Пока нет traducir turco

Пока нет. Но это фото из дома Аркадия может нам что-то дать.

Henüz değil ama Arkady'nin evinden aldığımız bu foto bize bir şey söyleyebilir.

Пока нет. Вижу как запутано это звучит.

Neden şaşırdığınızı anlayabiliyorum ama.

Пока нет.

Henüz değil.

Пока нет, но это вопрос времени пока... пока мы сделаем это.

Henüz değil ama ilişkilendirmemiz an meselesi.

Официального подтверждения пока нет, но нам сообщили, что сегодня утром

Resmi olarak onaylanmasa da aldığımız bilgilere göre Amerikan donanması bu sabah erken saatlerde bir füze saldırısı gerçekleştirdi.

— Пока нет. Пока утренний кофе у Джо Макмиллана вкусный.

- Joe Macmillan sabah kahvesinin tadını beğenmezse iş değişir.

Пока нет, но это не значит, что он никогда не очнётся.

Henüz değil ama bu asla uyanmayacağı anlamına gelmez.

Пока нет.

Henüz değil, her neyse.

Ну, пока нет, но... У тебя талант.

Henüz değil ama, potansiyel gösteriyorsun.

Пока нет, но у всех есть одинаковая рана.

Olmadı, ama hepsinde aynı yara izleri var.

Пока нет, о Великий!

- Henüz çıkmadı, ey yüce kişi.

- Пока нет.

- Henüz.

Никаких удостоверений пока нет, но у нас есть хорошее предчувствие.

Resmi bir kimlik yok henüz, ama iyi bir tahminimiz var.

Пока нет, но смогут...

Daha değil, öğrenecekler...

Пока нет.

Daha değil ama az kaldı.

Зацепок по машине пока нет.

Henüz arabayı bulamadık.

Пока нет.

- Henüz söylemedim.

Нет, пока нет.

Daha tanışmadık.

Пока нет.

- Daha değil.

Пока нет.

Buldun mu? - Daha değil.

Нет, торта пока нет.

Hayır, hayır, pasta yok henüz.

- Пока нет.

Sen bir hapishane polisisin.

Это платформа между двумя деревьями, электричества пока нет.

İki ağaçlı bir platform yapısı var, daha elektrik çekmedik.

- Нет, пока нет.

- Henüz değil.

Пока нет.

Daha değil.

Пока нет.

- Şimdilik bir şey yok.

- Он проник в ваш дом. Но пока нет причин для беспокойства.

- Manchester'daki evinizde bulunmuş ama nerede olduğunuzu bilmesinin bir mantığı yok.

Пока нет. Но могу.

Daha kullanmadım ama kullanabilirim.

Пока нет.

Hayır, henüz bulamadı.

Нет, пока над ним не появиться метеорологический спутник.

Üzerine hava durumu uydusu getirmeden alamayız.

Знаешь, что, пока мы тебя защищаем от тех, кто пытается тебя убить, у тебя нет собственности.

Seni öldürmeye çalışanlardan koruduğumuz sürece herhangi bir özel mülkün yok.

Пока нет.

Daha vermedim.

- Пока нет.

- Henüz değil.

И понятия не имела, что её там нет, пока мама её подруги не позвонила и не спросила, когда я её заберу.

Annesi çağırıncaya kadar kaybolduğundan haberim yoktu. Ve ne zaman alacağını sordum.

Пока еще нет.

- Daha değil.

Пока мы не проведем операцию, 100 % - ной уверенности нет, но согласно анализам, вероятность того, что у него болезнь Эбштейна, весьма велика.

Ameliyata girmeden % 100 emin olamayız. Testlere bakılırsa, haklı çıkabilirsin. Ebstein hastalığı olabilir.

Но и мне следует быть осторожным, когда один из докторов говорит, что у нее головокружения во время операции, у меня нет выбора, кроме как отстранить тебя от операций, пока мы не разберемся, с чем имеем дело.

Ancak benim de tedbirli davranmam gerek eğer doktorlarımdan birisi ameliyat esnasında başım döndü diyorsa, durum netleşene kadar onu cerrahi rotasyondan çıkarmaktan başka şansım yok.

Нет, ты отбирал их добросовестно пока сам был ребёнком, самостоятельно.

Çocukluğundan beri her şeyi doğru bir şekilde yaptın.

Пока ещё нет.

Henüz tamamıyla değil.

Я проверяю ДНК, пока зацепок нет.

DNA araması yürüttüm, hala bir şey çıkmadı.

Нет, пока нет.

- Hayır, daha değil.

То есть она собирается смыться тайком, пока никого нет дома?

Onlar evde yokken gizli gizli mi gidecek?

Нет, пока. Но я найду.

- Henüz değil ama bulacağım.

Нет, пока я не разберусь с этим.

Hayır, bunu çözene kadar olmaz.

- Нет. Ну, пока еще нет.

Yani, henüz değil, her neyse.

Но пока у нас нет списка ее врагов и зарегистрированных угроз.

Ama şu ana dek, ne bilinen düşman ne de bildirilmiş tehdit var.

Нет, вы никуда не пойдёте, пока не скажете, что вы за фрукт.

Hayır, kim olduğunu söyleyene kadar hiçbir yere gitmiyorsun.

Нет, не уходите пока.

Hemen gitme.

Нет, я не хочу их беспокоить, пока мы не выясним, что это.

Hayır, ne olduğunu anlayana kadar endişelenmelerini istemiyorum.

Нет пока.

Hayır, henüz değil.

Нет, выхода не нашлось, пока Титуба не спасла меня.

Hayır, Tituba bana kurtuluşumu sunana.. ... kadar kaçışım yoktu.