We will kill you traducir turco
202 traducción paralela
If you're still undecided by dawn... we will kill you both.
Şafağa kadar kararını vermezsen ikinizi de öldüreceğiz.
We will kill you, West Zu
Batı Zu'ya ölüm!
If you resist, we will kill you and the man next to you.
Direnirseniz sizi ve yanınızdakini öldürürüz.
... we will kill you and your wife, your baby... and dump your bodies in the seine.
... seni de, karını da, bebeğini de öldüreceğiz. Sonra da hepinizin cesetlerini Seine nehrine atacağız.
We will kill you if you do. - Thanks again for your cooperation.
Aksi takdirde sizi öldürürüm.
We will kill you.
Seni öldüreceğiz!
Because if you don't... we will kill your dog... we will kill you... and then we will kill your wife.
Güzel. çünkü bunu yapmazsanız kızınızı öldüreceğiz. Sizi öldüreceğiz. ve sonra karınızı öldüreceğiz.
If you come to Texas and kill somebody, we will kill you back.
Texas'a gelip birini öldürürseniz, bizde sizi öldürürüz.
If he finds you here, we will kill us all!
Eğer seni burada bulursa, her ikimizi öldürür!
Maybe some day you will kill me or I will kill you, but we will not spit on each other.
Belki bir gün sen beni, ya da ben seni öldürebilirim. Ama birbirimize tükürmeyiz.
For every Russian that you kill, they will kill ten Germans. For every home you destroy, we will destroy ten cities.
Öldürdüğünüz her Rus için on Almanı öldürecekler.Yıktığınız her ev için on Alman şehrini yıkacaklar.
The county magistrate has to come and... Tell us himself that he will cut our provisions lfyou still act so stubborn, we'll break in We're ordered to spare no mercy for you guys one step further and I'll kill her
önce bölge hakimi gelip... vergileri indireceğini söylemeli böyle davranırsanız, zor kullanırız hiç merhamet göstermememiz emredildi bir adım atarsanız, kız ölür
We'll Meet Again and I will kill you...
Tekrar karşılacağız seni öldüreceğim...
Your people gave me a flag and a medal of friendship I do not trust them they will kill our people we will fight I say peace you do not wear your necklace...
Senin insanların, bana bu bayrağı ve Dostluk madalyası verdi. Ben onlara güvenmiyorum... ... halkımızı öldürecekler.
If we kill him, will you give us cash?
Eğer onu öldürürsek, bize para verecek misin?
"If you kill one villager, Gabbar, we will slay four of your men"
"Bir köylü öldürürsen Gabbar, biz senin dört adamını öldürürüz"
"For every villager you kill, Gabbar, we will slay four of your men"
"Öldürdüğün her köylü için Gabbar, dört adamını öldüreceğiz."
If we stay, they will kill you One by one
Burada kalırsanız, öldürürler sizi. Teker teker.
If any of you act against us, we will kill those five hostages.
Herhangi biriniz bize karşı hareket ederse, bu beş rehineyi öldüreceğiz.
We hear you will kill a man for money.
Burada olma amacımız, bizim için para karşılığı birini öldürmen.
I'm tired of dealing with worthless vermin, now step forward or we will kill the lot of you.
Değersiz bir haşaratın icabına bakmaya çalışıyorum. Ya o kişi öne çıksın ya da hepinizi öldürürüz.
If we help you escape, Narai will kill many of our people.
Kaçmana yardım edersek, Narai insanlarımızın çoğunu öldürür.
Inevitably, one day we will fight and I will kill you.
Ama bir gün kaçınılmaz olarak dövüşeceğiz, ve seni öldüreceğim.
If you attempt to leave, we will try to kill you.
Gitmeye çalışırsan seni öldürmeye kalkarız.
Because if we kill you Zek will have to talk to us.
İstemediniz çünkü sizi öldürürsek Zek bizimle konuşmak zorunda kalır.
Now you know I will kill you when we're done.
Şimdi, işimiz bittiğinde seni öldüreceğimi biliyorsun.
If we meet again, I will not hesitate to kill you.
Seni bir daha görecek olursam, öldürmek için tereddüt bile etmem.
And if you have got any thoughts about an IRA snatch we will shoot to kill... them and you.
Eğer IRA ile bir kapışma düşüncen varsa seni ve onları... öldürmek için ateş ederiz.
Leave this forest, for the next time we meet I will have to kill you.
Bu ormanı terk et. Bir daha karşılaşırsak seni öldürmek zorunda kalacağım.
