English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ A ] / Anahtarlar nerede

Anahtarlar nerede traducir inglés

554 traducción paralela
- Anahtarlar nerede?
Where are the keys?
Anahtarlar nerede?
Oh, uh - Oh, the keys!
Anahtarlar nerede?
- What do we do about the key?
Anahtarlar nerede ihtiyar?
Where's the keys, old man?
- Anahtarlar nerede?
- Where's the keys?
- Öyle mi, anahtarlar nerede?
- Really? Where are the keys?
Anahtarlar nerede?
Now, where are the keys?
Her neyse anahtarlar nerede?
What's your pogue up there?
Anahtarlar nerede? Anahtarlarımı ver!
Where's the key? Give me my keys! - Take it.
Anahtarlar nerede?
Where's the key?
Anahtarlar nerede?
Where are they?
Anahtarlar nerede?
Where are my keys?
Anahtarlar nerede?
Where are... keys...
Anahtarlar nerede ya?
Fuck, where are my keys?
Lanet anahtarlar nerede, Wayne?
Where the fuck are the keys?
Peki anahtarlar nerede?
Well, where's the keys?
Anahtarlar nerede!
- I'll finish the game!
Anahtarlar nerede?
Where's the keys?
Anahtarlar nerede?
Where are the keys?
# Madam anahtarlarım nerede
Madam, where are my keys?
Anahtarlarım nerede?
Now, where's my key?
Zamanlama, anahtarların nerede olduğu.
the timing, where the key was.
Boru anahtarları nerede?
Where are the pipe wrenches?
Bu arada, kapımın anahtarları nerede?
By the way, where's my front door key?
Hay allahım! Nerede bu anahtarlar!
Oh, God, where did I put them?
Anahtarların da nerede olduğunu bilmiyorum.
I wouldn't know where to find the keys.
Parmak izleri, köpekler, hırsız alarmları, anahtarlar, kilitler, telefon, .. alışkanlıkları, hobileri, tatilleri, .. kim nerede uyuyor...
Fingerprints, dogs, burglar alarms, keys, locks, telephones, habits, hobbies, holidays, who's sleeping where...
Anahtarlarım nerede?
Where are my keys?
En azından anahtarların kabaca nerede olduğunu biliyoruz.
Well, at least we know the rough location of the keys.
Nerede bu anahtarlar?
Where are those keys?
Tamam mı? Anahtarlarım nerede?
All right, I'll stay here.
Nerede anahtarlarım?
What have you done?
Anahtarların nerede?
Where are your car keys, hon?
- Araba anahtarları nerede?
- Have you seen the car keys?
Anahtarların nerede?
Where're your keys?
- Nerede kahrolası anahtarların?
- Where're your goddamn keys?
- Goodnight, arabanın anahtarları nerede?
Goodnight, where are the car keys?
Anahtarların nerede olabileceğine dair herhangi bir fikrin var mı?
Any idea where the keys might be?
Anahtarlar nerede?
Where's the master key?
13... 14... 15... Nerede bu lanet anahtarlar?
13... 14... 15... 16... 17... 18... 19...
Belki, "Anahtarlarım nerede?" diyoruz.
Perhaps, "Where did I leave my keys?"
Arabanın anahtarları nerede?
Where are the car's keys?
- Reginald, anahtarların nerede?
Reginald, where are your keys?
Arabanın anahtarları nerede?
Where are the car keys?
Anahtarlar da nerede biliyorsun, değil mi?
And you know where my key is, right?
- Anahtarlar nerede?
The keys.
- Anahtarlarım nerede biliyor musun?
- Do you know where my keys are? - No.
- Minibüsün anahtarları nerede?
Found the station wagon keys?
Anahtarların yok... Tuvaletin nerede olduğunu bilmiyorsun... Telesekreter bilmediğin bir dilde konuşuyor.
You don't have the keys, you don't know where the toilet is, the answering machine speaks a language you don't.
- Sherri, anahtarlarım nerede?
- Sherri, where are my keys?
Anahtarlarım nerede?
Now, where are my keys?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]