English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / With an

With an traducir turco

47,313 traducción paralela
From the moment you began concocting this story, I knew it was with an eye towards pushing him out.
Daha ağzını açar açmaz onu işin dışına itmek isteyeceğini biliyordum.
When Anne was recruiting spies in Port Royal, she met a man with an estate in the wilderness, north of Spanish Florida.
Anne, Port Royal'de casus toplarken İspanyol Floridası'nın kuzeyinde hiçliğin ortasında çiftliği olan bir adamla tanıştı.
But my enemy has remade itself since then, made allies with an army of maroons, and has now dedicated itself to disorder of the grandest scale.
Düşmanım kendini baştan yarattı. Kaçak köleler ordusuyla işbirliği yaptı. Ve kendisine muazzam ölçekte kargaşa çıkartma hedefi koydu.
I'm working with another, uh, student right now.
Şu an başka bir öğrenciyle çalışıyorum.
I might be able to wake up the device with an activation code.
Cihazı uyandırabilirim Bir etkinleştirme kodu ile.
She left with an escort hours ago to make the exchange.
Saat önce bir eskortla ayrıldı. Değişim yapmak.
We're with an agency called the institute for global advancement.
Küresel Gelişim Enstitüsü adıyla anılan bir kurumdanız.
I'll let you tie me up with an extension cord if you ask real nice.
Kibarca istersen beni uzatma kablosuyla bağlamana izin veririm.
Security footage puts her inside the club "with an unidentified man at 11 : 30 three nights ago."
"Güvenlik görüntüleri kimliği belirsiz bir adamla 3 gece önce 11 : 30'da kulübe girdiğini gösteriyor."
So, that's an awful lot of people with an awful lot of time.
Bu da çok fazla boş vakti olan çok fazla insan eder.
HODGINS : We're not dealing with an amateur psychopath.
Amatör bir piskopat ile uğraşmıyoruz.
I know that students have seen things that don't come with an easy explanation.
Öğrencilerin açıklaması zor şeylerle karşılaştığını biliyorum.
But there's a man, a very special man, and he's supposed to be here with us, but he's in Melbourne.
Ama bir adam var. Çok ama çok özel bir adam onun da bizimle burada olması lazım ama şu an Melbourne'da.
" The port was alive with strange faces. It was dawn by the time he found an old salt willing to part with a vessel for what bullion he had left... a cutter with a Bermuda rig called'The Merciful,'its sails ragged and ripped,
" Liman yabancı yüzlerle canlılık kazanmıştı o emektarla karşılaştığında akşam üzeriydi kalan son gücüyle denizde yol almak ister gibi bir hali vardı...
We prefer to give a more thorough orientation, but since we were in the process of moving on, you'll just have to bear with us.
Biraz daha intibak etmeni sağlamalıyız. ... ama şu an taşınma sürecindeyiz bu duruma bizimle katlanman lazım.
Now he's forming an army out there, organizing, building strength, an army with designs on taking and holding Nassau.
Şimdi ise ordu koruyor. Adamları bir araya getiriyor. Nassau'yu alıp elde tutacak bir ordu.
She has negotiated an arrangement with Captain Flint in which he will pay for this surrender with the stolen cache of gems to secure your future together.
Kaptan Flint'in Urca hazinesinin karşılığında teslim olmak için müzakerelerde bulundu.
He thinks you are planning an attack at the school with someone, he doesn't know it's with me.
Biriyle okula saldırı yapacağını düşünüyor. Benden haberi yok. - Burada ne arıyoruz?
He thinks you're planning an attack at the school with someone.
Biriyle okulda saldırı plânladığını sanıyor.
- Locked with an access code.
- Kilidini aç.
Inshallah, with this gift you've given us, we'll have an opportunity to get an even greater prize...
Inşallah, Bize verdiğin bu hediye ile, Daha büyük bir ödül kazanma şansımız olacak...
Uh, Mariana says they're having an issue with the pipeline.
Mariana boru hattında bir sorun yaşadıklarını söylüyor.
But he was an 18th century philosopher and gourmand... and these were three children with very little catering experience.
Ama kendisi pisboğaz bir 18. yüzyıl filozofunun tekiydi ve Baudelairelar da bu alanda tecrübesiz üç küçük çocuktu.
Spend an entire day with me.
Tüm günü benimle geçir.
Maybe you should start with a childhood memory.
Belki de çocukluk anılarından başlamalısın.
Start with a childhood memory?
Çocukluk anılarınla mı başlayacaktın?
Now he's forming an army out there with designs on taking Nassau.
Şimdi orada bir ordu kuruyor Nassau'yu almayı tasarlayan tasarımlarla.
Croome said we could have an hour with Jonas.
Croome, Jonas'la bir saatimiz olduğunu söyledi.
Did you just come up with that yourself?
Bunu şu an mı uydurdun?
I remember an early therapy session with my mother where we were just screaming at each other until she blurted out, "Why can't you be more like Teagan?"