You know... I wasn't gonna kill you until we were clear from the castle. But now will do fine.
Biliyor musun, kaleden uzaklaşana kadar seni öldürmeyecektim... ama şimdi bunu severek yapacağım.
Get out of there and come out with your hands up... and we will not kill you.
Ellerinizi başınızın üstüne koyup hemen çıkın oradan.
The Barbarois are great warriors You are a warrior too, no doubt and although you may kill some of us, in the end we will prevail
Barbarois'liler acımasız savaşçılardır, Sonunda bazılarımızı öldürebilmen için senin de olağanüstü bir savaçcı olman gerekiyor.
The next time we meet in battle, I will kill you.
Bir dahaki sefere savaşta karşılaşırsak seni öldürürüm.
You can kill us all but we will never beat one of our comrades again.
Hepimizi öldürebilirsin, ama bir daha asla bir yoldaşımızı dövmeyeceğiz.
We can not, Mom will kill us if you learn on the bike.
Olmaz. Annem mobileti öğrenirse bizi öldürür.
But you can't say one word about what we've talked about, or they will kill you.
Ama konuştuklarımız hakkında tek kelime etmemelisin. Yoksa seni öldürürler.
We will find out who's trying to kill you, Padmé.
Sizi öldürmek isteyeni bulacağız...
Where we grow up, man, you kill a cop... they will crown you King motherfucking Kong.
Bizim büyüdüğümüz yerde, bir polis öldürünce sana King Kong derlerdi.
Now, we are going to go back in there... and you are going to tell them that you couldn't say that you were Polish... because you were scared they will kill you, right?
Şimdi oraya tekrar gireceğiz... Ve onlara aslında Polonyalı olduğunu söyleyemedğini söyleceksin... Çünkü seni öldürmelerinden korktun?
We don't Iop his head off now, he will kill again, and if anything happens to Maria or Luis, it's on you.
Onu hapse atmazsak, tekrar öldürecek. Maria ya da Luis'e bir şey olursa, sorumlusu sen olacaksın.
You call my house again... you ever speak... to one of my children again, I will track you down, and I will kill you. We have got guns here.
Evimi bir daha ararsan, çocuklarımdan biriyle bir daha konuşursan, seni izlerim ve öldürürüm.
- No, we're not. I will kill both of you!
İkinizi de öldüreceğim.
We can have a fairly long conversation, but know that at any moment, when you least expect it, I will kill you.
samimi bir konusma geçirdik, su andan itibaren bilmelisin ki, az bir ihtimalde olsa seni öldürecegimi beklemelisin.
Before I kill you, we will fuck.
seni öldürmeden önce hadi seviselim.
We speak to kill time, and they... to kill the lack of time. What will you do tonight?
Biz zaman geçirmek için gevezelik ediyoruz onlar da zamanın yokluğunu gidermek için.
The policy says there's a network, the policy says that network is evil they want to infiltrate our classrooms, they want to take our society they want all our women to wear, you know, veils and this is what we have to deal with and therefore since we know it's evil let's just kill it and that will make it go away.
Politika bir ağ olduğunu söylüyor, politika ağın kötü olduğunu söylüyor okullarımıza sızmak, toplumumuzu ele geçirmek istiyorlardı tüm kadınlarımızın peçe takmasını istiyorlardı ve hakkından gelmemiz gereken işte buydu ve madem kötü olduğunu biliyorduk, onu öldürmeliydik ve böylece ondan kurtulacaktık.
And the one thing we know with most certainty is that at the stroke of midnight you will take this dagger and plunge it through his heart and kill him.
Ve bildiğimiz en kesin olan şey ise... gece yarısı olduğunda bu hançeri alacaksın... ve onun kalbine saplayacaksın ve onu öldüreceksin.
This time, I will kill you do we fight in single?
Bu sefer, seni öldüreceğim.
If we don't kill you then we will surely die.
Sizi öldürmezsek, şüphesiz ölen biz oluruz.
So either you give us what we want... or I will kill her.
Yani ya bize istediğimizi verirsiniz ya da onu öldürürüm.
So either you give us what we want... or I will kill her.
Yani ya bize istediğimizi verirsin ya da onu öldürürüm.
we will miss you 16
we will figure it out 16
we will meet again 36
we will 1454
we will be there 18
we will win 17
we will see 58
we will go 22
we will return 17
we will talk 25
we will figure it out 16
we will meet again 36
we will 1454
we will be there 18
we will win 17
we will see 58
we will go 22
we will return 17
we will talk 25