With a twist traducir turco
299 traducción paralela
Could I have some warm water with a twist of lemon?
İçinde limon dilimi olan bir bardak ılık su alabilir miyim?
She had a glass of ginger ale with a twist of lemon in it.
Bir bardak limonlu zencefil gazozu aldı.
Let me have a double scotch on the rocks with a twist, and a beer on the side.
Ben buzlu bir viski limon alayım yanına da bira.
Weasel here is a specialist with a twist.
Gelincik bu işte çok ustadır.
Vodka martini on the rocks with a twist of lemon.
Buzlu votka-martini, bir dilim de limon.
I want a dry vodka Martini on the rocks with a twist of lemon.
İçinde limon kabuğuyla buzlu sek votka Martini istiyorum.
Double somersault with a twist.
Çift burgulu salto atıyoruz.
- Soda with a twist.
- Soda limon.
Uh, a martini on the rocks with a twist.
Uh, buz ve limonlu bir martini.
Chivas Regal on the rocks with a twist.
Bir sarma sigarayla buzlu bir Chivas Regal ( Viski ).
Get me a Perrier with a twist?
Bana bir limonlu Perrier hazırlar mısın?
Chivas rocks, soda, a Comfort Manhattan, no cherry, a white wine spritzer with a twist, one Old Bushmill Irish decaf, hold the sugar.
... köpüklü bir beyaz şarap, ve bir de kafeinsiz ve şekersiz Old Bushmill lrish.
Vodka with a twist, and I'd like to run up a tab.
Buzlu bir votka. Kafayı bulmak istiyorum.
For the lady? How about a Dubonnet with a twist?
Dubonnet alabilir miyim?
- Vodka on the rocks with a twist.
- Buzlu votka.
Two vodka rocks with a twist.
2 buzlu, limonlu votka.
With a twist. [Laughs]
Çevir aç olsun...
- With a twist.
- Tvistle beraber.
Well, it's a shoe rack... with a twist. Uh...
Döner bir ayakkabı rafı.
I'll give him vertical with a twist.
Saklanmak ne demek ona göstereceğim şimdi.
A Rob Roy with a twist.
Limonlu bir Rob Roy.
It's called a "Slow Comfortable Screw Up Against a Wall," with a twist.
"Duvarda Yapılan Yavaş ve Rahat Düzüşme."
I'll have a half double decaffeinated half caf with a twist of lemon.
Yarım duble kafeinsiz yarım kafeinli kahve ve bir dilim limon lütfen.
It's like Epstein-Barr with a twist of Lyme disease.
Lyme hastalığının Epstein - Barr ile birbirine dolanması gibi.
Sweet vermouth on the rocks with a twist, please.
Bir dilim limonla buzlu vermut, lütfen.
Sweet vermouth, rocks, with a twist, please.
Bir dilim limonla, buzlu vermut, lütfen.
The town behind it with those flat-faced brick houses... and a cart crawling up a hill between high hedges... and Jane Austen, Oliver Twist and Sherlock Holmes.
Arkasındaki kasabada, düzgün yüzeyli tuğladan evler yüksek çitler arasındaki tepeyi tırmanan bir at arabası ve Jane Austen, Oliver Twist ve Sherlock Holmes.
Kind of a crazy story with a crazy twist to it. One you didn't quite figure out.
Çılgınca bir hal alan, çılgınca bir hikaye ama herşeyi çözemedin.
That scorpion's gonna have a little talk with my partner... or he ain't gonna twist no more tiger's tail.
Aç! O akrep ortağımla biraz konuşacak... Ya da artık kaplan kuyruğunu bükmeyecek.
You get a stick with a fork on it, sometimes you can twist it.
Eline bir çatallı sopa alacaksın.
And with this "Rocking Chair Twist", we wish you a pleasant Sunday!
Ve bu "Sallanan Sandalye" dansıyla, size mutlu bir Pazar günü diliyoruz!
I'll twist your nose with a slack in your belly!
Belindeki bu kuşakla burnunu koparacağım.
With just a twist of your wrist, your trousers are changed... your trousers are changed... the trousers are changed... to elegantly looking shorts.
Basit bir hareketle, pantolonunuz şık bir... pantolonunuz şık bir... pantolonunuz şık bir... şorta dönüşüyor.
All this proves is that these two bullets came from barrels with a similar twist and width of rifling.
Tüm bunlar iki kurşunun da... benzer namlu çapı olan silahlardan | geldiğini kanıtlıyor.
- With just a little bit oaf twist.
- Birazcık karıştırırsın. - Öyle mi?
