Who's he with traducir turco
1,959 traducción paralela
I was showing your friend with the disturbingly deep voice who looks older than 1 7 what could happen if he's not careful. And by careful, I don't mean use a condom.
Rahatsız edici şekilde kalın bir sese ve 17 yaşından büyük bir görünüme sahip olan arkadaşına dikkatli olmazsa neler olacağını gösteriyordum, bu arada "dikkat" derken kondomu kastediyorum.
- Who's he in with?
- Kiminle birlikte?
With Alejandro it was "look at the hot guy who's sucking me off, he's down there, and he's my man"
Alejandro yaparken "benimkini emen şu seksi adama bak, o... orada aşağıda ve o benim adamım" gibi birşey oluyordu.
Who thinks that he's a music exec with a $ 200, 000 car.
Onun 200000 dolarlik arabasiyla muzik muduru oldugunu dusunuyor.
And what he got in return was an entitled son Who still resented his father For ending things with his mother.
Karşılığında ise annesiyle ilişkisini kestiği için babasına içerleyen kendini şartlandırmış bir evlat gördü.
Yeah, he's with a man who's on the scotland yard watch list,
Evet, Londra Emniyet Müdürlüğü gözlem listesinde olan adamla birlikte.
Because he was the only one of them, the only person in New York who would shake the hand of a man with bedbugs.
- Çünkü aralarında sadece o New York'ta sadece o tahtakurusu olan bir adamın elini sıktı, Lemon.
Also, just a technical thing, if he hasn't already, Andreas is going to teach you how to throw knives so that you're somebody who knows exactly what he's doing with that.
Ayrıca, sadece teknik bir şey, eğer o değilsen, Andreas nasıl bıçak atacağını öğretir, böylece n e yapacapını bilirsin.
Look, I know who he is. He's with the FBI.
Bak kim olduğunu biliyorum, FBI'dan biri.
With the fake identity he had set up, the county clerk's office never would have flagged him for someone who was already married.
Düzenlediği sahte kimlik sayesinde de bölge sekreteri tarafından "Zaten evlidir." diye işaretlenemezdi.
Officer Stan who is in charge with your case, has been working for the Foreign Office for nine years and he is doing a very good job.
Durumunuzla ilgilenen Memur Stan... 9 yıldır Dışişleri Bakanlığı için çalışıyor ve işinde gayet başarılı.
He was a man who was killed with his wife.
Karısıyla beraber öldürülen bir adamdı.
Getting kidnapped is not the only crappy thing That has happened to you recently and, I mean, You happen to be unemployed and in love with a guy who's, You know, he hates you, so which one of those Do you wanna tackle first?
İşsizsin, senden nefret eden birine âşıksın önce hangisini alaşağı etmek istersin?
But he's susan's. And that's who I'll be when I'm with him.
Ama Susan'ın tipi ve onunlayken olacağım kişi de o.
Uh, in a nutshell, He's this super genius serial killer Who imprinted himself with a bunch of personalities and then escaped.
Özetle kendisine bir sürü kişilik yazdıktan sonra kaçan ultra zeki seri katilinin teki.
Evan is a 13-year-old boy with severe diabetes who got an infection because he was living in his father's car.
Evan ağır şeker hastası 13 yaşında bir çocuk ve babasının arabasında kaldığı için enfeksiyon kaptı.
We got something off Ross's laptop. He had lunch two days before he died with Stanton Olin, who's another member of his EOD unit in Iraq.
Ölmeden iki gün önce Stanton Olin'le yemek yemiş o da Irak'taki PKB'nin çalışanlarından biriymiş.
He was awake during the black out. He may have been in contact with another person who was awake.
Bilinç kaybı sırasında kendinde olduğunu ve kendinde olan başka biriyle iletişim halinde olduğunu biliyoruz.
Talk to everyone who's been in contact with Frederik Holst while he was home on leave.
Frederik Holst izne çıkıp evine geldiğinde onu gören herkesle konuşun.
'To assess how this optimism actually affected Islamic medicine, 'I met up with Dr Peter Pormann in the Syrian capital, Damascus. 'He's a leading expert on Islamic Medicine,'who spends much of his time researching'here in the Middle East.'
