We want you traducir turco
16,924 traducción paralela
That's why we want you to try something.
O yüzden senin yeni bir şey denemeni istiyoruz.
No, we want you to. And with what these girls know, I can destroy Evie.
Bu kızların bildikleriyle Evie'yi yok edebilirim.
If you don't want to talk to us, then we can just call somebody about the adventures that you're planning in South America.
Bizimle konuşmak istemezsen Güney Amerika'da planladığın maceralar ile ilgili birini arayabiliriz.
If you want those booster shots, we don't have a choice.
Eğer o bağışıklık aşılarını istiyorsan başka şansımız yok.
Next time you want to talk to anybody in my family about Brian, you issue a summons, and we'll testify formally under oath.
Bir daha bu aileden biriyle Brian'la ilgili konuşmak istersen mahkeme celbi çıkart ve resmi olarak yemin ederek ifade verelim.
You sure we want to take these?
Bunları almak istediğimize emin misin?
And to be honest with you, I lost a little bit of time right there, but I feel pretty good right now, so if you want to sit down or stand up, doesn't matter, whatever you want, just focus,'cause we got to talk about the Northwest Territories.
Dürüst olmak gerekirse de o kısımda biraz vakit kaybettim ama şu an çok iyiyim. Yani oturmak veya ayakta durmak istersen fark etmez. Ne istiyorsan yap, yalnızca odaklan çünkü Kuzeybatı Bölgelerinden konuşacağız.
If you want to talk, we can talk at work.
Konuşmak istiyorsan hastanede konuşuruz.
Well, maybe you want a taste of Snow White before we drop her off.
Belki de bırakmadan Pamuk Prenses'in tadına bakmak istersin.
We can record as many takes as you want.
İstediğin kadar kayıt alabiliriz.
I just, uh... you know, just want to focus on good old-fashioned old-school medicine, saving lives with common sense like we do, right?
Sadece eski moda güzel tıbba odaklanmak istiyorum. Sağduyumuzu kullanarak hayat kurtardığımız zamanlardaki gibi, tamam mı?
I didn't want to say this in front of her, you know, but I'm glad we're talking.
Yanındayken bir şey söylemek istemedim ama konuştuğumuza sevindim.
We want to work back from the months after you were first snatched to the end of year one.
Kaçırıldığın ilk andan birinci yılının sonuna kadar gitmek istiyoruz.
I want us to be together like we were and I love you.
Eskiden olduğu gibi yeniden bir arada olmak istiyorum ve seni seviyorum.
Mark White, we believe that you're telling us you want to talk.
Mark White, bizimle konuşmak istediğini söylediğine inanıyoruz.
Mark White, in reaching out to Ivy Moxam, we believe that you're telling us you want to talk.
Mark White, Ivy Moxam'a ulaşmaya çalışıyor, Sanırım bizimle konuşmak istiyorsun
We don't want people trying to tear you down with lies, do we? No.
İnsanların seni yalanlarla aşağıya çekmesini... istemeyiz, öyle değil mi?
Nothing's gonna happen, but I just want you to know that whatever decisions might need to be made, of course we would... we would make them together.
Hiçbir şey olmayacak ama bilmeni isterim ki neye karar vermek zorunda olursak olalım, bu kararları tabii ki birlikte alacağız.
And we may have to make hard choices, and I want you to know that no matter what you do, you're my friend.
Zor seçimler yapmak zorunda kalabiliriz ve bilmeni istiyorum ki ne yaparsan yap sen benim arkadaşımsın.
Well, we'll get to your history in a minute, but first, I want to ask you a question about current events.
Geçmiş olaylarınıza sonra döneriz ama öncelikle ben size güncel bir şey soracağım.
We need to give them a reason to want to let you go.
Seni bırakmaları için bir sebep vermemiz gerek.
We could protect each other. You don't want us to protect each other, Louis.
Sen birbirimizi korumak istemiyorsun, Louis.
We don't want you, Mr. Diaz.
- Sizi istemiyoruz, Bay Diaz.
I want you to write in that once we sign, you can't renegotiate with Harvey.
Anlaşmayı imzaladıktan sonra Harvey'le tekrar pazarlık yapamazsın.
I thought maybe after all we've been through the past three months that you might want to take a break.
Belki son üç ay içinde yaşadıklarımızdan sonra mola vermek istersin sanmıştım.
We'll be hitting various facilities, but I want you to spearhead the main operation at the Port of Amsterdam tomorrow.
Bir çok tesise saldıracağız ama yarın Amsterdam Limanı'ndaki operasyonu senin yönetmeni istiyorum.
It's really hard to return to a place where a tragedy happened, you know,'cause we want to... you know, we want to be home, where we're safe, with family.
Bir felaketin olduğu bir yere dönmek gerçekten zor, çünkü biz ailemizle birlikte güvenli olduğumuz evimizde olmak isteriz.
