Yes well traducir turco
9,497 traducción paralela
I was a little tied up, trying to prevent Niklaus from being... Well... Niklaus, but, yes, nice job, Gia.
Niklaus'u şey olmaktan korumaya çalışmakla meşguldüm Niklaus olmaktan.
Well... yes, this. And...
Evet, onu ve...
Well, it was Felicity's, so yes.
Yapan Felicity, yani evet.
Oh, well, yes, Robert is my partner.
Evet, Robert benim partnerim.
- Well, yes...
- O zaman, evet...
Yes, well.
Evet, doğru.
Yes, well, when you phrase it that way, but I think, just this once, we should throw protocol to the wind.
Öyle söyleyince haklısınız ama bir kerelik protokolleri bir kenara bıraksak.
Yes, well, that...
Evet, yani...
Yes, well, the message is that Palestine should be keeping its people in check.
Evet, mesajları da "Filistin, halkını kontrol altında tutmalı".
Well, uh... well, yes. Why?
Evet, neden sordun?
Well, I mean, for a lot of reasons, but, yes, you are at the top of the list.
Birçok sebebi var ama listenin en tepesinde sen varsın.
Okay, well, we have a deal, yes?
Tamam, peki, anlaşmamız sürüyor değil mi?
Well, have a great day. Yes, you too.
- Öyleyse, iyi günler.
Well, it is for him, yes.
- Onun için, evet öyle.
Yes, well I... I really wanted four myself, but...
- Aslında ben de dört çocuğum olsun çok istedim.
Yes. Well, in this state, if the parents don't oppose, a minor can self-emancipate, just by moving out.
Bu eyalette, eğer ebeveynler karşı çıkmıyorsa bir sübyan kendini azat edebilir, tek yapması gereken taşınmak.
Yes, well, Mother could be strict.
Evet, anneler sert olabilir.
Well, then, yes, I did.
İyi o zaman, evet istedim.
Well, yes.
Evet.
Well, yes, of course.
Evet, tabii.
Yes, that worked out so well for Frederick Chilton.
Bu Frederick Chilton için epey işe yaramıştı.
Yes, well, like I say, it's complicated.
Dediğim gibi, adamı muallakta bırakır.
Yes, I am quite well acquainted with that person.
Evet, çok iyi tanırım.
Well, I prefer therapist, but, yes, I help places like Chester's Mill heal after a natural disaster. Yeah, there was nothing natural about the dome.
- "Terapist" i tercih ederim ama evet, Chester's Mill gibi yerlerin bir doğal felaketten sonra iyileşmesine yardım ederim.
Yes, well, that is good news.
Güzel haber.
Yes! Well, then sir, as the owner of a fancy restaurant, you should certainly be able to appreciate my situation.
Pekala bayım, havalı bir restoran sahibi olarak, durumumu kesinlikle anlayacağınızı, düşünmekteyim.
Well, yes, but he's effectively brain dead.
- Evet, ama beyin ölümü gerçekleşmiş diyebiliriz.
Ah, yes, well, I'm sure I'll get to meet everyone, eventually.
Evet, eminim herkesle eninde sonunda tanışma fırsatı bulacağım.
Well... With a few modifications, yes.
Evet ama birkaç değişiklikle.
Yes, he's gonna... he's... well, he...
- Evet, herkesi öldürmeye hazırlanıyor.
Yes, well, now we just need someone to turn up.
Evet, şu anda birilerinin buraya gelmesine ihtiyacımız var.
Yes. But, um, I actually went to get... well, I...
- Evet ama aslında ben bunu alma- -
Well, I made a point of not knowing the details, but if he died licking coke off the tits of a groupie while her friend gave him a rim job, then, yes, that was nothing new for my husband.
Detayları bilmediğimi zaten söylemiştim ama arkadaşı ona oral seks yaparken bir hayranın memelerinden kokain yalarken öldüyse o halde kocam için alışılmadık bir şey değildi.
Well, Chief Dooley, while a good man, is also a very busy man, yes?
Şef Dooley her ne kadar iyi bir adam da olsa oldukça meşgul biri, değil mi?
Well, it is one of Mr. Stark's quainter residences, yes.
- Bu Bay Stark'ın eski dairelerinden, evet.
Well, yes.
- Tamam olur.
Well, if that's the reason, then yes, I'm on board.
- Sebebi buysa, o zaman yanındayım.
Well, I'll be dead as soon as the aftershock hits anyway, so, yes.
- Evet, ana deprem olduğunda öleceğim zaten.
Well, yes, she would probably make the call on my behalf.
Evet aramayı benim adıma karım yapar muhtemelen.
Yes, well...
Evet, şey...
Yes, well, I'm fully aware of that, Master Bruce. And a stoic.
Evet bunun fazlasıyla farkındayım Efendi Bruce.
Well, yes, it's true, but he is a perfect gentleman.
O harika bir beyefendi.
Yes, hello this is Michelle Mulan for Peter Sonders. Well, I'm sure he could call me back but I think he's going to want to hear what I have to say about the Pacific Design Center. I see.
Merhaba ben Michelle Mulan, Peter Sonders'ı aramıştım.
Yes, well, she sees the best in everyone.
Evet herkesin içindeki iyiliği görür.
- Well, yes, ma'am.
- Evet madam.
Yes, well, you are very gifted.
- Evet, bayağı yeteneklisin.
I've just won another award for it, yes, so it's working out rather well.
İşe yaradığı belli.
Yes, well, you're a burglar.
- Evet çünkü sen bir hırsızsın.
- Well then, yes.
- Peki o zaman, evet.
I understand that this is a problem, because of... Well yes.
Tamam bu hareketin biraz zor olduğunun farkındayım.
- Well, I... - Yes, sure.
Olur.
well 438053
wells 385
weller 130
wellington 57
welles 22
wellesley 18
well done 4465
well thank you 29
well hello 20
well spotted 23
wells 385
weller 130
wellington 57
welles 22
wellesley 18
well done 4465
well thank you 29
well hello 20
well spotted 23
well played 346
well then 1046
well i don't know 35
well said 253
well you know 47
well come on 26
well that's good 18
well i'm sorry 20
well no 77
well spoken 20
well then 1046
well i don't know 35
well said 253
well you know 47
well come on 26
well that's good 18
well i'm sorry 20
well no 77
well spoken 20
well now 184
well in that case 21
well i 89
well yeah 97
well it's 16
well uh 21
well yes 116
well i never 20
well enough 63
well put 59
well in that case 21
well i 89
well yeah 97
well it's 16
well uh 21
well yes 116
well i never 20
well enough 63
well put 59