Annemle olan terapi seanslarimizdan birini hatirliyorum, birbirimize bağiriyorduk ve o "Neden Teagan gibi olamiyorsun?" diye ağzindan kaçirdi.
I remember an early therapy session with my mother where we were just screaming at each other until she blurted out, "Why can't you be more like Teagan?"
Annemle olan terapi seanslarımızdan birini hatırlıyorum, birbirimize bağırıyorduk ve o "Neden Teagan gibi olamıyorsun?" diye ağzından kaçırdı.
It's time for you folks to sharpen your pencils, and you better come back with one Traci Lords of an idea.
Aklınızı başınıza toplayıp bir dahakine adam gibi fikirlerle çıkın karşıma.
It'd be an honor to work with you in any capacity.
Sizinle çalışmak bir onur olacak.
I had an issue with the plumber.
Tesisatçı ile ilgili bir sorunum vardı.
The Board notes with regret that a number of examination papers never arrived for marking and were, therefore, classed an automatic failure.
Sınav heyeti büyük üzüntü içinde. Sınav kağıtlarından bir numara değerlendirme için kendilerine ulaşmamış.. .. bu yüzden, sınıf otomatik olarak başarsız olmuş.
Story goes, the attendant in the city morgue was so taken with her beauty that he made an impression of her features in the hope that someone would recognise her and claim her.
Hikayenin devamı.. .. şehir morgundaki görevli onun güzelliğine vurulmuş.. .. onun yüzünün bir resmini yapmış.
What it's about, Mr Finn, is Tessa Knight lying drowned in an outsized fish tank over by Binsey, with a death mask of her face staring down at her from the wall.
Bütün bunlar, Bay Finn, Tessa Knight'ın Binsey civarındaki bir balık tankında boğulması ile, duvarda onun ölü yüzünün bir maskesinin aslı olması hakkında
I am happy for you. You've been an asshole ever since I told you I was gonna buy my place. What's with you?
Senin adına mutluyum.
The deputy director of central intelligence, chief engineers at lockheed and boeing, an official with the defense nuclear agency, and three senior military officers.
CIA müdür yardımcısı Lockheed ve Boeing'in baş mühendisleri Nükleer Savunma Ajansı yetkilisi ve ordudan üst düzey 3 subay.
- You think? - One small consolation is the bitch is with the beast right now, and I can't really see that going her way.
Teselli olacaksa o sürtük şu an Canavar'la birlikte ve cidden öyle olduğunu düşünmüyorum.
"Every moment I spent with you"
Seninle geçirdiğim her an.
Look, I don't know what's going on, but you do not want to mess with me right now, Norman.
Tamam mı Norman? Ne oluyor bilmiyorum ama şu an benimle kafa bulmak istemezsin Norman.
She's with the police now.
Şu an polisle beraber.
With 10 points for an adult, double that for a child and a whopping 50 points for the senior set!
Yetişkin için 10 puan, çocuk için iki katı ve yaşlı çiftler için tam 50 puan!
Day one comes to a close and all of our racers are on the board, with Tammy the Terrorist out to an early lead.
İlk gün sona eriyor, yarışçılarımızın puanları belli oluyor ve şu anda Terörist Tammy önde.
To talk with one whose IQ is double that is not an opportunity you let pass by.
IQ seviyesi bunun iki katı olan biri ile konuşma fırsatı kaçıramayacağınız bir şey.
That's so sweet, but, I never really had an issue with shrooms, you know?
Çok ince düşüncelisin ama mantarla hiç sorunum olmadı.
To be clear, does combat training, as opposed to what Mr Costley would had been taught as part of his police officer safety training, include a technique for breaking an assailant's nose with the palm of one's hand?
Açık olarak, Mr. Costley'nin polis memuru güvenlik eğitimine bu dövüş eğitimi de dâhil olabilir mi, ki bu sayede saldırganın burnunu avucuyla kırabilme imkânı tanısın?
An individual with a personality disorder would not possess Mr Costley's solid work record, for one, or his complete lack of psychiatric history.
Kişilik bozukluğu olan bir birey öncelikle, Bay Costley gibi sağlam bir iş geçmişine sahip olamaz. Ayrıca psikiyatrik bir geçmişi yok.
Now, you've said you were at the party with Mr Selway for some hours, drinking with him, before you went with him up to his secluded office on the fifth floor, an area of the building you knew would be empty at that time of night.
Dediğinize göre partide birkaç saat BAy Selway ileydiniz, onunla içtiniz, gitmeden önce onunla beraber beşinci kattaki ofisine gittiniz, o saatte boş olacağını bildiğiniz, tanıdık bir binada.
Does having an affair with Mark Costley, keeping it secret, make Dr Carmichael a murderer?
Mark Costley'le bir ilişki yaşamak, bunu gizlemek, Dr Carmichael'ı bir katil yapar mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]