English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Ш ] / Шведский стол

Шведский стол traducir turco

107 traducción paralela
У нас будет шведский стол, и, наверное, мы наймем официанта...
Açık büfe olacak ve barmenimiz olacak o yüzden...
Что, они уже сожрали весь этот чёртов шведский стол?
Onlar alay mı ettiler?
Лимузин, шведский стол...
Limuzin, soğuk büfe...
Шведский стол "Кухня Аляски" накрыт на палубе с бассейном.
Alaska lezzeti büfemiz Havuz Güvertesi'nde sizleri bekliyor.
Попробовав твой безвкусный баба-гануш мне захотелось назвать весь твой ближневосточный шведский стол "Печаль и гадость."
O inceliksiz babaganuşlarını Tadınca senin Orta Doğu mutfağına isim taktım. "Keder ve Pide".
- Похоже, здесь у них шведский стол.
- Sanırım, tepsileri karıştırdılar.
Я хотела накрыть шведский стол.
Ben açık büfe gibi bir şey düşünüyordum.
Друг, здесь шведский стол.
Bu bir büfe, adamım.
Если ты один, то мир как шведский стол.
Eğer bekarsanız, dünya sizin için açık büfedir.
Для них он будет похож на шведский стол.
Onlara açık büfe ziyafeti gibi görünecektir.
Значит, шведский стол здесь
Demek büfe buradaymış.
Это шведский стол
O açık büfe.
Шведский стол.
Tampon bölge. Evet.
Зачем рисковать, когда пройдя через врата, можно попасть на другой шведский стол.
Yani neden avantajlarını hiçe saysınlar ki... yıldızgeçidinin ötesinde başka bir yerde yığınlı insan varken?
Они питаются людскими жизнями и теперь знают, что здесь их ждет шведский стол.
İnsanî yaşam formlarından besleniyorlar ve şimdi onları burada bir ziyafet beklediğini öğrendiler.
Когда я была маленькой, мои родители водили меня и мою сестру Джанин в открытое кафе по воскресеньям, там за 8,95 был шведский стол, детям за полцены.
Ben küçükken ailem her Pazar akşamı, beni ve kız kardeşim Janine'i Ramada'ya, 8.95 $'a açık büfe yemek veren bir restorana götürürdü. Çocuklar yarı fiyatınaydı.
Шведский стол...
Açık büfe...
Разносили или был шведский стол?
Masaya servis mi, açık büfe mi?
Нет, я просто не знаю, как тебе ответить, потому что мы делали легкие закуски в атриуме, но основным обедом был шведский стол в закусочной в торговом центре, на котором были филе миньон, лобстер в белом соусе и многое другое.
Hayır, sadece nasıl cevap vereceğimi bilemedim çünkü teras katta hors d'oeuvre servisi yaptık. ... ama asıl yemek, Yemek Bölümünde açık büfe oldu. ... mönüde fleminyon ve patatesli somon rostosu yanında da soğan soslu ıstakoz vardı.
Я хочу в приличньiй ресторан, где есть... шведский стол... и кола бесплатно.
- ve kahrolası dokuz parçayı istemiyorum. Sınırsız yemek ve salata barı olan güzel bir restorana gitmek istiyorum
Ладно, будеттебе шведский стол, довольна?
- Tamam, sınırsız yiyecek, kazandın, tamam?
Да. А ещё пара полотенец и шведский стол.
Evet, bir çift havlu ve açık büfe öğle yemeği de.
Если он кормится жизнью, то я шведский стол.
- Eğer hayattan besleniyorsa, o zaman ben açık büfeyim.
На пятом этаже мы можем устроить ему "шведский стол".
Burada Level 5'te onun için resmen bir açık-büfe var.
Настоящий шведский стол потенциальных сексуальных партнёрш.
Potansiyel seks partnerlerinden oluşan hakiki bir açık büfem var.
Орсон, я готовлю шведский стол на 200 человек.
Orson, 200 kişilik büfe hazırlıyorum.
Наличный шведский стол ".
Nakit büfe.
Там шведский стол или просто разносят закуски?
Açık büfe mi yoksa ordövr tabakları mı geziyor?
Шведский стол!
Açık büfe!
Потому что я с этим устрою серьезный шведский стол.
Onu yiyecek misin? Çünkü bununla ciddi bir İskandinav usulü yemek yapabilirim.
У меня был шведский стол!
Karnımı doyurdum.
О, нет, сегодня большой сбор в церкви, и вся паства видела мой "шведский стол"
Olamaz. Bu gün kiliseye gelenler amma da çok. Ve cemaatin hepsi coğrafi bölgelerimi görmüş.
Э... Шведский стол с полнейшей обжираловкой.
Vegas usulü yiyebildiğin kadar ye açık büfesi.
Она как шведский стол с метафорами.
Açık büfe gibi olmuş ve mecaze uğramış,
Сюда, Мардж, давай съедим весь этот шведский стол.
Hadi Marge, yemek masasına gidelim
У них шведский стол - ешь сколько влезет.
Açık büfeleri var. İstediğin kadar yiyebiliyorsun.
Он был как "шведский стол" из болезней.
Tam bir ayaklı hastaneymiş.
Я хочу изменить формат - не шведский стол, а застолье.
Oturma yerlerinde değişiklik yapmak istiyorum.
Там не оргия, а шведский стол!
Şekerci dükkanında mı sanıyorsunuz kendinizi?
Она единственная, кто путает холодильник и шведский стол.
O buzdolabıyla çöplüğü karıştıran tek kişi.
Я собираюсь накрыть Лахлану шведский стол, изобилующий "получи справа" бурритос и "пронзи шпилькой" тако.
Lachlan'a sağ kroşe biftekleri ve sivri topuklu çizmelerden oluşan bir açık büfe sunacağım.
У них есть шведский стол.
Karşında çok akıllı bir adam duruyor.
Там был такой классный шведский стол и такой фонтан из шоколадного фондю.
İnanılmaz açık büfe vardı ve çikolata fondüsü.
А это тент, где мы подаём завтрак. Шведский стол.
Burası yemek çadırımız, kahvaltıyı burada servis ediyoruz.
Ты не сказал, что именно надо, по этому я привёз оружейный шведский стол.
Frank, aradığında, tam olarak ne istediğini söylemediğin için, her şeyden bir tane getirdim.
Там шведский стол с блинчиками.
Yiyebildiğin kadar krep ye günü.
Шведский стол с пирогами!
Aynı salata barı gibi, ama pastalı!
Десертный "шведский стол"?
Tatlı şoku mu?
Это шведский стол.
- Ayaklı büfe işte.
София, тут подумала, что может лучше сделать "шведский-стол".
Sofia bunu büfe şeklinde yapmamızı düşünüyordu.
Шведский стол "Тайная вечеря".
Yunus ile Balina Seyri var. "Son Yemek Büfesi" nde dilediğin kadar ye.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]