Who you working for traducir turco
581 traducción paralela
Who you working for?
Kimin için çalışıyorsun?
- So who you working for these days, Eric?
- Şimdilerde kimin için çalışıyorsun Eric?
Say, look-a-here, who are you working for anyway?
Baksana bana, sen kime çalışıyorsun?
Who are you working for?
Kimin için çalışıyorsun?
All right, who are you working for?
Pekala, kimin için çalışıyorsun?
It was you who found more pleasant tasks for us, working here in the rectory.
Kilise konutunda bize uygun işler bulan sizdiniz.
I thought maybe you knew of some first-rate grifters... who've been working the subway for the last 24 hours.
Düşündüm de belki sen, son 24 saatte metroda iş bitiren... birinci sınıf cepcileri tanıyorsundur.
I asked you who else you're working for.
Sana başka kimin için çalıştığını sordum.
- Who are you working for?
- Kimin için çalışıyorsun?
And you know who I'm working for?
Kimin yanında çalışıyorum biliyor musun?
Who are you working for, the Mexican government?
Size ne oldu? Meksika Hükümeti adına mı çalışıyorsunuz?
There shall always be people like you who will be working for people like me.
Her zaman, benim gibi insanlara çalışan, senin gibi insanlar olacaktır.
Who are you working for?
Kimin için çalışıyorsun Profesör?
You're feeling sorry for people who play cards at the bar while we're working the land.
Hem sonra senin acıdığın o adamlar kahvede tavla, iskambil oynarken biz seninle cebeller aştık. Biz! Yabanlıkları tarla yaptık.
You know it's we who, at this moment, are working for man's happiness.
Biliyorsun ki şu an insanların mutluluğu için çalışıyoruz.
- Who are you working for?
- Kime çalışıyorsun?
The man you're looking at is Alfred Belzig, director of the Socialist People's Bank in the East Zone, but secretly a fanatic who has never given up working for a supreme fascist state.
Gördüğünüz adamın adı Alfred Belzig Doğu Bölgesi'ndeki Sosyalist Halk Bankası'nın müdürü fakat aynı zamanda kimsenin adına çalışmaktan vazgeçemediği.. ... en büyük faşist devletin gizli bir hayranı.
Who are you working for?
Kime çalışıyorsun?
is that who you're working for?
Emrinde çalıştığın o mu?
You were raised with your sister, Monique, at your father's, who was working for a spinning company.
Monique isimli kız kardeşiniz ile beraber yetiştiniz. Babanız iplik fabrikasında çalışıyordu.
Who were you working for?
Kimin için çalışıyordunuz?
How those who control the money are diminishing your existence to working in a fucking dirty factory which puts smoke up in the air, which pollutes the world and you're working your ass off for pennies while they're making hundreds of dollars?
Parayı kontrol edenlerin havayı kirletip dünyayı mahveden pis bir fabrikada çalıştırarak seni varlığını nasıl erittiğini,... onlar yüzlerce dolar kar ederken senin üç beş kuruş kazanmak ve çocuklarına para biriktirmek için kıçını yırtmak zorunda kaldığını?
I don't care who you're working for.
Kime çalışırsanız çalışın.
It was always you who was destined for great success... whereas I was only the poor, hard-working half-brother... whom you had to put up with.
Her zaman senin büyük başarılara erişeceğin düşünülürdü bense çok çalışan, acınası üvey kardeştim senin katlanmak zorunda kaldığın.
Who are you working for?
Kimin adına çalışıyorsunuz?
- Who are you working for?
- Sen kime hizmet ediyorsun?
You're not working for the Fat Man, then who are you working for?
Şişman Adam için çalışmıyorsan, o hâlde... o hâlde... -... kimin için çalışıyorsun?
I don't know who you're all working for or why you don't want me to find the girl.
Kimin için çalıştığını... ya da o kızı bulmamı neden istemediğinizi bilmiyorum.
I lost them working for you, who will return them to me?
Sizin için çalışanları kaybettim, kim onları bana geri döndürecek?
And now I must ask you to keep quiet for a few minutes while I write a few lines to Inspector Lohmann, who is working on another case that also seems insane.
Şimdi ben Müfettiş Lohmann'a bir şeyler yazarken senden sessiz olmanı istiyorum. O da aynı şekilde delice görünen bir vaka üstünde çalışıyor.
Who are you really working for?
- Kim için çalışıyorsun?
Who are you working for?
Neden ki?
- Who are you working for now?
- Şimdi kim için çalışıyorsun?
Who are you working for?
Öğreneceksiniz...
Who are you working for?
Kim için çalışıyorsun?
The man who lost this horse must have been working for you.
Bu atı kaybeden adam senin hesabına çalışıyor olmalı.
Who are you working for?
- Kimin için çalışıyorsun?
I just want to know who you're working for.
Tüm istediğim, kimin için çalıştığını bilmek.
Makes you wonder who's working for who, right?
Burada insan kendi kendine kim kimin için çalışıyor diye sormadan edemiyor.
Who are you working for, the Russians?
- Yerinde olsam kaçardım. - Ruslar için mi çalışıyorsun?
- I agree. - Who did you say you were working for?
- Kiminle çalışıyorum demiştin?
- Who are you working for, John?
- Kime çalışıyorsun John?
Don't forget who you are working for now.
Artık kimin için çalıştığını unutma!
Who the hell you figure this guy's working for, anyway?
Bu adam kimin için çalışıyor?
- Who are you working for?
- Kimin adına çalışıyorsun?
Who are you working for?
Kimin adına çalışıyorsun?
Then who's working for you?
Senin için çalışan kim?
Who's working for you, babe?
Halleden kim, bebek?
I asked who you were working for.
Kime çalıştığını sordum.
I know you already got a job working for Strozzi... but I figure you for the kind of guy... who goes to the highest bidder... just like those Mexicans... that were supposed to guard my booze.
Bir işin olduğunu biliyorum Strozzi için çalışıyorsun. Ama bence sen en yüksek fiyatı verene... gidecek türden birisin. Mallarıma göz kulak olacak... o sefil Meksikalılar gibi.
First of the month, every month he'd remind you who you really working for.
Her ay, ayın ilk günü... gerçekte kime çalıştığını insana hatırlatırdı.