English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / Were you hurt

Were you hurt traducir turco

632 traducción paralela
Were you hurt badly in the accident?
Kazada kötü mü yaralandın?
- Were you hurt?
- Yaralandın mı?
Were you hurt?
- Anne bir şey mi oldu?
When you were trying to hurt your fingers on purpose, your wife asked for help, and Kang Woo ended up helping you.
Parmaklarını bilerek incitmeye çalıştığında eşin yardım istedi ve Kang Woo seni kurtardı.
But you got hurt while you were with me. I felt bad about what happened... so I've decided to just walk away from you.
Ancak benimleyken yaralanınca üzüldüm ve kendimi senden uzaklaştırayım dedim.
What you said is true. You got hurt while you were with me.
Nasılsa benimleyken yaralanan birisin.
I'm so sorry you were hurt, but he didn't mean It.
Yaralanmanıza üzüldüm, ama bilerek yapmadı.
But if you were... If you were just trying to make me feel cheap and hurt me, you succeeded handsomely.
Ama eğer öyleyse beni incitip, bayağı hissettirmekse amacın gayet iyi başardın.
Because even if I waited until we were old, old people and told you then... you'd be bound to look back over the years and be hurt... and, oh, my dear, I don't want you to be hurt.
Çünkü, yaşlanana kadar beklesem ve o zaman anlatsam bile geriye bakıp incineceksin ve senin incinmeni istemiyorum.
You were hurt on Thursday, remember?
- Olay Perşembe günü olmuştu.
- You were hurt, Mr. Wilson?
- Yaralandınız mı?
Did your mother hurt you, Mark, when you were a child?
Çocukken annen sana zarar veriyor muydu Mark?
IfTed knew you were behind the shooting, I reckon it would hurt him more than the bullet did.
Sanırım mermiden daha çok zarar verecekti.
In the Army, you were always very careful not to get yourself hurt.
Ordudayken hep başına bir şey gelmemesi için uğraşırdın.
We were never going to hurt you, we was just going to put you out of the way.
Canını yakmayacaktık, sadece seni etkisiz hale getirecektik.
I thought maybe you were hurt or something.
Yaralandığını filan düşündüm.
The thing that hurt most was to hear from a stranger that you've been buying players forging records, dividing profits and laughing at those of us who were naive enough to have had confidence in you.
En çok acı veren oyuncuları satın aldığınızı kayıtlarda sahtecilik yaptığınızı, karı bölüştürdüğünüzü ve size güvenecek kadar saf olduğumuz için bize güldüğünüzü bir yabancıdan öğrenmek oldu.
- Because you were hurt.
- Çünkü yaralanmıştın.
You said you were sorry. You said you didn't want to hurt her, but you didn't stop.
Bununla yaşamalıyım.
You were badly hurt, sire.
Çok kötü yaralanmışsınız efendimiz.
And I didn't know whether you were hurt or not.
İncinip incinmediğini bilmiyordum.
I was hurt at first when I realized you were mixing me up with Sharon.
Beni ilk kez Sharon'la karıştırdığın zaman çok incindim.
- Not if you were hurt.
- Yani sakatlanmazsan.
You were hurt.
Yaralanmıştın.
It was like that time in the hotel room when they came and told me that you were hurt and that I'd done it.
Daha önce gelip bana senin yaralandığını ve... bunu benim yaptığımı söyledikleri zaman otel odasında olduğu gibi.
I'm sorry, Susan, I don't want to hurt you, but it's time you were brought back to reality.
Üzgünüm Susan, ama artık gerçek dünyaya dönmelisin.
I think I got all the venom out. Taken orally, it can't hurt you, Mr Eckland, but if she were bitten and its entered her bloodstream, there's nothing we can do. I'm afraid she's bought it.
Ağız yoluyla alındığında size bir zararı dokunmaz Bay Eckland ama ısırık yoluyla damarlarına girmişse, kızı kurtarmanın yolu yoktur.
- He said he thought you were hurt.
- Senin yaralandığını düşünmüş.
- They didn't tell me you were hurt.
- Bana yara aldığını söylemediler.
She thought you were going to be hurt.
Sana zarar gelecek sandı.
You were hurt last time lf you go again this time, I... I'm afraid
eğer gene gidersen korkarım ki.... sadaket en önemli şeydir ölsem bile onları bırakamam!
You were hurt by something flying through the air.
Uçup gelen bir şeylerle yaralanmışsın.
Our apologies. We were unforgivably awkward to have hurt you.
Üzgünüz, senin canın yakmamız oldukça nahoş bir durum.
- And you were never hurt?
- Ve hiç yaralanmadınız da, değil mi?
You were not in a match today Why are you hurt?
bugün maçın yoktu ama ne oldu?
You're my guest... and were hurt by my son.
Benim misafirimsin... ve oğlum seni yaraladı.
No, my darling, that's where you were hurt by the horse.
Hayır yavrum, oralar atın seni incittiği yerler.
Do not put a great burden on an old man who can't bear In your childhood, you were in my arms, I cannot see you hurt If you refuse them, they will hurt you
İhtiyar bir adama taşıyabileceğinden fazlasını yükleme... çocukluğun kollarımın arasında geçti incinmeni istemiyorum... eğer karşı gelirsen, kötülük ederler.
Besides it's not fair to kill you today because you were hurt before coming here
Ayrıca şimdi seni öldürmek adil olmaz
I thought you were the dog I hope you weren't hurt
Senin canını acıtmak istemedim, köpek sandım.
- Were you hurt?
- Hayır.
It didn't hurt that you were standing next to a Cro-Magnon.
Bir hanzonun yanında durman acıtmadı değil ama...
If they were any stronger, you'd hurt yourself.
Yeterince mi? Daha güçlü olsalardı kendini yaralardın.
You always were hard to hurt, Birdy.
Seni incitmek hep zordu Birdy.
I thought you were going to hurt the girl.
- Kıza zarar vereceğini düşünmüştüm.
I hope you were hurt.
umarım yaralanmışsındır.
You said that we were just gonna do a simple job without hurt...
Sen bizim zararsız basit bir iş yapacağımızı söylemiştin.
I am so glad you were not hurt.
Daha sonra benimle kalemi gezmek istermiydiniz?
The secretary told us you fainted, you were hurt.
Sekreter bayıldığını söyledi, yaralanmışsın.
You knew you'd feel no pain but you were still afraid it would hurt.
Acı çekmiyorsun ama çekmekten korkuyorsun.
- You just said you were hurt. - I'm not hurt.
- Daha demin incindim dedin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]