Не вижу разницы traducir turco

Не вижу разницы.

Arada bir fark göremiyorum.

Даже я не вижу разницы.

Ayrıca, hangisinin hangisi olduğunu ben bile ayırt edemiyorum.

Я уже не вижу разницы.

Aradaki farkı artık anlamıyorum.

В таком случае, я не вижу разницы, кто это сделает - мы или они.

Ha biz ha onlar yapmış bir fark görmüyorum.

- Не вижу разницы.

- Farkı anlayamıyorum.

- Не вижу разницы.

Fark göremiyorum.

Не вижу разницы между этим и твоим разнюхиванием в моем офисе.

- Senin benim ofisimi karıştırmanla arasında bir fark göremiyorum. Ya sen?

— Не вижу разницы.

- Fark göremiyorum.

В нашем случае - не вижу разницы.

B... değil, kaka.

Кстати не вижу разницы между этим шампанским за $ 100 и той дрюнью, что продают за $ 29.

Bu arada bu yüz dolarlık şampanyayla 29 dolara sattıkları berbat şey arasında fark varsa anlamak için daha hassas bir damak tadı gerek.

Не вижу разницы.

Farketmez.

А если мне предлагают "Рибок" за полцены, и я не вижу разницы?

Reebok ayakkabıyı yarı fiyatına bulursam, umurumda olmaz benim.

Я не вижу разницы.

Hiçbir fark yok.

Что-то я не вижу разницы.

Fark göremiyorum.

Не вижу разницы.

Farkı anlayamıyorum.

Что-то осталось, но... Грусть и депрессия - я чувствую, что я просто не вижу разницы между ними.

Hüzün ve bunalım arasındaki farkı bilmiyorum sanırım.

Возможно я не уже не вижу разницы.

Belki de artık farkı göremiyorum.

Сейчас я уже не вижу разницы.

Artık farkı pek bilmiyorum.

Ну, я и сказала, что не вижу разницы между двумя абсолютно одинаковыми поясами. Она на меня так посмотрела!

Tıpa tıp aynı iki kemer arasında fark göremediğimi söyledim bana attığı bakışı görecektin.

Не вижу разницы.

Hiç fark etmez.

Я не вижу разницы между узлами и мышцами.

Düğüm yerleriyle kaslar arasındaki farkı söyleyemem.

- Не вижу разницы.

- Hiçbir farklılık göremiyorum.

Я не вижу разницы, между нелепым и великолепным, пока ты мне не скажешь.

Başyapıt mı, boş çaput mu? Sen söyleyene kadar aradaki farkı göremiyorum.

Вообще, я его давно не видел, так что я не вижу разницы.

Onu çok sık görmüyordum, bu yüzden farkı anlamam çok zor.

Пятая глава : "Ангелы и чудовища". И почему я не вижу разницы?

- MELEKLER VE CANAVARLAR Çeviri :

Не вижу разницы. Всё равно выпускной.

Sizin bizim lafı mı olur!

Думаешь, я не вижу разницы?

Fark edebiliyorum.

Не вижу разницы.

Farklı hissetmiyorum.

Что бы я не делала, я не вижу разницы.

Ne yapsam işe yaramıyor.

Я не вижу разницы.

Bence bir farkları yok.

Я не вижу разницы.

Ben bir fark görmüyorum.

Не знаю. Не вижу разницы.

Bilemiyorum, her yer birbirine benziyor.

что вижу своими глазами как и поверила в тебя 8 лет назад в этом есть разница... никакой разницы нет я не верила им

Ben gördüğüme inanırım. Sekiz yıl önce sana inandığım gibi. - O mevzu ayrı bu mevzu ayrı.

- Не вижу большой разницы.

- Önemli ayrıntıyı kaçırıyorum.

- Я даже разницы не вижу.

- Fark göremedim.

Я живу, как перекати-поле, при этом не вижу никакой разницы.

"... bir başka yere ya da bir başka insana giderim. " " Ve işin doğrusu, aslında fazla bir şey de değişmez. "

Господи, мистер Сол, я не вижу никакой разницы.

Harika, Bay Sol, fark göremiyorum.

- Не вижу особой разницы.

- Arada bir fark göremiyorum.

Не вижу большой разницы

Pek bir fark hissetmiyorum.

- И что? Не вижу никакой разницы.

Farklı ne yapabilirsin ki?

Знаете, не вижу большой разницы между тем, как вы играете в свою игру днём по воскресеньям, и тем, как я играю в свою игру вечером по субботам.

Aslında senin Pazar öğleden sonralarında oynadığın oyunla, benim Cumartesi geceleri oynadığım oyun arasında pek fark göremiyorum.

Мам, я просто не вижу большой разницы между мандочистом и куском говна.

Anne, ben sadece bok ile tampon arasında bir fark olmadığını düşünüyorum.

Лично я не вижу между ними большой разницы.

Şahsen aradaki farkı tam anlayamıyorum.

Борьба между моим сознанием и правдой... И искаженная реальность, которую я вижу в глазах других людей. У них нет сердца, они в любом случае не увидят разницы.

Kafamdaki gerçeklerle, kalpsiz ve farklılıktan zerre kadar anlamayan insanların gözündeki sahte samimiyet arasında sıkışıp kaldım.

Более чем в 50 его записях я была бэквокалом, поэтому не вижу особой разницы.

Ben de 50 albüm ona yardım ettim, yine müzikle ilgilendim yani.

Не вижу никакой разницы между нашими хлопками.

Alkışlarımız arasında hiçbir fark yok.

Ага, честно говоря, не вижу большой разницы.

Yani işin doğrusu ben pek fark göremiyorum.

Не вижу особой разницы между религией Пирса и другими.

Bana kalırsa Pierce'in dininin, diğer dinlerden hiçbir farkı yok.

Я думала, это будет проще, потому что мы долгое время знали, что она больна, но я не вижу разницы. Спасибо.

Teşekkürler.

Не вижу большой разницы между средними и старшими классами.

İlkokul ile ortaokul arasında öyle pek bir fark yoktu.

Я не вижу разницы.

- Ayırt edemem.