Bu iyimserliğin İslam tıbbını, aslında nasıl etkilediğini değerlendirmek için, Suriye'nin başkenti Şam'da, Dr. Peter Pormann ile bir araya geldim, zamanının çoğunu burada Ortadoğu'da araştırmaya harcayan İslam Tıbbında önde gelen bir uzman.
It certainly is a real revelation to me that he explicitly mentions a 9th century Muslim for providing him with a great deal of observational data - an astronomer who lived in Damascus, called Al-Battani.
Kopernik'in, kendine bir hayli gözlemsel veri sağladığı için 9.yüzyılda yaşamış bir müslümandan açıkça.. .. bahsetmesi bana kesinlikle gerçek bir açıklamadır. O kişi Şam'da yaşayan El-Battani ismindeki astronomdu.
He's the only other one who works with me.
Benimle birlikte çalışan tek kişi o.
Instead, he told me to work hard, to surround myself with people who share my principles.
Onun yerine, çok çalışıp düşüncelerimi çevremdeki insanlarla paylaşmamı söyledi.
Even if it seems the Countess may not practice witchcraft, We do have one witness who has confirmed that..... he saw her copulating with the devil himself.
Kontes büyücülük yapmamış gibi gözükse de Şeytanla çiftleştiğini gören bir tanığımız var.
But I can tell you with absolute confidence, he's the man who will solve this case.
Ama şunu güvenle söylerim ki, davayı çözecek adam odur.
We investigate, see who he's eating with.
Araştırıp, kiminle yemek yediğini bulacağız.
Actually, I remembered very little about my host, except that he had been an officer who had managed to combine great courage and efficiency with a marked habit of indolence.
Ev sahibimiz hakkında pek bir şey hatırlamıyordum açıkçası. Sadece cesur ve becerikli ama biraz da tembel olduğu kalmış aklımda.
He was an American who lived in England for a short time, his arrival in London neatly coinciding with when the murders started and his departure with when they suddenly stopped.
Tumblety, İngiltere'de kısa süre yaşamış bir Amerikalıydı. Londra'ya gelişi cinayetlerin başlamasıyla, gidişiyse aniden sona ermeleriyle çakışıyor.
Yes Mabbutt works for Armstrong Ordnance doesn't he, who supply the French army with weapons.
Mabbutt Fransız ordusuna silah sağlayan, Armstrong Ordu Donatım'da çalışıyor değil mi?
And when that day comes, he's gonna know... who stuck with him and who ran.
O gün geldiğinde de kimin yanında kalıp kimin kaçtığını bilecek.
Tom was the one who leaked to the judge that he was invested with the Tobins.
Tobinlere para yatırdığını yargıca sızdıran Tom'un kendisiydi.
Lord, you who can turn the shadow of death into the light of a new day as we gather to commend Dean into your hands help us to wait upon thee with penitent hearts and remind us of he who died that we might live.
"Tanrım, sen ölümün gölgesini yeni bir günün ışığına dönüştürebilirsin. Dean'i senin ellerine emanet etmek için toplandık tövbekar kalplerle seni bekleyen bizlere seni beklerken yardım et ve bize ölenleri hatırlat ki yaşayabilelim."
he's gonna be a guy that take care of you... who will not manipulate you with sex...
Seni seks için kullanacak biri değil.
I mean, he's a man who's come from nothing, he's a man who's not afraid to create a new life, put his past behind him, and he's a man in love with you.
Yani, hiçbir şeyi olmayan bir adam, yeni bir hayata başlamaktan korkmayan ve geçmişini arkasında bırakan bir adam ve bu adam sana aşık.
Do you know the Scott Fitzgerald thing about an artist who's a man with opposing ideas in his head, and he believe in them both simultaneously?
Scott Fitzgerald'ı tanır mısın? Kafasında iki karşıt fikri bulunduran ve ikisine de aynı anda inanan sanatçı.
I mean... to his core he's the kind of guy who said, "lf l can't be in the band, I'll carry their equipment." He hung out with musicians, and he did it continually until people let him play.
Eğer bir grupta çalamıyorsam enstrüman taşırım demiş olması bile "Bir rockçı nasıl tanımlanır?" soruna cevap olur.
