We have a winner traducir turco
334 traducción paralela
And we have a winner!
Ve biz kazandık!
And here we have a winner, folks.
Ve işte kazanan biri, millet.
Do we have a winner?
Bir kazananımız var mı?
And we have a winner.
Ve bir kazananımız var.
We have a winner in Compton. How'bout that? He's out of his mind.
Compton'dan bir talihlimiz var!
We have a winner.
Bu iş cözüldü.
We have a winner.
Bir şampiyonumuz var.
We have a winner.
Bir kişi kazandı.
We have a winner in round one... of Cobb-MacCready's Silver State Million Dollar Slot Playoff.
Cobb-MacCready'nin Silver State Bir Milyon Dolar Slot playoff'unda ilk turda kazanan biri var.
I won! We have a winner!
Kazanan belli!
We have a winner!
Kazanan burada.
We have a winner.
Bir kazananımız var.
We have a winner!
Bir talihli var.
We have a winner in this week's Illinois State Lottery.
Bu haftaki lllinois Eyaleti piyangosunda bir kazananımız var.
- We have a winner!
- Aramızda kazanan var!
- We have a winner!
- İşte kazanan!
We have a winner!
Bir galibimiz var!
Oh, we have a winner!
Oh, bir kazananımız var!
We have a winner!
Kazanan biri var!
I think we have a winner.
Sanırım kazanan belli oldu. - Ne kaçırdım?
I think we have a winner.
Sanırım kazananı bulduk.
We have a winner.
Kazanan biziz.
We have a winner!
Bir kazananımız var!
We have a winner!
Çok iyi! Bir kazananımız var!
The pot grows daily until we have a winner.
Ortada ki para, kazanan birisi çıkana kadar her gün büyüyecek.
We have a winner.
Bir galibimiz var.
- We have a winner.
- Kazanan belli oldu.
We have a winner.
Kazandık.
I think we have a winner.
Sanırım kazanan belli oldu. - Chesty!
Ladies and gentlemen, we have a winner.
Bayanlar baylar, yarışmanın galibi belli oldu.
Especially because I think we have a winner right here.
Özellikle çünkü, bence hemen burada bir kazananımız var.
I think we have a winner.
Sanırım galibimiz var.
Gentlemen, we have a winner.
Baylar, bir galibimiz var.
And we have a winner right here!
İşte kazanan burada!
- We have a winner.
Vay canına.
- We have a winner.
- Bulduk işte.
No more calls, we have a winner.
- Evet. Başka arama olmasın. Bir kazananımız var.
- And we have a winner.
- İşte kazanan.
I think we have a winner, ladies and gentlemen.
Bayanlar ve baylar, sanirim kazanan belli.
We have a winner.
Yarışmacımız kazandı.
We have a winner.
Doğru bildin.
The more dimes I have on the table... the more chance we have of getting a winner.
Masadaki bozuk paralar çoğaldıkça kazanma şansınız artıyor.
We are being forced into playing a game in which there will have to be a winner and the Soviets intend it will be them.
Bir oyun oynamaya zorlanıyoruz bu oyunda bir kazanan olmalı. Sovyetler kazananın kendileri olacağına inanıyor.
We must have a winner today
Yeterince bekledim! Mazeret istemiyorum!
And we have a clear winner straightaway.
Hemencecik bir kazananımız oldu!
Ah, we have a winner.
Vay canına, biri kazandı.
I still have to talk about this to Mr. De Granmont but barring any unforeseen developments gentlemen, I think we're sitting on a winner.
Bay De Granmont'la konuşmam gerekir umulmadık bir gelişme olmazsa beyler, bu iş olur.
Well, I hate to say it, but I think we may have a winner.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama birisini birinci seçmemiz lazım.
We have a winner.
Bir galibimiz var!
- We could have a winner here.
- İyi bir tane bulmuş olabiliriz. - Umarım haklısındır.
"irritability associated with PMS." We have a winner.
Bak, şişkinlik, adet sancısı ve adet dönemi rahatsızlıkları içinmiş.
we have to go 1146
we haven't 212
we have 1448
we have a deal 218
we have to talk 296
we haven't met yet 21
we have a lot in common 51
we have no choice 232
we have it 62
we have a lot of work to do 49
we haven't 212
we have 1448
we have a deal 218
we have to talk 296
we haven't met yet 21
we have a lot in common 51
we have no choice 232
we have it 62
we have a lot of work to do 49