English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Р ] / Разбитое стекло

Разбитое стекло traducir turco

58 traducción paralela
О, чёрт! Разбитое стекло наверху!
Yukarıda kırık cam varmış.
А по протоколу, за одно зеркальное разбитое стекло Ваш муж заплатил 97 рублей 18 копеек!
Polis kayıtlarına göre, kırdığı bir pencere camı için doksan yedi ruble on sekiz kapik ödemiş.
Всё это разбитое стекло, он мог повредить артерию.
O kadar kırık bardak, bir arterini kesmiş olabilir.
Разбитое стекло, мелкие порезы так что я буду помнить ощущения.
Kırık bardak, hafif kesikler böylece kendimden geçmiştim.
Папаша Максанс наказал его за разбитое стекло.
Maxence, cam kırdığı için onu cezalandırmıştı. İntikamını aldı.
Пыль проникла всюду. Особенно туда, где новые доски не защищали от ветра. Например, через разбитое стекло в окне с видом на звезды над кроваткой Клэр.
Tozun girmediği yer kalmamıştı, özellikle de yeni kerestelerin koruma sağlamakta kullanılamadığı yerlerden biri olan, Claire'in yatağının üstündeki pencerenin çatlaklarından içeri dolmuştu.
- Разбитое стекло.
- Şişeyi kırdı
Разбитое стекло.
Kırık bardak
Опрокинутая мебель? Разбитое стекло, признаки борьбы?
Hiç devrilmiş bir eşya, kırık bir cam veya mücadele izi gördünüz mü?
Всякий раз, когда я находила разбитое стекло... это происходило не случайно.
Bulduğum onca kırık cam... kaza değildi.
Я видела разбитое стекло.
Kırık cam parçaları gördüm.
Разбитое стекло.
Kırık cam.
И кругом валялось разбитое стекло!
Ve her yerde camların kırıldığını duydum.
Хорошо. Послушайте, разбитое стекло — это случайность.
Bakın, hasar kazayla oldu.
Я видела... разбитое стекло, дым, крики людей.
Gördüm. Kırık camlar, duman, çığlık atan insanlar.
А это разбитое стекло доказывает, что была стрельба.
Ve buradaki parçalanmış cam da ateş edildiğini gösteriyor.
Вчера смотритель обнаружил разбитое стекло.
Dün bir hizmetli camın kırıldığını fark etti.
У него разбитое стекло в обуви. Да.
Ayakkabısında cam kırıkları vardı.
Полагаю, ты также не знаешь, как разбитое стекло от фонаря оказалось в твоей обуви.
Maktulün lambasına ait cam kırıklarının, ayakkabına nasıl geçtiğini de bilmiyorsundur o zaman.
Я наступила на разбитое стекло!
Kırık cama bastım.
Это разбитое стекло.
Kırık cam.
Полагаю, ты пришёл извиниться за разбитое стекло притвора.
Kilise dehlizinin camını kırdığın için özür dileyeceksin herhâlde. Önemli değil.
Разбитое стекло.
Cama göz gezdir.
Это разбитое стекло от автомобильной фары
Bu kırık cam, bir araba farına ait.
И здесь разбитое стекло.
Burada da kırık cam parçaları var.
Всё это разбитое стекло, кровоточащие барабанные перепонки, лопнувшие глазные яблоки...
Kırık camlar, patlayan kulak zarları, kanayan gözler...
Я скорее буду жевать разбитое стекло.
Yapacak daha iyi işlerim var.
- Разбитое стекло?
- Kırık cam mı?
А теперь вон из моего магазина, ковбой, и скажи своей царице шлюх, я с нее сочту за разбитое стекло.
Şimdi dükkânımı terk et kovboy. Aynanın parasını ona ödeteceğimi genelev patroniçene söyle.
- Что? - И грязь... И ржавчина и даже разбитое стекло.
- Ayrıca kir... ve pas ve hatta cam kırığı.
Разбитое стекло дома на колёсах.
Karavanın kırık penceresinden.
- Так, разбитое стекло.
Tamam kırık cam.
Я упала на разбитое стекло, поэтому ты и здесь.
Kırık camın üstüne düştüm. Sen de bu yüzden buradasın, hazırlan hadi.
Разбитое стекло.
Kırık camlar.
Раньше выкладывали куски мяса, внутри которых было разбитое стекло и куски летарии волчьей.
Bir parça etin içine ezilmiş cam parçaları ile birlikte biraz da liken koyarlarmış.
Разбитое стекло, кровь.
Kırık camlar, kan.
Я засунул разбитое стекло в бензопровод.
Yakıt borusuna kırık camlar koydum.
Я думаю, она наступила на разбитое стекло.
Kırık cama basmış sanırım.
Полкоробки гвоздей... разбитое стекло... деревяшка, скотч, старый ящичек с инструментами, много листов пластика...
Yarım kutu çivi, kırılmış camlar tahta, bant, eski usül acil durum çantası... -... naylon... - Çantada işaret fişeği var mı?
Не знаю, что-нибудь... кровь, разбитое стекло, если они решили угнать машину.
- Bilmiyorum, herhangi bir şey... Kan, kırık cam belki. Araba çalmaya kalkıştılarsa eğer.
Там на тротуаре было разбитое стекло от машины.
Yerde cam kırıkları vardı.
Патти Смит сказала, что мои поэмы как разбитое стекло.
Patti Smith şiirlerimin patlayan cam gibi olduğunu söylemişti.
Разбитое стекло разбросано вокруг.
Kırık camlar her tarafımda.
Да, это могло бы объяснить разбитое ветровое стекло, но объясни мне, почему он бежал полураздетый и мокрый?
Evet, bu kırık camı açıklayabilir ama neden sırılsıklam, yarı çıplak koştuğunu söyleyebilir misin?
Это уже четвертое стекло, разбитое этими негодяями.
Şerefsizlerin kırdığı dördüncü cam!
Разбитое ветровое стекло.
Çatlak ön cam.
Следущее, что я помню - я, головой вниз, вижу разбитое лобовое стекло и кучу апельсинов на 110-м шоссе.
Sonrasında hatırladığım tek şey, 110 no'lu karayolunda, tepetaklak bir vaziyette, kırık bir araba camı ve birkaç portakala bakıyor olduğum. Ama benim matematiğime göre, bu saydıklarınız 2 dakika 17 saniye etmiyor. Peki.
Стекло разбитое.
Kırık cam.
Это разбитое стекло.
Bu kırık cam.
Выглядит как разбитое стекло.
Kırık cam gibi görünüyor.
Но вчера Шон, мой новый парень... он обнаружил разбитое лобовое стекло и послание, нацарапанное на капоте моей машины.
Ama sonra dün Sean, yeni erkek arkadaşım ön camımı kırılmış ve kaputa yazı kazınılmış halde buldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]