Your book traducir turco
4,877 traducción paralela
so to speak. " about your book
Tabiri caizse. Kitabın için yani.
I'm reading your book.
Kitabini okuyorum.
- I read your book.
- Kitabını okudum.
That's in your book.
Bu cümle kitabından.
That's a big thing in your book.
Kitabındaki en önemli kavramlardan.
I've read that chapter of your book and in the 60s, weren't you lying down in your boat listening to them at night?
- Kitabınızın o bölümünü okudum 60'larda, geceleri onları dinleyerek teknenizde yatmıyor muydunuz?
Jeez, I'll have to read your book.
Tanrım, bunu sana göstereyim.
Did you finish your book?
- Kitabını bitirdin mi?
Now you can mark your place in your book.
Kitapta kaldığın yeri artık işaretleyebilirsin.
Mom, David finished your book.
Anne, David kitabını okumuş.
Go on then, Magnum, P.I. What's your book called?
Devam Magnum PI. Kitabının adı ne?
Your book makes it sound pretty easy.
- Belki tekne alırım. Kitabına göre her şey baya kolay görünüyor.
- Your book is called Keel Them All?
- Kitabının adı Herkes Alabora mı?
And I feel like ending your book in the middle of a sentence... violates that contract, don't you think?
Ve bir kitabı, bir cümlenin ortasında bitirmek, anlaşmayı ihlâl ediyor, değil mi?
My friend Augustus Waters... who read your book at my recommendation... just received an email from you at this address.
Kitabınızı benim tavsiyem üzerine okuyan arkadaşım Augustus Waters bu adresten bir e-posta aldı.
I know that these are not important literary questions... "and that your book is full of important literary questions... " but I would just really like to know.
Bunların, önemli edebî sorular olmadığını ve kitabınızın önemli edebî sorularla dolu olduğunu biliyorum ama gerçekten cevaplarını öğrenmek istiyorum.
- We love your book.
- Bayılıyoruz kitabınıza. - Evet.
We have some questions... obviously, about what happens at the end of your book.
Bazı sorularımız var kitabınızın sonuyla ilgili.
Hey, Irish, you left your book behind.
Hey, İrlandalı, kitabını burada unuttun.
Well, yes, I do know of your book on pears.
Evet. biliyorum armut üzerinde kitabın.
- Yeah, she loves your book.
- Evet, kitaplarına bayılıyor.
Last week I stopped by the gallery and she was reading your book.
Geçen hafta galerisine gittim ve senin kitabını okuyordu.
How's your book, Ben?
- Senin kitap ne alemde Ben?
So busy writing your book that you haven't been writing for a year?
Kitabınla o kadar meşguldün ki, bir yıldır hiçbir şey yazmadın, ha?
- Lottie, write that down in your book.
- Lottie bunu defterine yaz.
By the way, I read your book.
Bu arada kitabınızı okudum.
Something in your book for that?
Kitabında bunun için de bir şey var mı bari?
I read your book
Kitabını okudum.
And she wrote this book finding your softer side.
Bir kitap yazmış. Adı "Hayal Dünyası : Zaafınızı Bulun."
You know, I saw a picture of you with your father in your little poem book.
Küçük şiir kitabının içinde babanla beraber resmini görmüştüm.
Come on. Go get your coloring book.
Hadisene.Git boyama kitabını al.
And I'm pretty sure it can't qualify as a sophomore effort if you don't finish your first book.
Ve şundan kesinlikle eminim ki ikinci çalışma olarak görülemeyecek bir eser eğer ilk kitabını bitirmediysen.
In order to aid your efforts, there is, to the right of you, a green scratch card book.
Size yardımcı olması için tam sağınızda yeşil bir karalama defteri var.
I think you read that in a book, your Excellency.
Bence bunu kitapta okumuşsunuz Efendim.
I want you to hand over your ticket book and pen right now.
Hemen bilet koçanını ve kalemini teslim etmeni istiyorum.
Your mom was pretty much an open book at our session this morning.
Annen bu sabahki seansımızda tam bir açık kitap gibiydi.
So you're calling to tell me you're coming back soon and I have to book days off or that I will have to wait because you don't have your passport yet?
Yakında geleceğini ve benim de izin almam gerektiğini söylemek için mi aradın yoksa hâlâ pasaportun olmadığından beklememi söylemek için mi?
He wrote a book about how to keep your computer bug-free.
Bilgisayarları zararlı programlardan koruma üzerine bir kitap...
Yeah, what book had the greatest influence on your work?
İş hayatında sana ilham veren kitap hangisi?
The other day, she comes and climbs up on my lap with a book and she says, "Daddy, will you read me this book in your scary voice?"
Sonraki gün gelip kucağıma yattı. Elindeki kitaba bakıp dedi ki : "Bu kitabı korkunç bir sesle okur musun?"
I can read about cave crickets... whilst you're helpless underneath me and I put my weight upon your face and... you just have to lie there and wait until I'm finished reading my book and...
Benim altımda çaresizce dururken ve ağırlığımı yüzüne verirken Oyuk gryllusları hakkında okuyabilirim. Öylece uzanıp, kitabımı okumayı bitirmemi beklemen gerekir...
"Both for your kind words about An Imperial Affliction... " and for taking the time... " to tell me that the book, and here I quote you directly...
" Hem Görkemli Izdırap için sarfettiğiniz güzel sözler için, hem de size ve arkadaşınız Hazel Grace'e, kitabın, sizden alıntı yapacak olursam'çok şey ifade ettiğini'söylediğiniz için teşekkürlerimi sunarım.
Cheers to your fucking book, Hannah, really.
... kitabının şerefine, Hannah.
You'll show me your account book and everything will end there. Okay?
Sen bana defterleri göster ve her şeyi orada bitirelim.
I mean, even your name comes first on our book cover...
Yani kitap kapağında bile senin ismin önce geliyor.
I mean, even your name comes first on our book cover... and I am the one with a gift!
- Kabiliyetli olan benim!
What are you hoping to achieve with your new book?
Yeni kitabınızla ilgili beklentileriniz nelerdir?
The Book Of Leaves of your mother's faith..... will remain a mystery.
Yapraklar kitabı annenin kaderi.. ... bir sır olarak kalacak.
I don't think it's any secret that I've single handedly raised the unit price... for your ratings book.
Zaten reyting listenizin birim fiyatını tek başıma yükseltmiş olmamın bir sır olduğunu sanmıyorum.
Anyway, your mother lent me this book a couple of months ago, and I'm just trying to get it back to her, so...
Neyse, annen bu kitabı bana birkaç ay önce vermişti onu geri vermek için geldim.
I have a book for you actually that one of your students dropped it off, and somehow it slipped my mind.
Aslında senin bir kitabın bende. Geçen gün bir öğrencin gelip bıraktı ama nasılsa aklımdan çıkmış. Sana vermeyi unutmuşum.
your books 19
book 298
books 390
booked 21
booker 33
book it 20
bookworm 21
book an o 25
book him 39
book club 43
book 298
books 390
booked 21
booker 33
book it 20
bookworm 21
book an o 25
book him 39
book club 43
your phone 169
your honor 7894
your own 34
your hat 64
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your tea 43
your honor 7894
your own 34
your hat 64
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your tea 43
your sister 409
your mum 57
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your mind 60
your mum 57
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your mind 60
your brother 593
your mother is dead 28
your heart 112
your call 269
your face 246
your father called 16
your friend 527
your voice 78
your lunch 18
your wedding 23
your mother is dead 28
your heart 112
your call 269
your face 246
your father called 16
your friend 527
your voice 78
your lunch 18
your wedding 23