Which is interesting traducir turco
145 traducción paralela
- which is interesting? Or not?
- İlginç olacak mı mesela, yoksa olmayacak mı?
Apparently, an enormous number of people actually bump into their future spouses at weddings, which is interesting. Yes, I met my husband at a wedding.
Görünüşe göre, çok sayıda insan aslında gelecekteki eşleriyle düğünlerde karşılaşıyorlar, ilginçtir.
The injuries on the back of the driver's neck by the way, are burns, which is interesting.
Şoförün boynunun arkasındaki yaralar... yanık izi, ki bu oldukça ilginç.
We're talking about your father, which is interesting.
Babandan konuşuyoruz. Ki bu çok ilginç.
The mind recoils in horror... unable to communicate with the spinal column... which is interesting because you can actually watch yourself behaving in this terrible way... but you can't control it.
Zihin korkuyla irkiliyor... omurgayla iletişim kuramıyor... bu enteresan bir durum çünkü bu korkunç durum içindeki davranışlarını gerçekten izleye biliyor... ama kontrol edemiyorsun.
Which is interesting because...
Ki bu çok garip...
And he felt very comfortable with mathematics, which is interesting, because the modern world- - one of the few areas--where the modern world feels comfortable is mathematics.
O kendini matematik alanında rahat hissetmiştir ki bu ilginçtir, çünkü modern dünyada da herkesin kendini rahat hissettiği alanlardan biridir matematik.
Which is interesting for a secret society.
Gizli bir topluluk için ilginç bir şey bu.
Which is interesting. Him picking the name of a dead racehorse and keeping company with The Boss and The Rabbi, seeing as they had some involvement with that very horse.
Bu İlginç bir şey, ölü yarış atının adını almış ve hem Patron hem de Hahamla arkadaşlık etmiş atla ilgileri varmış gibi onlarla görüşmüş.
and he's certain that Szura's a threat which is interesting because- -
Szura'nın bir tehdit olduğundan da emin... ki aslında bu çok garip...
There's an expression of melancholy in his face, my dear, which is very interesting.
Biraz melankolik sanki yüzünden okunuyor ki bu çok ilginç.
But it'd be interesting to see which one it is, won't it, Sergeant?
Bunu görmek İlginç olurdu, çavuş... ama kimse göremeyecek.
A very interesting story, Lieutenant, which I don't challenge. But I would like to call the court's attention to one all-important factor in this testimony, and that is Lieutenant Cantrell's personal interest in the accused.
Ama mahkemenin dikkatini, bu tanıklıktaki tek ve en önemli noktaya, çekmek isterimki bu Teğmen Cantrell'in sanığa olan kişisel ilgisidir.
For example, tomorrow we will demonstrate to all interested parties a new and extremely interesting power source which is atomic in nature and which can supply a form of electric power for entire countries for the cost of a few dollars.
Örneğin, yarın... ilgilenen tüm kesimler için yeni ve oldukça ilginç bir enerji kaynağını tanıtacağız. Atom bazlı bir yapısı var ve tüm ülkeler için yalnızca birkaç dolar ücret karşılığında elektrik enerjisi sağlayabiliyor.
We call that Alnilam, which I'm sure is very interesting to you.
Biz ona "Alnilam" diyoruz. Bu da neden bu kadar enteresan olduğunu açıklıyor.
There is another portion, captain, which I believe you'll find particularly interesting.
Burada ilgini çekebilecek başka bir bölüm daha var.
It is applicable with the same success, first of all in Egyptian monuments of the Roman epoch and, which is more interesting to the inscriptions on all temples, palaces and tombs of the Pharaonic epoch. "
Bu durum öncelikle,... Roma devrinin Mısır heykellerine ve daha ilginci, Firavunların devrinden kalan tüm tapınaklara, saraylara ve lahitlere aynı başarıyla uygulanabilir. "
Once again Mr. Sherlock Holmes is free to devote his life to examining those interesting little problems, which the complex life of London so plentifully presents.