I'm not looking for an answer any time soon, and I'm truly not suggesting that we get back together,'cause I don't think we should, but... if you want to be a part of this kid's life,
Senden erken bir yanıt beklemiyorum, Geri birlikte olmayı da tavsiye edemeyeceğim çünkü olmamız gerektiğini sanmıyorum ama... bu çocuğun hayatının bir parçası olmak istiyorsan, sana da yer var.
I mean, I want you to do what's right for you, and you should always do what's right for you, but now that we're cool...
Kendin için doğru olanı yapmanı istiyorum, öyle de yapmalısın ama artık aramız düzeldiği için...
But I don't want to be what I was to you... and I don't want to ruin where we are now.
Ama sana eskiden olduğu gibi davranmak ve yine aramızı bozmak istemiyorum.
Find me, and we'll chat about whatever you want.
Bul beni, ve ne istersen onu konuşalım.
Ah. Now, I'm gonna ask you the most important question we have and I want you to try to answer it honestly.
Şimdi sana elimizdeki en mühim soruyu soracağım ve bunu dürüstçe cevaplamak için çabalamanı istiyorum.
We can stop if you want.
İsterseniz tabii.
Uh... we can handle this, all right, if you want to sit this one out.
Burada kalmak istersen bunu biz hallederiz.
We all know you want to quit.
Hepimiz bırakmak istediğini biliyoruz.
You really think we're gonna find her if she doesn't want to be found?
Bulunmak istenmediği halde onu nasıl bulacağız?
I don't want you carrying the guilt for the... those years we missed.
Kaçırdığımız yılların suçluluğunu taşımanı istemiyorum.
We can take this as slow as you want.
Bunu istediğin kadar ağırdan alabiliriz.
Alex, what do you want me to do with this magazine we're in?
İKİ HAFTA SONRA Alex, çıktığımız bu dergiyi ne yapalım?
We read the brief on the Poughkeepsie cell that you want us to infiltrate, and, honestly, they are years away from being a threat.
Girmemizi istediğiniz Poughkeepsie hücresine ait özeti okuduk. Onların tehdit olmakla alakaları yok.
I can't have you do nothing, so unless you want to scan old crime-scene photos into the database, we're going to have to make something up.
Sana hiç birşey yaptırmadan duramayız, veritabanındaki eski dava resimlerini incelemek istemezsen de, birşeyler uydurmamız gerekecek.
We just want to know what you saw, Mr. Walker.
Sadece ne gördüğünüzü bilmek istiyoruz, Bay Walker.
You want us to share the ice after we've paid for it, is that what you're saying?
Parasını ödediğimiz halde pisti sizinle paylaşmamız gerektiğini mi söylüyorsun?
And my offer still stands. Use what's in the case when you want to accept it, and we can be a family again.
Kabul etmek istediğinde kutunun içindekini kullan ki tekrar bir aile olabilelim.
They might look so hard that they find one we don't want them to find, do you understand?
İstemediğimiz halde buldukları hikâyeyi deşebilirler, anlıyor musun?
Harry's taken his place, so if you want, we can go ahead and open the burial chamber.
Yerini Harry aldı, yani istersen gidip mezar odasını açabiliriz.
I think you might want to check out what we have downstairs.
Sanırım aşağıya baksanız iyi olur.
- Yes, and we want to know what you've done with Delphine Cormier.
- Evet. Delphine Cormier'e ne yaptığını bilmek istiyoruz.
Well, if there's anything you want or need - - if you enjoy music, we have a guitarist whose talent brings tears to the eye, and we have a small choir.
Istedigin ya da ihtiyacin olan bir sey olursa soyle. Muzikten hoslaniyorsan yetenegiyle insanlarin gozlerini yasartan bir gitaristimiz ve kucuk de bir koromuz var.
But what I really want to know is if we're gonna find all the guns back there or if maybe you got a few just waitin'for their moment... just like my Lucille.
Ama asil bilmek istedigim su : Tum silahlari iceride bulacak miyiz yoksa uygun an icin sakladiginiz birkac tane daha var mi? Lucille'im gibi.
And if you want, we can help you find your friend.
Hem istersen arkadaşını bulmana yardım da ederiz.
we want you back 19
we want to talk to you 34
we want justice 31
we want the same thing 42
we want the money 19
we want it back 18
we want to help you 54
we want out 18
we want it 18
we want in 20
we want to talk to you 34
we want justice 31
we want the same thing 42
we want the money 19
we want it back 18
we want to help you 54
we want out 18
we want it 18
we want in 20
we want to know 17
we want to 33
we want 43
we want to help 32
we want a union 21
we want answers 16
we want santa 16
we want galt 17
you know 156049
you know what 23733
we want to 33
we want 43
we want to help 32
we want a union 21
we want answers 16
we want santa 16
we want galt 17
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
yours 1007
your own 34
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
yours 1007
your own 34
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
youth 73
you all right 5423
you don't want to talk to me 24
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
youth 73
you all right 5423
you don't want to talk to me 24