Does he kiss you goodnight? Does he not cheat on you with your shift manager who's only moderately better looking than you?
Sırf senden biraz güzel olduğu için seni patronunla aldatıyor mu?
Who spent seven minutes under water before he wrassled the fish with his bare hands.
Çıplak elle balığı tutmadan önce suyun altında tam yedi dakika kalmış.
Hey, Randall, before you go on, this boy who's currently being looked after- - tell me if you agree with this- - this boy who's being looked after, he knows who you are.
Bak, Randall, başlamadan önce bu konuda bana katılıyor musun söyle şu anda arkası kollanan çocuğun senin nasıl biri olduğunu biliyor.
He's who Sweet Boy use to roll with. He's too funny. But he's with some crazy Somaliers now.
Breezer tanınan en manyak ve sıska liderdir
He was kind of one of the grand old men of American psychiatry and actually he was one of the people who in the 50s and 60s got their start with psychedelic research.
Amerikan psikiatrisinin en bilge adamlarından biriydi. 50 ve 60'Iı yıllarda psikedelik araştırmalarla bu işe başlamış kişilerdendi.
Who's he running around with?
Ona kim yataklık ediyor?
Kranski's in there going helter skelter with Vince, who he loves, what do you think he's going to do to you?
Kranski orada sevdiği Vince'e paldır küldür girişiyor sana ne yapar sanıyorsun?
- Who's he with?
- Yanındaki kim?
The closest I've come to anything like that would be bumper-to-bumper on the 405 with Christian, who's in a bad mood'cause he's late for his massage.
Biz de bir keresinde son hızla giderken diğer arabaya çarpacaktık neredeyse çünkü Christian masajına yetişemediği için çok sinirliydi.
I never thought I would end up with a guy Who thinks he looks good In a tottenham hotspur shirt and a pair of chadees,
Hiç Tottenham Hotspur tişörtü ile ve koca bir göbekle kendinin çok iyi gözüktüğünü sanan 4 yaşındaki kızımıza yanlış kelimeler öğreten ve TV başından kalkmak yerine kupaya işemeyi tercih eden bir adama dönüşeceğini beklemiyordum.
So, fellas, I just got off the phone with a Bernie Greenstein who says he's representing the Ayers, and they are filing a lawsuit against us.
Millet, az önce telefonda Bernie Greenstein'la konuştum. Kendisi Ayers'ın avukatıymış ve bize dava açacaklarmış.
He will be speaking here, along with Sheriff Tipton, who's running for State Senate.
Eyalet senatosuna adaylığını koyan Şerif Tipton'la birlikte burada halka sesleniyor olacak.
That's'big'talk coming from a guy who said he fell in love with aunt Linda the second he laid eyes on her.
Bu Linda Teyze, şu anda aşık.. olmuş birinden gelen komik bir durum.
Mr. Hastings, I'm with an informant that I used to run who's claiming he's got intel on an assassination attempt on President Hassan.
Bay Hastings, eskiden birlikte çalıştığım bir muhbir bana Başkan'a suikast düzenleneceğini bildirdi.
I'm with an informant that I used to run who's claiming he's got intel on an assassination attempt on President Hassan.
Eskiden birlikte çalıştığım bir muhbir bana Başkan Hassan'a suikast düzenleneceğini bildirdi.
who's here 116
who's he 503
who's he talking to 40
with 1352
within 177
without 110
withdraw 82
with you 1138
with me 1243
with all due respect 1080
who's he 503
who's he talking to 40
with 1352
within 177
without 110
withdraw 82
with you 1138
with me 1243
with all due respect 1080
with you by my side 17
with all my heart 134
with men 23
with your family 23
with this ring 42
with your permission 239
with her 211
with your 48
with your help 124
with your wife 28
with all my heart 134
with men 23
with your family 23
with this ring 42
with your permission 239
with her 211
with your 48
with your help 124
with your wife 28
with your dad 25
with pleasure 453
with your mother 23
with your father 34
without me 305
with whom 203
with that in mind 45
with good reason 53
with it 82
with your life 24
with pleasure 453
with your mother 23
with your father 34
without me 305
with whom 203
with that in mind 45
with good reason 53
with it 82
with your life 24