming zeal.
Bu yenilik hevesini hafife aldığım için ben de hepimiz kadar suçluyum.
Or maybe I'm underestimating her.
Belki de onu hafife alıyorumdur.
You're underestimating the pressure a parent can lay on you.
Bir ebeveynin çocuğuna uygulayabileceği baskıyı hafife alıyorsun.
Others have made the mistake of underestimating her.
Diğerleri ona gerektiğinden az değer vererek hata yaptı.
Helmazaria is a terrible knight, but she'll soon regret underestimating you.
ancak seni hor gördüğü için yakında pişman olacak.
You may be underestimating the good citizens of Sainte Claire.
Sainte Claire'in iyi insanlarını hafife alıyor olabilirsiniz.
No, you've got to stop underestimating the entire human race!
Hayır, aslında sen tüm insan ırkını hafife almayı bırakmalısın!
I think you're underestimating them.
Bence siz onları küçümsüyorsunuz.
I did. I'm sorry for underestimating you, Robin.
Seni hafife aldığım için beni affet, Robin.
Am I underestimating him?
Onu küçümsüyor muyum?
Overconfident and underestimating your abilities.
Kendilerine fazla güveniyorlar, sizin bilginizi hafife alıyorlar.
When will you learn to stop underestimating me?
Beni hafife almaman gerektiğini ne zaman öğreneceksin.
I fear you're underestimating the sneakiness.
Sinsiliğimi hafife alıyorsunuz.
You're underestimating me.
Beni hafife alıyorsunuz.
You might be underestimating your daughter a little bit.
- Pardon ama kızınızı küçümsüyorsunuz.
Miss Dinsmore, I think you're underestimating the process.
Bayan Dinsmore, bence siz buradaki süreci hafife alıyorsunuz.
You're underestimating the piece.
Değerinin çok altında söylüyorsun.
No, I just think that maybe we're underestimating her.
Hayır tabiî ki. Belki de onu hor göreceğimizi sanıyordur.
I just think you're underestimating how small he can be.
Ama onun ne kadar küçük olabileceğini bilmiyorsun.
One more minute till the end of the first round. Miyata is underestimating Ippo and only using his left hand.
Müthiş tehlikeli bir hayalet!
You're underestimating him.
Onu önceden tahmin edemedin.
As well as I know him, I keep underestimating him. We both should have seen this coming.
- Bunu ikimiz de anlamalıydık.
You may be underestimating your effect on him.
Üstündeki etkini hafife alıyor gibisin.
Look, I think you're underestimating us, all right?
bu güzel eller sadece ön sevişme için yaratılmadı bak şimdi. bak, bence bizi fazla hafife alıyorsun, tamam mı?
You're underestimating their intelligence.
Onların zekasını küçümsüyorsun.
People keep underestimating you.
Millet hala senin değerini bilmiyor.
I think you're underestimating me.
Beni küçümsüyorsun.
under 290
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
underneath 75
understood 2547
underpants 29
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
underneath 75
understood 2547
underpants 29
underwood 165
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17