English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / We fought

We fought traducir turco

1,551 traducción paralela
- We fought him off, and then he ran.
Onunla kavga ettik, o da kaçtı.
But we got out and we fought and we got it back.
Ama ellerinden kurtulduk savastik ve burayi geri kazandik.
Well, I guess this is a lot better than the times when we fought tooth and nail over a single dumpling.
Gerçi... bir şiş dango için kavga etmekten oldukça mutlu oluyoruz sanırım.
We fought for our nation, our families, and every living thing under the sky. We fought for freedom.
Vatanımız için savaştık, ailelerimiz için savaştık, gökyüzü altındaki her canlı için savaştık, özgürlük için savaştık.
This is what we fought for.
Ülkemiz için çarpışıyoruz.
We fought Parrotfish Boss's boys today.
Bugün Parrotfish Patron'un adamlarıyla dövüştük.
You know, contrary to what you might think about us we fought with the blacks, huh?
Bizim hakkımızdaki muhtemel düşüncelerinin aksine siyahlarla birlikte savaştık.
We fought and died together, you know?
Birlikte savaştık, birlikte öldük, tamam mı?
Isn't that what we fought a war about?
Zaten bunun için savaşmıyor muyuz?
We fought against them, 10 years.
Onlara karşı 10 yıl savaştık.
No way! Is this what we fought for, is it?
Biz bunun için mi savaştık?
Is this what we fought for, is it?
Biz bunun için mi savaştık?
- Is that what we fought for?
- Uğruna savaştığımız şey bu mu?
While we fought against Chetniks, he sold coffee at 150 DEM a kilo.
Biz Chetniklerle savaşırken, o 150 kilo kahve sattı.
We fought because we thought that our god...
Savastik ve tanri oldugumuzu düsündük...
Just because we fought?
Şimcük bu pullar itiştük diye he mü?
He chased me into this warehouse, and... we fought.
Beni depoya kadar kovalamıştı, ve biz orada kavga ettik.
And we fought hard.
Ve göğüs göğüse çarpıştık.
We formed a nation, we fought a revolution and brought something new to this Earth, a free nation guaranteeing individual liberty.
Bir ülke yarattık, komünist devrimine karşı savaşıp bu Dünya'ya, bireysel özgürlüğü garanti eden hür bir ülke olarak, yeni bir şeyler sunduk.
I know we fought about this, but, the truth is I'm actually glad you kept those college guys off my back.
Anladım! Sonra yine tartışırız.
I mean, her mother and me, we fought like married couples do.
Annesi ile ben evli çiftler nasıl kavga ederse öyle kavga ederdik.
She never understood. When we were together, we fought about not being together.
O asla anlamadı, birlikteyken birlikte olmamak için kavga ettik.
We fought the night that he died.
Öldüğü gece kavga ettik.
We fought all the time.
Sürekli kavga ederdik.
Remember when we fought back in middle school?
Orta okuldaki kavgamızı hatırlıyor musun?
- Hey, your old man ever tell you how we fought back in'61?
- Hey, senin yaşlı adam 61'de dövüştüğümüzü hiç anlattı mı?
But we pled your case, and we fought tooth and nail, and the law says you can stay... but only if you have our baby.
Ama senin durumunu anlattık, dişimizle tırnağımızla savaştık ve yasalar kalabileceğini söylüyor. Tabii bizim bebeğimizi doğurursan.
We have fought too long and too hard, to entrust our future to the Tok'ra.
Geleceğimizi Tok'ra'ya veremeyecek kadar çok ve uzun savaştık.
Everything we have fought for hangs in the balance.
Uğruna savaştığımız her şey şimdi bıçak sırtında.
If the replicators prevail and gain control of the weapon on Dakara, all that we have fought for is lost.
Eğer çoğalıcılar baskın çıkar ve Dakara'daki silahın kontrolünü ele geçirirlerse, uğruna savaştığımız herşey kaybedilir.
We have dreamed of this day for so long, fought so hard for it, and sacrificed so much.
Bugünü oldukça uzun zaman hayal ettik, onun için çok savaştık, birçok şeyi feda ettik.
At first, we at the SGC fought them with our low-tech Earth guns, but pretty soon, we discovered these.
Bizler ilk başta, düşük teknolojiye sahip Dünya silahlarıyla savaştık ama daha sonra buna benzer şeyler keşfettik.
Sure, I've fought with you before, but we've resolved that already!
Seninle kavgamız oldu ama o meseleyi halletmiştik!
We have always fought against the idea of evolution.
Biz her zaman evrim fikrine karşı mücadele ettik.
Arcadian I have fought countless times yet I've never met an adversary who could offer me what we Spartans call "a beautiful death."
Arkadyalı sayısız kez savaştım yine de bana biz Spartalılar'ın deyimiyle "güzel bir ölüm" sunabilecek bir düşmana rastlamadım.
You fought for a mountain in the Pacific... now we need you to fight for a mountain of cash.
Pasifik'teki bir dağ için savaştınız şimdi ise mücadelenize, nakit tepeleri için ihtiyacımız var.
We're having a ball for the soldiers who fought in America.
Amerika'da savaşan askerler için balo düzenliyoruz.
We saw how she fought them.
Onlarla nasıl savaştığını gördük.
* now let's get down to some presidential learning'* * start with George Washington straight from Mount Vernon * * the first president and commander-in-chief * * fought the revolutionary war so we could be free *
* Şimdi biraz başkanları öğrenelim. * * Mount Vernon'lı George Washington'la başlıyoruz * * İlk başkan ve başkomutan *
* John Adams was second, Thomas Jefferson third * * when we fought for independence * * their voices were heard * * when in the course of human events * * we took a stand and we've been doin'it since *
* John Adams ikinciydi, Thomas Jefferson üçüncü *
We busted our asses together fought terrorists in the Hebron Casbah
Kıçlarını birlikte bastık, Hebron Casbah'ta teröristlere sataştı.
Dixon has fought cream puffs, so we don't know what he's made of.
- Dixon kolaya kaçtı.
We have fought together.
Birlikte çarpıştık.
Just because we fought.
Evet.
the American troops, with whom we drank tea and fought together, have ambushed our quarters
daha dün çayımızı içen, beraber çarpıştığımız adamlar, karargahımıza baskın düzenleyip,
We fought.
Hiç.
It has been so long since we have fought a real battle.
Gerçek bir savaşa gireli çok uzun zaman oldu.
You know, the only other time we really fought was in the fifth grade, when I sat in the back of the bus with Luke on the way to the Museum of Tolerance.
Biliyor musun en son beşinci sınıftayken kavga etmiştik. Müzeye giderken otobüsün arkasında Luke ile oturduğum için.
My father fought Rome 40 years earlier and we were defeated.
Babam, Roma'ya yenildiğimiz o savaştan 40 sene önce de onlarla savaşmıştı.
We have fought hard for Spain.
İspanya için yüreğimizle savaştık, lmilce.
The Jaffa nation is fractured, and without Dakara to bring us all together, I fear everything we have fought for all these years... will be lost.
Jaffa ulusu bölündü ve bizi bir arada tutan Dakara olmadan, korkarım ki, o kadar yıl boyunca uğruna savaştığımız herşey kaybedilecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]