Bay Sherlock Holmes, kendisini tekrar Londra'daki karmaşık hayatın bolca yarattığı, böylesine ilginç ve küçük sorunları çözmeye adayacak.
There's a section on speakeasies, which is really interesting.
Çok ilginç şeyler var.
All I'm saying is that when I'm around you, I find myself showing off, which is the idiot's version of being interesting.
Tek dediğim şu, yanında kendimi ilginç olmanın salakça versiyonunu sergilerken buluyorum.
Well, perhaps it is that complexity which makes the differences in the sexes so interesting.
Belki de cinsler arasındaki... farklılıkları bu kadar ilginç kılan şey bu karmaşıklıktır.
What you're incapable of seeing is the rest of time, the rest of the iceberg - past and the future, my future... which is a very interesting place to be.
Görmeye muktedir olamadığın şey ise kalan zamanlar, buzdağının, - geçmişin ve geleceğin, geleceğimin kalan kısmı... ki içinde olmak için çok ilginç bir yerdir.
Jeffrey Dahmer eat your heart out, which is an interesting thought in of itself.
Jeffrey Dahmer kalbini söküp yer ki kendi içinde ilginç bir düşünce.
Not to mention your personality, which is so, so interesting.
Kişiliğinden bahsetmeye gerek bile yok, çok, çok ilginç.
I'm gonna finish up today by talking about puberty, which is a spiky subject but it is interesting.
Bugün, ergenliğim hakkında konuşarak bitireceğim. Çok gıcıktır ama ilginç bir konudur.
If you'll follow me, I'll show you the next exhibit, which is quite interesting.
Beni takip ederseniz, sizleri bir sonraki esere geçirmek istiyorum, ki oldukça ilginçtir.
She had a nice ass, which is more interesting to me than her face.
Güzel bir p.posu vardı. Benim için yüzünden daha ilgi çekiciydi.
Mathematically, you'll find the rhythmic structures quite interesting, particularly the use of syncopation which is said to make the music swing.
Matematiksel olarak, ritmik yapılarını oldukça ilginç bulacaksınız özellikle de müzik yapmak için salladıkları senkopu.
Then there is the interesting way in which Mr. Flanken died.
Ancak Bay Flanken çok ilginç bir şekilde ölmüş.
I must tell you, Chief-Inspector, about the case which is most interesting.
Başmüfettiş, size çok ilginç bir olaydan bahsede...
First off, Jack said this Eric guy is hella cute which, right off, sounds interesting to me.
Birincisi Jack, Eric'in çok tatlı olduğunu söyledi. Ki bu bana çok ilginç geldi.
There's an interesting split between everyday life, which is more provincial than metropolitan, and the style and ambiance of dinner at the AIcantara or a place like the Lux, or the kremlin.
Metropolitlikten çok taşraya yakın olan günlük yaşam ile... Alcantara'daki bir yemeğin tarzı ve ambiyansı arasındaki ilginç ayrım. Veya Lux ya da Kremlin gibi yerler.
Sorry. It's hard to tell which part of the story is meant to be interesting.
Bu hikâyenin hangi bölümünün ilginç olduğunu anlamak çok zor.
It's actually getting down which is gonna be the interesting part.
İşin ilginç kısmı aşağıya inmek olacak aslında.
And the interesting thing about this song is, I told you about jazz, is this certain chord... which is... that is totally down to a chord I had heard on actually
Bu şarkıda ilginç bir nokta da cazdan konuşursak... kesin bir akor vardır.
Which, I suppose, is OK if you're interesting.
İlginç biriysen sanırım bu sorun değil.
I think it ceased to be intellectually interesting, which is why I find the likes of a card-carrying atheist like Richard Dawkins to be really just an inverted image of a certain kind of rather narrowed-down theism.
Bence böyle entellektüel olarak ilginç bir şekilde de kaldı, ki bu da Richard Dawkins gibi resmi bir ateistin beğenilerini daraltılmış bir teizmden çok belirli bir türün çevirilmiş bir resmi olarak görmemin nedenidir.
What he did was he began to examined all of his rational knowledge and he realized and this is, questioning a priori assumption which is very interesting, it is very modern.
