English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / Wait here

Wait here traducir turco

11,431 traducción paralela
Well, what do you suggest we do, just wait here until that psycho shows up?
Sen ne yapmamızı önerirsin, o sapık gelinceye kadar burada mı duralım?
Wait here.
Bekle burada.
And since he eats, like, nine candy bars a day, if we wait here at the convenience store, he's bound to show up.
Günde 9 çikolata yediğinden bu mahalle bakkalının önünde beklersek buraya gelecektir.
You're just going to have to wait here alone for what happens next.
Sırada ne olduğunu görmek için burada tek başına beklemek zorunda kalacaksın.
Ingrid, wait here - teach them the way.
Ingrid sen onları burada bekle.
I'll wait here.
Ben buradayım.
You can wait here if it's difficult.
Zorlanırsan, burada bekleyebilirsin.
Wait here.
Burada bekle.
- Wait here.
- Burada bekle.
Wait here.
Burada bekleyin.
You want to wait here?
Burada mı beklemek istiyorsun?
Wait here.
Az biraz bekle.
That fella said we've got to wait here, till the guard comes.
O adam, güvenlik gelene kadar burada beklememizi söyledi.
- OK. - We'll wait here.
Pekâlâ, bekliyoruz...
- OK wait here, I go grab a candle
- Sen burada bekle, ben mum alayım.
You wait here.
Sen burada bekle.
Just wait here a minute, okay?
Bir dakika bekle burada.
Do you want me to wait here?
Burada beklememi ister misiniz?
- You expect us to wait here?
- Burada mı bekleyelim diyorsun?
Wait. You think someone here...?
Bekleyin biraz.
We just need to wait it out in here until morning, and this will all be over.
Sabaha kadar burada beklemeliyiz, ve sonra her şey bitecek.
So we sit here, cut cabbage, silent and wait for further instructions!
Burada kalmalı ve bir sonraki emre kadar çenemizi kapayıp lahana toplamalıyız.
- Wait here.
- Burada kal.
We can wait out here till you get back.
Sen dönene kadar burada bekleyebiliriz.
I'm gonna stay out here in case she comes out. I'll just wait.
Bakarsın çıkar diye ben burada bekleyeceğim.
Wait for me here, I have to talk to one person.
Sen burada bekle.
Oh, wait. Here, let me show you.
Dur bak sana göstereyim.
I'll wait out here.
Ben dışarıda bekleyeceğim.
Secretary Ahn will be coming soon, so until he come, please wait over here.
Sekreter Ahn birazdan gelmiş olur, Bu yüzden gelene kadar burada bekle lütfen.
So just wait right here.
- Burada bekle.
Oh, wait, then who would stay here and do all your work?
Tabii ya, o zaman burada kalıp tüm işini kim yapar?
I was told to wait in here.
Sana burada beklemeni söylemiştim.
We stay here, we wait it out.
Burada durup geçmesini bekleyeceğiz.
Wait out here.
Orada bekle.
You want to stay here and wait for the phone to ring, Harold?
Burada oturup telefonun çalmasını mı bekleyeceksin Harold?
- Wait for 5 minutes.. He's on his way here.
5 dakika içinde burada olur.
Okay, wait a second here.
Tamam, hemen bir sonuç çıkarmayalım. DNA!
Get outta here. Wait.
Dur.
Wait, if he's here legally, then why would he be traveling on a stolen passport?
- Eğer yasal olarak buradaysa neden çalıntı pasaportla seyahat ediyor ki?
Wait right here.
Bekle burada.
The best thing will be to stay here and wait for instructions.
Yapılacak en iyi şey burada kalıp tailmatları beklemek.
Wait, Alex. Something feels wrong here.
Sanki bir şeyler yanlış gibi geliyor.
Wait right here.
Burada bekle.
- Okay, I'll wait for them here.
- Tamam, ben gelmelerini beklerim.
Wait for me here.
Beni burada bekleyin.
Oh, my God. Wait right here.
Aman Tanrım, ayrılma buradan.
I'm turned around here. Just wait up.
Bir tur atıp geleceğim, sen sadece bekle.
If I weren't here, you'd have to wait anyway.
Buraya gelemezsek de, ne olursa olsun beklemeniz gerek.
I say we wait for him here.
Ben biraz daha bekleyelim derim.
Wait. Here's his visitors log.
Bir dakika, ziyaretçi listesi var.
I'm gonna wait out here.
Burada bekliyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]