Will you join me traducir turco
317 traducción paralela
Will you join me?
Bana katılır mısın?
Will you join me in one?
Bir içki alarak bana katılır mısın?
Brother Jeeter, will you join me in a song?
Birader Jeeter, bana bir şarkıda eşlik eder misin?
Will you join me? - Why?
Bana katılır mısın?
Will you join me for dinner?
Yemekte bana eşlik eder misiniz?
Sir, will you join me?
Bayım bana katılır mısınız?
"Will you join me to the train", says she.
- "Trene kadar bana eşlik eder misin?" dedi.
- Will you join me?
- Bana katılır mısın?
I was just going to have tea, will you join me?
Tam da çay içecektim, bana katılır mısın?
- Will you join me?
- Sen de içer misin?
- Will you join me?
- Bana katılır mısınız?
Will you join me for breakfast?
Kahvaltıya katılır mısın?
Will you join me, lieutenant?
Bana katılmaz mısınız Teğmen?
Will you join me?
Bana katılır mısınız?
Will you join me in some tea?
Bir çay içeceğim, katılmak ister misin?
- Will you join me, Hengel?
- Bana katılır mısın Hengel?
Will you join me?
Bana katılmaz mısınız?
Will you join me in my stateroom?
Kamarama eşlik eder misin?
Will you join me?
Bana katılırmısın?
Lieutenant, will you join me?
Teğmen, bana eşlik eder misiniz?
Will you join me?
Bana katılacak mısın?
Will you join me in a glass of champagne?
Benimle bir kadeh şampanya içer misin?
Ladies and gentlemen, will you join me And welcome, please The winners of this year's mountbatten trophy
Bayanlar baylar, alkışlarımız bu yılın Mountbatten ödülünü gösteri dünyasının en büyük ödülünü kazanan :
Will you join me in the toast to the Immortal Bard?
Ölümsüz Şair'in şerefine benimle kadeh kaldırmak istemez misiniz?
Will you join me?
Bana eşlik eder misiniz?
Will you join me?
Bana katılacak mısınız?
Will you join me, Ma'am?
Benimle birlikte içer misiniz?
Will you join me in a drink?
Bana katılmak ister misin?
Alexandra Ivanovna, will you join me?
Alexandra Ivanovna, bana katılır mısın?
- Will you join me in some? - No, thanks.
- Bana eşlik eder misin?
Yi Tien-hung, will you join me?
Yi Tien-hung, bize katılacak mısın?
Will you let me join you?
Size katılmama izin verecek misiniz?
I'm going to tell them that you and your father... will also join me for cocktails before dinner.
Yemekten önce sizin ve babanızın aperitif için... bize katılacağınızı söyleyeceğim onlara.
In that case, perhaps you will join me in the dining car?
Bu durumda yemek vagonunda bana eşlik eder misin?
But i will ask the court for leniency in your behalf... if you will join with me in the destruction of these rats.
Ama hoş görünüze sığınarak şunu soracağım. Bu farelerin hapsi boylaması için benim yanımda yer alın.
Now that that's over, will you gentlemen join me in a cup of coffee?
Bu bittiğine göre, siz beyler benimle bir kahve içmek ister misiniz?
WILL YOU ALL JOIN ME IN A PRAYER?
Hep beraber dua edelim.
And now join me, if you will, while we contemplate the perfect crime.
İsterseniz, kusursuz cinayeti mütalaa ederken şimdi bana katılın.
Good. You will forgive me if I don't join you for the minute.
Şimdi bana birkaç dakika izin verir misiniz?
In that same moment the door will close, and you shall join me in death.
Aynı anda kapı bir daha açılmamak üzere kapanır ve sen benim ardımdan ölüme gelirsin.
You will join me in a glass of champagne, won't you?
Benimle bir kadeh şampanya içersin, değil mi?
I know you will join me in dedicating this great new building to Sheriff Glick, a man of principle a man of determination, a man who would not bend.
Bu güzel yapıyı prensip sahibi, azimli ve.. ... kimsenin önünde eğilmeyen dostumuz... Sheriff Glick'e ithaf etmek istiyorum.
Will you come and join me then?
Acaba daha sonra...
You will join me for something to refresh yourselves?
Şöyle rahatlamak için bana katılın.
If you join me, Mr. Spock I will save his life.
Bana katılırsanız, Bay Spock, onun hayatını kurtarırım.
Well I know you will all want to join with me in welcoming our distinguished friend and colleague from the National Council of Astronautics, Dr. Heywood Floyd.
Biliyorum ki hepimiz, Ulusal Uzay Bilimleri Konseyi'nden saygıdeğer dostumuz ve meslektaşımız Dr. Heywood Floyd'u aramızda gördüğümüze çok sevindik.
When you see me come back to the window, you and Scott will join me.
Pencereye doğru geldiğimi görünce, sen ve Scott yanıma gelin.
Good Sir Knight, will you come with me to Camelot... and join us at the Round Table?
Sayın şövalye, benimle Camelot'a gelip..... Yuvarlak Masaya katılmak ister misiniz?
Decent Germans will get the courage to join us... and no one has to be killed if you help me.
Namuslu Almanları bize katılmak için yüreklendirecek ve kimse ölmek zorunda olmayacak. Eğer bana yardım edersen...
Will you not join me for a little refreshment?
Bana katılmaz mısınız?
I will join you at the table, mon Colonel. Be good enough to order me les moriffes.
Bana les meurilles söyle lütfen.
will you 5002
will you marry me 800
will you be okay 42
will you forgive me 58
will you come 134
will you come with me 163
will you go out with me 27
will you go 60
will you please shut up 18
will you come with us 24
will you marry me 800
will you be okay 42
will you forgive me 58
will you come 134
will you come with me 163
will you go out with me 27
will you go 60
will you please shut up 18
will you come with us 24