English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / Write down

Write down traducir turco

4,007 traducción paralela
And I remember in'99, I had to write down four and one.
"tamamladın?" gibi. 1999'da, dört tura katılıp birini tamamladım yazmıştım.
At the intermission, we asked you to write down your current bank balance, and seal it in an envelope.
Perde arasında sizden şu anki hesap bakiyenizi bir kağıda yazıp bir zarfa koymanızı istemiştik.
Okay, I need some scented candles, dried flowers, incense--either Passion or Don Juan brand- - and, uh, there's something else that I didn't write down.
Tamam, kokulu mumlar kurutulmuş çiçek, Passion ya da Don Juan markalı tütsü.. ... ve yazmadığım bir şey daha var.
Is it me? I shall write down who I think it is in the margin of this book.
Bence kim olduğunu bu kitabın kenarına yazacağım.
Write down that I did that.
Öyle yaptığımı da yaz.
... you may have to write it down.
Ve bunu yazman gerekebilir.
I didn't write that part down.
O kısmı yazmayı unutmuşum.
How about you write it down and I'll read it out?
Sen yazsan da ben okusam nasıl olur?
Write that down.
Yaz bir kenara.
You should write that down.
Yaz bunu.
You should write that down. Is that written?
Bir yere yazmalısın.
- Don't write that down.
- Sakın öyle yazma.
We need to write it all down.
Hepsini yazmamız lazım.
- Write this down, you'll need directions.
- Not al, adrese ihtiyacın olacak.
But he's given credit for it because he bothered to write it down.
Fakat bunu yazma zahmetine girdiği için takdiri kazanan o oldu.
Write it down.
Yaz bir şeyler.
Won't you gonna write this down?
Bir şeyler yazmayacak mısınız?
Never write it down...
Haklısın.
I could write a reboot sequence and shut down the entire system.
Başlatma programı yazıp tüm sistemi kapatabilirim.
- Write that down.
Yazsana bunu.
Write everything down.
Herşeyi yaz.
Sit down. We're gonna write to Fox.
Otur şöyle, Fox'a mektup yazacağız.
You write it down?
Not aldın mı?
Don't fuck with us! Write it down!
Sabrımızı zorlama ve yaz..
- Would you like me to write it down?
- Yazmami ister misiniz?
Write this down.
Bunu kaydedin.
- Should I write that down?
Önemli bu. - Bunu not etmeli miyim?
Just, uh, write it down, the old school time way.
Yaz şuraya, eski usülle gidelim.
I could... give you my number, And I'll write it down for you here, right?
Sana numaramı vereyim ve senin için şuraya yazayım, oldu mu?
I'll write my name down, and you could, you know, think about how much you would charge, the whole bit, all right?
İsmimi yazayım ve sen de bir ücret belirlersin. Hepsi bu, değil mi?
I'm going to write that down.
Bunu yazacağım.
Should I write this down?
Yazmalı mıyım bunları?
- She said she'd write it down.
- Bir yerlere yazacağını söylemişti.
Write it down.
Yazın bir kenara.
You've got to write the code down now.
Şifreyi yazacaksın şimdi.
Write it down.
Yazmalısın.
Write it down, write it down.
- Yaz şunu hepsini yaz. - Tamam tamam.
Will you write it down for me, I'll make it.
Onu benim için kaydet, ben kaydedeceğim.
Wait a minute, you're gonna write it down?
Bekle bir dakika, onu kaydedecek misin?
Write it down.
Yaz.
I'm going to have to write this down, this is fascinating.
Bunları yazmam gerekecek, hayranlık uyandıran şeyler.
So write that down on a form, sign me out,
Dediğimi belgeye yaz ve çıkışımı yap.
Write it down.
Not edin.
- Better write it down.
- Yazsan daha iyi olur.
Write it down.
Yaz bir kenara.
All right, you write everything down.
Tamam. Sen, her şeyi not alıyorsun.
Don't write that down.
Yazma.
Since we're in the barracks now you should probably write this down.
Şu an koğuşta olduğumuzdan, sanırım bunu da yazacaksın.
He doesn't write anything down, really, except, occasionally, when he's wasted.
Hiçbir şeyi yazmaz, ara sıra sarhoş olduğu zamanlar hariç.
- That's it! Write that down!
- İşte bu kadar!
- Do it, do it, write it down, type it in.
Nerede? -, Yap bunu, bunu yazmak, içeri yazın

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]