We will find him traducir turco
333 traducción paralela
We will find him here.
Onu burada bulacağız.
We will find him wherever he is.
Nerede olursa olsun onu bulacağız.
We will find him on one road.
Onu bir yönde buluruz.
We will find him, however. I can assure you of that.
Ancak sizi temin ederim ki, biz yine de onu bulacağız.
We will find him.
Onu bulacağız.
"No, namdev cannot do this. - we will find him."
- Olamaz, Namdev öyle şey yapmaz. - Onu bulacağız.
I'm sure we will find him in one of them.
Onlardan birinde olduğuna eminim.
We will find him for you.
Onu bulacağız.
We will find him and bring him back. Don't worry.
Onu bulup geri getirecegiz, merak etme.
If we can open the Eye, we WILL find him.
Eğer Gözü açarsak, onu bulacağız.
Tell your friend we will find him two among us who are trained beyond reproach.
Arkadaşına iyi eğitimli iki kişi vereceğimi söyle.
Then we will find him.
O halde onu bulacağız.
- And we will find him.
- Ve onu mutlaka bulacağız.
- What will we do with him? - Find me a nice block
- O bize yaptı, biz de ona...
We will when we find him.
Tutuklayacağız. Bulduğumuz zaman.
How will we find him?
Onu nasıl bulacağız?
If we can agree on a plan, and if Dov is necessary... and if we can find him, I will give him the choice. But I will not order him to do it.
Planda anlaşabilirsek, Dov gerekirse ve onu bulabilirsek ona söylerim ama emretmem.
We'll tell him to hide and you and I will find a way out of London.
O saklanırken biz de Londra'dan dışarı çıkmanın bir yolunu ararız.
Will we find him?
Onu bulacağız?
If you can't find him, we have people who will.
Eğer sen onu bulamazsan, bu işi yapacak adamlarımız var.
He lived on the blood of his servants and will do so until the end of time... if we don't find soon a way to destroy him.
Hizmetçilerinin kanıyla besleniyordu. Eğer bir şekilde onu öldürmenin yolunu bulamasaydık hayatı boyunca bu şekilde devam edecekti.
Where will we find him?
Onu nerede bulacağız?
Find him, then we will have the last compact.
Bul onu, böylece son kutu bizim olacak.
Of course not, but the more we learn about him,... the easier it will be to find who did it.
Elbette öyledir ama Morlar hakkında ne çok şey öğrenirsek bunu kimin yaptığını öğrenmeye de o derece yaklaşmış oluruz.
We will find in Romans 10 : 9 and 10 that if thou confess with thou mouth Jesus and believe that God hath raised him from the dead thou shall be saved. For with the heart...
Romans 10 : 9 da der ki eğer içten bir şekilde hatalarımızı itiraf edersek ve tanrıya inanırsak tüm günahlarımız bağışlanacaktır Unutmayın, tüm kalbimizle...
If they don't find him, we will... dead or alive.
Onlar bulamazlarsa biz buluruz, onu bulacağız... ölü ya da diri.
But we'll get hitched again... if Lasse can find someone who will have him.
Lasse onu isteyen birini bulabilirse yeniden toparlanacağız.
I have heard rumblings of rumours that perhaps they will find a way to get Sandy to sing and I think we've found such an opportunity will someone please stop him before he starts singing grease lightening do it dad Travolta's your bitch
Ben de üniversitede bir iki müzikalde yer almıştım. Peter Gallagher'in inanılmaz bir sesi var. Broadway'de bile çıkmış.
When we find Carlos, and we will I intend to question him myself.
Carlos'u bulduğumuzda, ki bulacağız onu kendim sorgulamak istiyorum.
Then how will we find him?
O zaman nasıl bulacağız?
... for I will use no art, mad let us grant him then and now remains. That we find out the cause of this effect, or rather say, the cause of this defect.
... sanat kullanmayacağım çünkü,... öyleyse kabul edelim ki deli ve şimdi kalan bu sonucun nedenini bulmak, daha doğrusu bu sapışın nedenini bulmak.
Because, Lila if we don't find him, the Flash will.
Çünkü Lila, eğer onu biz bulmazsak, Şimşek ( Flash ) bulacak.
We will never find him.
Onu asla bulamayacağız.
We will find him
Onu bulucaz.
We will need him to help us find the real criminal.
Gerçek suçluyu bulmamızda bize yardım etmesi gerek.
We'll find him. Everything will be fine.
Her şey yoluna girecek.
We bury him so deep... no one will ever find him.
Şimdi ne? Onu öyle derine gömelim ki asla kimse bulamasın.
We prepare to send him on to the Next Emanation with the full knowledge and faith that the life he will find there is better than the one here, that he will no longer be hampered by his infirmities,
Onu sonraki doğuma tam bir farkındalık ve inanç ile yolluyoruz. Orada bulacağı hayat buradakinden daha iyi olacak. Yaşadığı bedensel sorunlar artık ona engel olamayacak.
We will find a way to reason with him.
Onunla anlasmanin bir yolunu bulacagiz.
That will have to be proven... if we find him.
Onu bulabilirsek kanıtlayacağız bunu.
We will try to find him something nice on the way home.
Eve giderken ona iyi birseyler bulmaya calisalim.
We find the Russians, they will take us to him.
Rusları bulursak, bizi ona götürürler.
This is a big place, but if he's still here, and our visitor seems confident that he is then we can and will find him.
Burası büyük bir yer ama ziyaretçimizin emin olduğu üzere eğer hala buradaysa o zaman onu bulabiliriz ve bulacağız.
- How will we find him?
- Bodrumdaymış. - Hayda, nereden bulacağız adamı şimdi ya?
Even if you're right, how will we find him?
Düşündüklerin doğru olsa bile, onu nasıl bulacağız?
We will when we find him.
Bulduğumuz zaman.
We will find Rya'c and bring him home.
Rya'c'ı bulacağız ve eve getireceğiz.
- How will we find him?
- Onu nasıI bulacağız?
You find him, Hardy, and we will be there.
Sen bul, Hardy, biz de oraya geliriz.
The powder will control him while we find the priest. He doesn't need a priest.
Ben ve Angel rahibi bulana dek, bu toz onu kontrol altında tutacak.
We have a business opportunity for Mr. Gar- - one that will expire if we don't find him soon.
Bay Gar ile yapabileceğimiz bir iş fırsatı ver- - ve kendisini kısa süre içinde bulamazsak bu şansı kaybedeceğiz.
we will miss you 16
we will figure it out 16
we will meet again 36
we will 1454
we will be there 18
we will win 17
we will see 58
we will go 22
we will return 17
we will talk 25
we will figure it out 16
we will meet again 36
we will 1454
we will be there 18
we will win 17
we will see 58
we will go 22
we will return 17
we will talk 25