English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / With the kids

With the kids traducir turco

3,860 traducción paralela
Instead of being here to help me with the kids.
Buradan benimle kalıp, çocuklara yardım etmen yerine.
Sure, there aren't that many minute-to-minute things with the kids, but I think of you like- -
Pekala, çocuklarla birebir ilgileneceğin pek zaman yok ama... Ama sen daha çok...
What's Marina going to do with the kids now?
Marina çocuklarla ne yapacak şimdi?
She sometimes goes down to Statler's Corner Store and hangs out with the kids down there.
Kız, bazen Statler'ların Mağazasına gidip oradaki oğlanlarla takılır.
Stay with the kids!
- Çocuklarla kal!
So there's a story that like 30 years ago, this counselor is one on the trip with the kids and when they went to bed they were all there, accounted for. And then when they woke up in the morning, this one little girl Janie was missing.
30 yıl önce olan bir olaya göre bahsi geçen rehber çocuklarla birlikte bir geziye çıkmış ve yatmaya gittiklerinde hepsi oradaymış ve ertesi sabah uyandıklarında Janie adındaki küçük bir kız kayıpmış.
Yes, I'm... Playing with the kids in the park. Yes.
Bazı çocuklarla parkta oynuyor.
You need to take the "Corina" with the kids and go.
Corina'yı al ve çocuklarla git.
I want to take Lizzie for a ride in the country with the kids.
Lizzie'yi çocuklarla birlikte taşraya geziye götürmek istiyorum.
Got a little handsy with the kids, huh, Rick?
Çocuklara biraz fazla yakılaşmışsın Rick?
with the kids or me ".
... umrunda değiliz " dedi.
Kids'day out, getting us off the planet alive, whatever you were doing with the Cybermen...
Çocukları götürdüğün için, bizi gezegenden sağ çıkardığın için,... Siberlerle artık her ne yaptıysan...
We'll see how Congress likes it when the streets are teeming with unsupervised school kids.
Bakalım sokakların başıboş çocuklarla dolması Meclis'in hoşuna gidecek mi.
And then I think about how you are so upset with Walt and how you wanted the kids out of the house, and all of this makes me believe that there has got to be hope for you, that whatever he did to you can be undone.
Ama sonra Walt'la ne kadar mutsuz olduğunu düşününce çocukları evden uzaklaştırmak isteyişini düşününce senin için hâlâ bir umut olduğuna, sana yaptığı şeyleri düzeltmenin bir yolu olduğuna inanmak istiyorum.
Kids are both still with her for the moment.
Çocuklar şu an için hâlâ onun yanında.
There's unscrupulous people out there getting kids to do their dirty work so they don't get into trouble with the police themselves.
Fakat kendi basina birsey gelmesin diye çocuklari kullanan kanunsuz adamlar var.
Ben, we could use your help in the infirmary with those harnessed kids.
Ben, revirde koşumlu çocuklar için yardımın işimize yarar. Elbette.
We've been trying to rescue as many of the harnessed kids as we can ever since the new aliens provided us with technology to safely remove the harness.
Yeni uzaylılar bize koşum çıkarma teknolojisini getirdiğinden beri elimizden geldiğince koşumlu çocuğu kurtarmaya çalışıyoruz.
Well, um, Paul's work is with bereaved people, of course, and my work has its ups and downs but we're always very careful what we say in front of the kids.
Yani, Paul'ün işi yakınını kaybetmiş insanlarla, tabiki ve benim işimin de kendi inişleri çıkışları var ama biz çocuklarını önünde kouştuğumuz şeylere hep dikkat ederiz.
He just hangs around the house all day with Liam, making smoothies, acting like he's the kids'new dad.
Bütün gün evde Liam ile takılıyor ve meyve suyu yapıyor. Çocukların yeni babasıymış gibi davranıyor.
Bad idea even going out on the lake at all with kids like these.
Bu tarz çocuklar için bile olsa göl kötü fikir.
My father was not the kind that'd fly kites with their kids.
Benim babam çocuklarıyla uçurtma uçuracak türden bir adam değildi.
We stashed the kids with Augie's sister, we're here for a week.
Augie'nin kızlarıyla çocukları ezdik, bir hafta buradayız.
Oh, God, the kids were playing with it.
Oh, Tanrım, çocuklarla oynuyor.
Well, that's the thing with these older kids.
Büyük çocuklarla böyle oluyor.
Kids, go in the back with your mom.
Çocuklar, annenizle arkaya geçin.
- I'm gonna make a deal where you don't have to talk to the Americans if you don't want to, if you think that'll make you a traitor, but you will come with me and the kids.
- Bir anlaşma yapacağım. Amerikalılarla konuşmak istemiyorsan, bunun seni hain yapacağını düşünüyorsan konuşmazsın ama benim ve çocukların yanında sen de geleceksin.
"I ain't making any more kids - - I better stay in good with the ones I got."
"Başka çocuk yapmayacağım, var olanlarla iyi geçinsem yeter"
And I always wanted to work with underprivileged kids. Hey, what the fuck is that supposed to mean?