Bütün mantıksal bilgisini incelemeye başladığında fark ettiği şey bir olası varsayımdır ki bu çok ilginç ve moderndir.
The interesting thing is, we found this stuff all over Dr. Garza's apartment, which puts you at his place.
İlginçtir, Doktor Garza'nın evinin her köşesinde bu maddeden bulduk. Yani siz de o evde bulunmuşsunuz.
And 36 is interesting because we add 3 and 6, we get 9... and if you flip it around, you get 63 and then, minus 36 is 27... all of which are exact multiplies of the 9.
Rakamlar yer değiştirdiğinde 63 olur ve 36 çıkardığımızda 27 kalır... ve hepsi 9'un katları.
Nola was talking about acting, which is much more interesting.
Nola oyunculuktan bahsediyordu, bundan çok daha ilginç bir konu olduğu kesin.
For everything else will speak, and there is much interesting to say which helps to understand some things.
Geriye kalan herşey üzerinde tartışılabilir. Ve bu tartışmalar pek çok şeyi açıklığa kavuşturacaktır.
Some pretty interesting stuff, really, which is what I'm calling you about.
Oldukça ilginç şeyler gerçekten. Sizi bu yüzden aradım.
Also interesting is the fact that the Wraith language appears to be a derivative of ancient, which seems to suggest that the Wraith evolved after the Ancients arrived in Pegasus.
Başka bir ilginç yan daha, Wraith lisanının Kadim lisanının bir türevi olduğu bu da Kadimler Pegasus'a geldikten sonra Wraithlerin evrimleştiğini gösteriyor.
Tell me which dinner is gonna be more interesting.
Söyle bana, hangi yemek daha eğlenceli olurdu?
One of the most interesting motifs in science fiction is that of the id machine, an object which has the magic capacity of directly materialising, realising in front of us, our innermost dreams, desires, even guilt feelings.
Bilim kurgu filmlerindeki başlıca ilginç motif id makinasıdır. Yani bizden önce bizim içimizi,... bütün rüyalarımızı, arzularımızı hatta suçlu duygularımızı doğrudan bir şekilde canlandıran, cisimleştiren bir sihir kapasitesine sahip olan bir nesne.
But what makes this blackout interesting is that it may be linked to America's Hope, which is currently orbiting the earth.
Bu karartmayı enteresan kılan şey ise, bunun şu an dünya yörüngesinde bulunan Amerika'nın Ümidi ile bağlantılı olması ihtimali.
What makes the Tian Xi really interesting is the bicycle parts are being loaded by the China national export company, which is on our watch list as a possible front for Chinese intelligence.
Tian Xi'yi ilgi çekici yapan Çin Ulusal İhracat Şirketi tarafından bisiklet parçaları yüklenmiş olması ki o şirket Çin istihbaratına olası ön ayak olacak gözetim listemizde.
Now, the only reason not to update a photo in 20-odd years, is she's not talking to you, which would be interesting, or she's dead, which would also be interesting.
20 uzun yıl boyunca fotoğrafı güncellememenin tek nedeni seninle konuşmuyor olması olabilir, ki bu ilgi çekici olurdu, ya da ölmüştür. Ki bu da ilgi çekici olurdu.
Seeing as how this is the first television program which brought you the first appearances from everyone from The Beatles to the Buzzcocks, we like to think we bring you the most new and interesting sounds in the North-West.
The Beatles'dan Vızıldayarak'a kadar birçok grubun sizlere ilk kez göründüğü program olduğumuzu düşünürsek, Kuzeybatı'nın en ilginç ve yeni grubunu tanıtmayı uygun gördük.
- The interesting part is -... that a tape in which that child is raped, tortured and murdered -... would cost almost double the price of the child.
İlginç olansa bir çocuğa tecavüz edilip işkence yapıldığı ve öldürüldüğü kasetler neredeyse bir çocuğun fiyatının iki katı olabiliyor.
which is 1139
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is nice 40
which is what 194
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is nice 40
which is what 194