English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ N ] / Nereden

Nereden traducir inglés

72,929 traducción paralela
Sadece nereden geldiğini ve ne kadar şanslı olduğunu hatırlamanı istiyorum Billie.
I just want you to remember where you came from, Billie, and how lucky you are.
Bu işin sonunun cinayet olacağını nereden bilebilirdim? - John'un katledileceğini?
How did I know it was going to end in murder with John being butchered?
- Bu fotoğrafı nereden aldın?
Where did you get this photo?
- Bütün bunları nereden biliyorsun?
- How do you know all this? - Lisa.
Hem, iyi olup olmadığını nereden bileceğim?
I mean, how do I even know if she's any good?
Birbirlerini nereden tanıyorlar?
Knew each other how?
- Bunu nereden aldın?
- Where did you get this?
- Peki bunlar nereden geldiler diyeyim?
- And where do I say it came from?
Nereden tanışıyorsunuz?
How do you fit in?
Bir pusuya girmediğimi nereden bileceğim?
How do I know I'm not walking into an ambush?
Bunu nereden biliyordu?
How the hell did he know that?
- Nereden?
- From where?
Nereden biliyorsun, Cheryl?
How would you know, Cheryl?
Ve o dizüstü çizmeleri nereden aldın?
And where did you get those thigh-high boots?
Riverdale'ye nereden taşındınız?
Where did you move to Riverdale from?
Nasıl, bütün bunları nereden buldun?
How... Where did you find all this?
- Nereden buldunuz bunu?
- Where'd you get that?
Pekâlâ, dinle, nereden bulacağın umurumda değil.
Right. Uh, look, I don't care where you get'em.
Onların ölümünü bu kadar çok istediğimi nereden çıkardın?
What makes you think I want him dead that badly?
Bunu nereden biliyorsun?
How do you know this shit?
Durup dururken nereden çıktı bu şimdi?
And what has that got to do with anything?
Başlamışken seni de öldürmeyeceğini nereden biliyorsun?
What makes you think he isn't gonna pop you too while he's at it?
Nereden vuruldun?
Where are you hit? All right, all right.
Bunu nereden duydun?
Where'd you hear that?
Nereden başlayacağız?
Where do we begin?
Bobo aile hakkında hiç konuşmaz. Ya da nereden geldiğiyle ilgili. Ama o nazik ve sevimli.
Bobo never talks about family or where he came from, but he's sweet and kind.
O kadar çok konu için özür dilemeliyim ki nereden başlasam, bilmiyorum.
I'm sorry for that. I'm sorry for so many things right now, I don't even know where to begin.
- Nereden biliyorsun?
How do you know?
Nereden duydun?
Where'd you hear that?
Reçeteni nereden alıyorsun?
Where are you getting your prescriptions?
Blackwell'in Canyon City'de yaşadığını nereden bildin?
How did you know blackwell lived in canyon city?
- Nereden biliyorsun?
- How do you know these things?
Beni nereden buldun?
How'd you find me?
- Burada olduğumu nereden bildiniz?
How'd you know I was here?
Nereden başlayayım?
All right, well, where to begin?
- Bu arabayı nereden buldun?
Where'd you get this car?
Bekle, odasının dibinde banyo olduğunu nereden biliyorsun?
Wait, how do you know there's a bathroom next to his room?
Bunu nereden aldın?
Where did you get this?
Nerede olduğumu nereden bildin?
How'd you know where I was?
Nereden buldun ki bunu?
Where'd you even get it?
Nereden biliyorsun bunu?
How would you know that?
- Nereden?
- Whoa, whoa, whoa, whoa, wait.
Kanın nereden geldiğini görmemiz gerek tatlım.
Honey, we need to see where the blood's coming from, all right?
Bunu nereden buldun?
Where did you get this?
sen nereden biliyorsun ki?
What do you know about anything?
İnsanlık için asıl soru, "nereden geldik" değil.
The question for humanity is not where we have been.
- Nereden?
- Where?
Sen nereden geldiğini unutmuş olabilirsin, ama bizim çoğumuz unutmadık.
You might've forgotten where you come from, but us lot haven't.
Bizim neyi görüp görmemiz neyi duyup duymamız gerektiğini bize anlatmak için nereden gönderildiniz?
Where do you get off telling us what we can or can't see or hear?
Onu FBI'a vermediğini nereden biliyorsun?
_
- Nereden biliyorsun?
How do you know all of that?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]