English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / We stopped

We stopped traducir turco

2,650 traducción paralela
She was my TA, but we stopped, because we figured. ... that that was inappropriate.
ÖA'larımdan biriydi, ama buna bir son verdik, çünkü bunun uygunsuz olacağını düşündük.
We stopped you.
Seni durdurduk.
We'll have to go back for definitive repairs, but we stopped the major hemorrhaging, - got the leg all cleaned out. - Good.
Kesin tedavi uygulamamız gerekti ama ana kanamayı durdurduk ve bacağı tamamen temizledik.
- We stopped when techno and hip hop started.
- Tekno ile hip hop başlayınca biz durduk.
And when his cigarette was finished, and we stopped talking, he said, "I think now I want to lie down."
Sigarası bittiğinde konuşmayı bıraktık, ve o bana, "Sanırım uzanmak istiyorum" dedi.
A little further on, we stopped and saw a whole bunch of kids, one had a football in his arms.
Bir süre sonra, durduk ve bir sürü çocuk gördük birisinin elinde futbol topu vardı.
Oh, and on the way back, we stopped at that reception place near lake Geneva.
Ayrıca dönerken Geneva Gölü yakınlarındaki şu tören yerine uğradık.
We stopped having sex.
Sonra seks yapmayı bıraktık.
Maybe just by being here, maybe we stopped it.
Belki sadece burda bulunmakla, belki durdurduk.
I thought we stopped using these after World War II.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra kullanmayı bırakmamızı söyledim
Then, all of a sudden, we stopped dancing.
Sonra birden dans etmeyi bıraktık.
We stopped this Alpha situation from being blown wide open.
Alfa hakkındaki tüm bilgilerin, dışarı sızmasını engelledik.
Why are we stopped?
Ne diye durdunuz?
We stopped the collars from turning back on.
Biz tasmaların tekrar açılmasını engelledik.
I was... seeing a woman, uh, for a while, and then we stopped seeing each other.
Bayadır bir kadınla görüşüyordum ama artık görüşmüyoruz.
She wasn't feeling that great after we stopped for yogurt.
Yoğurt yedikten sonra kendini iyi hissetmediğini söyledi.
We stopped at Dorian's for a drink.
Dorian'da durup bir şeyler içtik.
We stopped the zombies infecting everyone.
Zombilerin herkesi dönüştürmesini engelledik.
I promise this won't take longer than if we stopped for a cup of coffee.
Bunun bir bardak kahve almaktan uzun sürmeyeceğine söz veriyorum.
We stopped the car.
Arabayı durdurduk.
We talked, we shared, we laughed, but then it stopped.
Konusurduk, paylastırdık, gulerdik ama sonra hepsi kesildi.
We sent out a heads-up to construction companies, but don't have the manpower to follow through personally'cause every crackpot in Tennessee stopped by for coffee.
İnşaat şirketlerinin başkanlarına haber gönderdik, ama bu işle şahsen ilgilenecek kadar elemanımız yok. Çünkü tüm çatlaklar kahve içmek içinde olsa Tennesse'ye uğrar.
Why are we stopped?
Neden durduk?
- Why are we stopped?
- Neden durduk?
We're the ones who stopped that attack. What?
- O saldırıyı durduranlar biziz.
Then Russell stopped returning our phone calls, and then we saw Tracy's photo in the newspaper.
- Evet. Sonra Russell aramalarımıza cevap vermeyi kesti sonra da Tracy'nin resmini gazetede gördük.
Yes, but we're lucky it stopped at that.
Öyle, ama onu durdurduğu için şanslısınız.
It'll be safer if we're stopped.
- Durursak daha güvenli olur.
They stopped us before we could release the virus.
Virüsü yaymadan önce bizi engellediler.
I was with my boyfriend, and we got stopped by the police.
Sevgilimle beraberdim ve polis bizi durdurdu.
All we know is their hearts stopped.
Tek öğrenebildiğimiz kalplerinin durduğu.
We've already stopped one bomber.
Bombacılardan birisini durdurmuştuk.
Have we ever stopped?
Hiç durduk mu?
Because if they are, perhaps we have stopped evolving.
Zira öyleyse, evrimimiz durmuş olabilir.
He wanted to try the new burger place, but the line was too long, so we just stopped at a food truck on the way home.
Yeni açılan hamburgerciyi denemek istemişti ama çok sıra vardı o yüzden eve dönerken yemek kamyonundan yedik.
What, we've stopped for smoothies.
Ne, buzlu meyve suyu içmek için durduk.
I wish we'd stopped at Saint Honoré.
Keşke Saint Honoré'de dursaydık.
If all of China's gangs stopped fighting and joined forces, we could run this country.
Çin'in bütün çeteleri kavgayı bırakıp bizim saflarımıza katılırsa ülkeyi ele geçirebiliriz.
The year my frat won the Games, we all stopped smoking weed for an entire week.
kazandığımız yıl bütün ekip bir hafta esrar içmemiştik.
And if something happens to Daniel, something happens to those other children, and we could have stopped it?
Eğer Daniel'e bir şey olursa, ya da diğer çocuklara, bunu durdurabilir miyiz?
I think-I think we may have stopped it.
Sanırım - sanırım durdurmuş olabiliriz.
WHERE WE NEVER STOPPED LAUGHING OR TALKING OR FINISHING EACH OTHER'S SENTENCES.
Gülüp, konuşup ve birbirimizin cümlelerini... tamamlayıp durduk.
We saw the car, changed lanes behind it, we turned the corner, and we were short stopped.
Arabayı gördük, şerit değiştirdik, köşeyi döndük ve aniden durduk.
Two female pioneers on the Oregon trail, forging the river, heading west, and even though Mary-Beth has dysentery, we will not be stopped.
Oregon yolunda iki kadın öncü nehri geçiyorlar, batıya ilerliyorlar ve hatta Mary-Beth dizanteri olsa bile durdurulamıyoruz.
But if it wasn't the DKs, - who? When it all began we were getting supplies every day and then suddenly, - it stopped.
Olaylar başladığında her gün yardım malzemesi alırdık ama sonra bir anda durdu.
All we know is their heart stopped.
Tek bildiğimiz kalplerinin durduğu.
I stopped a couple hours before we left. What about Sergeant Messer? What do you think about him?
Araba çalmak aile mesleğidir.
Yeah, um, and then I guess we kind of stopped.
Evet, sanırım sonra beklemekten vazgeçtik.
Then I guess we kind of stopped.
Ve beklemekten vazgeçtik.
Return somehow to the prime timeline, the one that I stopped you from rolling that die, then we destroy the good versions of ourselves, and reclaim our proper lives.
Bir şekilde zarı atmanı engellediğim asıl zaman çizgisine dönmek, sonra iyi versiyonlarımızı öldürüp kendi hayatlarımızı geri almak.
Well, she stopped by, we opened a bottle of wine, and it might actually happen if we can find you.
Bize uğradı bir şişe şarap içtik seni bulabilirsek eğer olma ihtimali çok yüksek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]