You got to traducir turco
77,044 traducción paralela
Whatever you got to tell me can wait'till after we've fixed you up.
Seni düzeltene kadar, her ne söyleyeceksen bekleyebilir.
But you got to crawl before you can walk.
Ancak yürümeden önce tarama yapmalısın.
You got to figure out what you want.
Neyi istediğini bulmalısın.
You got to know that.
Bunu bilmelisin.
You got to live your life.
Hayatını yaşaman lazımdı.
Come on. You got to know another way out of this bloc.
Bu bloktan başka bir çıkış yolu biliyor olmalısın.
You got to be hungry, right?
Aç olmalısın, değil mi?
You got to bark as many times as your age.
Yaşın kadar havla.
You got to go to school tomorrow morning.
Yarın sabah okula gitmelisin.
- You got to be kidding me.
Benimle dalga geçiyor olmalısın.
You got to talk to him.
Onunla konuşmak zorundasın.
Girl, you got to get up out of there.
Kızım, oradan kurtulman lazım.
You got to stop trying to distract me, Dr. Reid.
Dikkatimi dağıtmayı bırakmalısın Dr. Reid.
Well, sometimes life doesn't turn out the way you want it to, and sometimes you got to take care of your responsibilities and put on a pair pantaloons.
Bazen hayat istediğimiz gibi gitmez. Bazen sorumluluklarımızı dikkate alıp pantolon giymek zorunda kalırız.
Plus, you got to wash it more -'cause dirt shows on black.
Artı, daha çok yıkaman gerekir, çünkü siyah kiri gösterir.
But you got to look at the situation objectively.
Ama olaylara tarafsız olarak bakmalısın.
You got to buy it, M.B., it's fate.
Onu almalısın M.B., bu kader.
You got to figure his family life's a disaster.
Aile hayatının tam bir felaket olduğunu anlayacaksınız.
You've got to save them.
Onları kurtarman gerek.
I think you still got some growing to do.
Sanırım hala yapacak bir şeyler buluyorsun.
I got a deranged individual out there, and since when do I need to clear police business with you?
Orada karışık birisi var, Ve ne zamandan beri sizinle polis ticaretini temizlemem gerekiyor?
We didn't want to touch it until you got here.
Buraya gelene kadar dokunmak istemedik.
You got hit in a gunfight and dragged us down here to save you.
Tabii. Bir çatışmada yaralandın ve seni kurtarmamız için bizi çağırdın.
We got your girl, and she's got something she has to tell you.
Senin kız bizde ve sana söylemesi gereken bir şey var.
You've got a bleeding passenger in that shot-up sedan, a gun in the small of your back, and you come in here asking for items that could only mean self-surgery, and now I've got you dead to rights.
Kurşun delikleriyle dolu Sedan'da, yaralı bir yolcu, arka cebinde tabanca var ve buraya gelip sadece ameliyat için kullanılacak malzemeler istiyorsun, seni öldürmek için güzel sebepler.
You have got to try this Sleep Number bed.
Bu Uyku Numarası yatağını denemek zorundasın.
So he decides to go in business with you just based on this feeling he's got?
Yani onunla iş yapmaya karar verir. Sadece sahip olduğu bu his üzerine mi?
You've got Kevin's blood on your hands... and you don't even want the chance to apologize.
Kevin'ın kanı bulaştı ellerine... ve özür dileme şansını bile istemiyorsun.
Well, what have you got to trade?
Takas edecek neyiniz var?
Hey, come on. You guys got to get going.
Haydi, gitmeye hazırsınız.
It's possible that you aren't lying, or maybe you got caught up in something above your pay grade and are trying to protect a colleague.
Yalan söylemiyor olman mümkün. Ya da görevini gözardı etmene neden olacak bir şey buldun ve bir meslektaşını korumaya çalışıyorsun.
Because if you got something to say, now would be the time.
Çünkü eğer söyleyecek bir şeyin varsa... bu tam zamanı.
We've got to shut you down till you get a new one.
Yeni bir tane alana kadar seni kapatmamız gerekiyor.
I got him to let me back so I could see you.
Buraya girmeme izin verdi ki seni görebileyim.
When you got back to Montauk, you seemed... clearer.
Montauk'a döndüğünde, daha net görünüyordun.
I got a good book for you to read.
Okuman gereken iyi bir kitap var.
If you'll excuse me, I've got an elbow to fix.
Şimdi izin verirsen düzeltmem gereken bir dirsek var.
Well, I just got tired of saying things like, "You need to take this more seriously."
"Bu işi biraz daha ciddiye almalısınız" demekten yoruldum.
I need you to tell me that we've got something to go on here.
Sadece üstüne gidebileceğimiz bir şey olduğunu söyle.
Do you want to get keistered, Ben?
- Göt gibi kalmayı ister misin Ben?
Now what's so important that got you comin all the way to my house when I see you at the diner every day?
Sizi her gün restoranda görürken kapıma gelecek kadar önemli olan ne?
Yeah, speaking'of family, you know we got to go find yours.
Aile demişken, seninkileri bulmamız gerek.
Hey, Rev. Look, I ain't got time to explain right now, but you gotta get these kids outta here.
Rahip baksana, açıklayacak vaktim yok ama çocukları buradan çıkarman gerek.
You got anything to wake her up?
Onu uyandıracak bir şey var mı?
I just wanted to stop you before you got in big trouble.
Başın büyük belada olmadan önce seni durdurmak istedim.
But, Katie, this thing with Lindsey... for your sake, for how it looks, you have got to work things out with her.
Katie, Lindsey ile aranızda olanlar, Kendi iyiliğiniz için, etrafa kötü göründüğü için onunla işleri yoluna koymalısın.
Either way, you've got to admire the balls on'em.
Yine de cesaretlerine hayran kalınır.
You just got to think about it.
Bi'düşünsen anlarsın.
Well, it's got to be one of you.
İçinizden biri olmalı. Karate salonunu dene.
That's like Aquaman moving to Phoenix. You know, Lenny, seeing Homer acting responsible... oh, Aquaman to Phoenix, I just got that... uh, makes me want to buckle down and do my job.
Biliyor musun Lenny, Homer'ın sorumlu davrandığı görünce bir de, Aquaman'in Phoenix'e taşınması derken bana da işimi yapma isteği geldi.
You've got to splash the cash, fling the bling, spill them bills.
Parayı saçman lazım, har vurup harman savuracaksın.
you got to be kidding me 439
you got to go 155
you got to be fucking kidding me 24
you got to help me 88
you got to tell me 24
you got to calm down 16
you got to move 24
you got to see this 82
you got to admit 79
you got to understand 35
you got to go 155
you got to be fucking kidding me 24
you got to help me 88
you got to tell me 24
you got to calm down 16
you got to move 24
you got to see this 82
you got to admit 79
you got to understand 35
you got to be shitting me 19
you got to be 18
you got to do it 19
you got to eat 19
you got to be careful 17
you got to listen to me 22
you got to remember 17
you got to get me out of here 18
you got to believe me 70
you got to be kidding 60
you got to be 18
you got to do it 19
you got to eat 19
you got to be careful 17
you got to listen to me 22
you got to remember 17
you got to get me out of here 18
you got to believe me 70
you got to be kidding 60
you got to do something 30
you got to stop 34
you got to relax 18
you got to tell him 16
you got to trust me 32
you got to get out of here 38
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got to stop 34
you got to relax 18
you got to tell him 16
you got to trust me 32
you got to get out of here 38
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got something for me 35
you got 695
you got a minute 371
you gotta 165
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got something for me 35
you got 695
you got a minute 371
you gotta 165