Hep imkanları kısıtlı çocuklarla çalışmak istemiştim zaten.
I am on the floor every day with those kids.
Her gün bu çocukların yanındayım ben.
They're gonna require a fit parent to get the kids back. I'm hoping to find Monica so I don't have to deal with Frank.
Çocukları geri verebilmek için başlarında uygun birisinin olması şartını koşacaklar yani Monica'yı bulabilmeyi umuyorum ki bir de Frank'le uğraşmayayım.
Back at the house now or you'll lose your kids and the welfare checks that come with them.
Derhal gidiyoruz yoksa çocuklarını da, onlar için verilen sosyal güvenlik maaşlarını da kaybedeceksin.
Losing my job, losing the kids, dealing with Frank.
İşimi, çocukları elimden almaları olsun ; Frank'le uğraşmam olsun.
You're stuck in the suburbs with your kids.
Çocuklarınla tıkalı kalmışsın.
It sucks when people are robbed and raped while the cops are out dealing with a bunch of rich kids who are making a C-minus horror flick because they think it's gonna make them famous.
Birkaç zengin velet çektikleri iğrenç bir korku filminin kendilerini meşhur edeceğini sanıyorken polisleri meşgul ediyorlar ve bu esnada insanlar soyuluyor ya da tecavüze uğruyorlar.
Two kids from each district are selected to play a game to the death with only one survivor.
Her mıntıkadan iki çocuk seçiliyor ve tek bir kişinin sağ kurtulduğu ölümcül bir oyun oynuyorlar.
Parents with troubled kids are too busy working three jobs to look after them, and the gun yahoos have everyone so worked up about Obama taking away their guns that every house has a readily-available arsenal.
Sorunlu çocuklu aileler, onlara bakmak için üç işle meşguller, ve Obama silah magandalarının elinden silahlarını alınca çok öfkelendiler Her evi bir hazır-cephanelik haline getirdiler.
All the show people who have kids... while they're rehearsing or performing... they send them to Shelby's studio and she teaches them, like, dance routines and songs and plays theatre games with them.
Çocuk sahibi olan tüm gösteri insanları, provaları ve performansları süresince onları Shelby'nin stüdyosuna gönderiyorlar. Ve onlara dans rutinleri, şarkılar ve tiyatro oyunları oynamak gibi şeyler öğretiyor.
"Looking for them"? The kids were with him!
"Onları mı arıyor?" Çocuklar onunlaydı!
I was home with the wife and kids that day.
Ben o gün evdeydim eşim ve çocuklarla...
He shouldn't be involved with those kids, or you, or the lesbians.
Çocuklara, size ya da lezbiyenlere karışmaması gerekir.
They're smart kids, and they... they got the perfect dog with them.
Onlar zeki çocuklar ve onların yanında mükemmel bir köpekleri de var.
( Chuckles ) No. Can you at least tell me if "Titanic" guy was really with his kids at the end of the movie, or was he still just dreaming?
"Titanik" kılıklı adam, filmin sonunda gerçekten çocuklarıyla birlikte miydi, yoksa... hala rüya mı görüyordu?
All crammed into this little Lego house that's bursting at the seams with noise and toys and cheap Polish lager, kids scooters, piles and piles of washing that my mum keeps meaning to do, but she's always too knackered
Tüm bunlar ufak bir Lego evinde olup bitiyor.. oyuncak, ucuz oje kokuları içinde çocuk sesleri.. kardeşler.. annem beni hep korur ama onu kim korusun..
Finding something the other kids are into and gettin'on board with that program.
Diğerlerinin de yaptığı bir şey bulmak ve programa uygun olarak uygulamak.
But if you look at the entirety of my life, won't I actually be spending more time with adults than kids, anyway?
Ama tüm hayatıma bakacak olursanız yetişkinlerle, çocuklardan daha fazla vakit geçirmek istemiyor muyum?
If the whole point of this is to prepare me to be able to make connections with adults later in my life, aren't I actually ahead of the other kids in that regard?
Asıl mesele beni gelecekte yetişkinlerle ilişki kurabilmeye hazırlamak çocuklarla değil, değil mi?
You, with a wife and kids and - - and - - and grandkids, living till you're fat and bald and chugging Viagra - - that is my perfect ending, and it's the only one that I'm gonna get.
Karinla, çocuklarinla, torunlarinla sisman ve kel yasamani..... bir sürü viagra içmeni istiyorum. Bu benim kusursuz sonum ve sadece bunu alabilecegim.
Of their actual child with their phone, and the kids- -
Kendi çocuklarından telefonları yüzünden onlardan mahrum kalıyordu. Çocuklara karşı insanlar iPad'lerini tutuyordu. Ve çocuklar sahne tarafına geçtim.
You all clapped for dead kids with the nuts.
Ölen çocuklara da alerjisi olan çocuklara da güldünüz.
Well - That's when I realized my kids didn't understand... the concept of killing with kindness because they'd never seen it.
İşte o an çocuklarımın, buna hiç şahit olmadıkları için nezaketin gücünü anlamadıklarını fark ettim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]