Fresh eels with dill sauce... a bay leaf and a twist of lemon peel.
Oturun yemeğe. Dereotu soslu, defne yapraklı ve yuvarlak dilimlenmiş limon kabuklu taze yılan balığı.
No one since Goya has been able to portray such torment... such hell... on a set of features with just a twist of expression.
Goya'dan bu yana kimse sadece ifadelerin çarpıtılmasıyla oluşan çehrelerle, böylesine işkence, böylesine cehennem betimleyemedi.
Might even try for a full gainer with a half twist.
Yarım burgu hareketiyle birincilik dahi denenebilir.
He's just made it to the rope... just a little lucky there and there it is, a double Eydie Gourmet, should be able to twist out of this... and he does... but he's looking pretty groggy... and I think he's caught himself there with two forearm smashes, and that is it! .
Colin'in başı büyük dertte.
But even with the twist at the end which exposes the whole thing as a joke....
Ama sonunda twist bile şaka gibi her şeyi ortaya çıkarır...
I wanna talk with your father... about a new twist in video that he may not be aware of.
- Ne istiyorsun? Videodaki, belki de farkında olmadığı, yeni bir değişiklikle ilgili konuşacağım.
I make it myself, with a lemon twist.
Kendim yapıyorum, limonlu.
You want it with a lemon twist?
Limonlu mu olsun?
Eight and a half gainer with a full twist.
Sekiz saatlik çalışma ve tam değişiklikle yarım kazanç.
I'll have a dry sherry with, uh... Oh, perhaps a twist of...
Ben bir sek şarap alacağım, hatta belki de...
What would you say to owning Bluestar Airlines, with union concessions, at $ 1 8 a share, and, in the process, hanging Gordon Gekko out in the wind to twist?
Bluestar Havayolları'na sendika imtiyazlarıyla... hisse başına $ 18'a... ve Gordon Gekko'ya zarar vererek sahip olmaya ne dersiniz?
I'll have a gin and tonic with a twist of lime, my good man.
Ben bir cin tonik alayım. - Pekâlâ.
( Woman ) For an intriguing twist on woman on top, there is always the seated position with the man sitting on a chair or on the edge of a bed, with his partner straddling him.
Kadın üstte poziyonun değişik bir türü için, erkek bir sandalyeye normal oturur gibi oturur ya da yatağın kenarına oturarak partnerini bacaklarını açtırarak oturtur.
What about owning Bluestar Airlines with union concessions at $ 18 a share, and in the process hanging Gordon Gekko out in the wind to twist? I might be very interested.
Bluestar Havayolları'na sendika imtiyazlarıyla... hisse başına $ 18'a... ve Gordon Gekko'ya zarar vererek sahip olmaya ne dersiniz?
But the struggle may be taking a tragic twist with the reported disappearance of Arnold Stromwell's only son, Joseph.
Ancak bu savaş, Arnold Stromwell'in tek oğlu Joseph'in kaybolduğunun bildirilmesiyle trajik bir hal almaya başladı.
Our boys came out here, spent a week, enjoyed the local salmon which, with a little lemon twist is just to die for, if you pardon the expression.
Adamlarımız buraya gelmiş, bir hafta geçirmiş,... yerel somon balığının keyfini çıkarmış. Aslında bunun için ölünür, ifade tarzım için özür dilerim.
with all due respect 1080
with all my heart 134
with a knife 24
with a 297
with a friend 35
with a smile 21
with anyone 35
with all respect 40
with a little help 17
with a gun 52
with all my heart 134
with a knife 24
with a 297
with a friend 35
with a smile 21
with anyone 35
with all respect 40
with a little help 17
with a gun 52
with a man 43
with a woman 42
with all this 27
with a big 18
with a capital 21
with any luck 181
with a little luck 33
with a bit of luck 31
with an 90
with a kiss 16
with a woman 42
with all this 27
with a big 18
with a capital 21
with any luck 181
with a little luck 33
with a bit of luck 31
with an 90
with a kiss 16
with a girl 41
twist 82
twisted 71
twister 92
twisting 26
twist my arm 24
twist it 29
with you 1138
with me 1243
with you by my side 17
twist 82
twisted 71
twister 92
twisting 26
twist my arm 24
twist it 29
with you 1138
with me 1243
with you by my side 17
with men 23
with your family 23
with this ring 42
with your permission 239
with your 48
with your wife 28
with your help 124
with her 211
with your dad 25
with pleasure 453
with your family 23
with this ring 42
with your permission 239
with your 48
with your wife 28
with your help 124
with her 211
with your dad 25
with pleasure 453