English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ A ] / Annem nasıl

Annem nasıl traducir inglés

569 traducción paralela
- Annem nasıl?
- How's Mother?
Annem nasıl? Annem?
Jesse...
Annem nasıl?
How is Mum?
Peki, annem nasıl Bay Barker?
And how's my mother, Mr. Barker?
Annem nasıl idare ediyor?
You old seven times a son of a gun.
Annem nasıl?
- How's Ma?
- Annem nasıl?
- How's Ma?
- Annem nasıl?
How's mom's lumbago?
Bu arada, annem nasıl?
Oh, by the by, how's the mater?
Annem nasıl?
How is she?
- Annem nasıl görünüyordu?
- What'd she look like?
- Annem nasıl?
How's Mother?
- Annem nasıl giyinirdi peki?
Did mum dress strange cloth and twine a scarf?
Annem nasıl giyinmişti?
How was mother dressed?
Annem nasıl?
How's mother?
Hey, hey, hey, annem nasıl?
Hey, hey, hey, how's Mama?
Hiçbir şey yapamazlar. Annem nasıl, iyi mi?
How's mother holding up?
Annem nasıl uyuyor?
- Why, she sleeps? Isn't she dead?
- Adela, Annem nasıl?
- Adele, how is mom?
- Annem nasıl biriydi?
- How did my mother look like?
Sonra adam kardeşine sormuş'Annem nasıl?
So the guy says to his brother, 'How's Mom? '
Annem nasıl?
How's Mom?
Annem nasıl?
What about mother?
- Annem nasıl?
How's mum?
O kadın nasıl benim annem olabilir?
How can that lady be my mom? how can that lady be my mom!
Annem... Tam olarak nasıl hissettiğinizi anlıyorum.
I understand exactly how you feel.
Hem sen burada kal da, annem iyice anlatsın sana aslında nasıl biri olduğumu!
You stay here and let Mom tell you what I'm really like.
Mesela eğer annem, şu anda çok yaşlı olan annem gençken birinin kendisine sarılmasına izin vermiş olsaydı güneşin altında, böyle nehir kenarında benim hayatımın büyüyünce nasıl olacağını kafasına takarak kendine eziyet etmeseydi bugün belki daha az üzgün olurdu.
For example, if my mother - who's quite old now - had let someone hug her when she was young in the sunshine, on the riverbank like this instead of tormenting herself by thinking what my life would be like as an adult today maybe she'd be less sad
Annem hayattayken işlerin nasıl gittiğinden bahsedip durdu.
She went on about how things were when my mother was alive.
Annem bana dedi ki : "Kes ağlamayı, bir gün nasıl olsa ortaya çıkar."
My mother said "Stop bawling'. Someday that soldier's bound to show up."
Annem bu kadar çabuk nasıl ölür?
How could she have died so quickly?
Annem sana nasıl sesleniyordu?
What was it my mother used to call you?
Annem öldüğünden beri kendimi korumak için kim olduğumu nasıl biri olduğumu saklamam gerekti.
Ever since my mother died, I've had to hide what I am, what I'm like, from everybody, to protect myself.
Sonra annem bana adamı nasıl bulduğumu sordu.
Then Mother asks me what I think of him.
Beni buraya mahkum etmek için onayını nasıl aldığını anlattı annem sonra da onlara...
Mama told me how you got her to agree to commit me here and then let them...
Annem, babam nasıl?
How are my parents?
Nasıl yani? Babam ve annem burada değil mi?
Aren't Mom and Dad here?
Annem ve Rachel nasıl?
- How's Ma and Rachel?
- Annem nasıl?
- Ma's OK. She's all right.
Annem dedi ki : " Aptal kız, nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirsin?
She said : " You stupid girl, how could you be so careless?
"Heavenly nasıl" dedin. "Annem nasıl" demedin.
You know, the big difference between people...
Annem umurumda değil, aslında kimse umurumda değil özellikle de senin tanrın ya da var olmayı nasıl seçtiğim ya da düşüncelerim ; diğerleri bu kaderle karşılaşacak, tıpkı senin karşılaşacağın gibi. Anlamıyor musun?
My mother doesn't matter, nobody matters really, and especially not your God, or how I chose to exist, or thought I did, the others will face this fate, as will you, don't you understand?
- Annem nasıl?
- How's Mom?
Annem bu işin nasıl olduğunu anlattı.
My mama told me how that old stuff goes.
Rehber annem var nasıl olsa.
Besides, I got a Seeing Eye mother.
- Nasıl? - Annem evet dedi.
- Are you happy that mom said yes?
Annem, Marjorie'ye nasıl şımarık olduğumu, ne kötü olduğumu anlatıyor.
Mother's telling Marjorie how spoiled I am, how terrible I am.
Teğmenle gizlice buluştuğumdan kuşkulanan annem onun nasıl biri olduğunu çözmüştü.
My mother, who suspected I was meeting Lieutenant Pinson... in secret, found out about him.
- Ellen nasıl? - Ellen? Annem, demek istedim.
Hey, whose foot is that?
herkes masanın başındayken zıplayacağım. ... beni görebilecekler ve annem durduracak beni....... Tek başına kaldığına biri nasıl ayakta kalır orada çevresinde hiç kimse yokken gerçekten yalnız yapayalnız..
I'll jump when everyone's at the table so they can see me and mama can stop me when one's alone way up there without a soul around really alone alone...
Annem de aynı oteller gibiydi 10 yıl önce çökmüş, çatlaklarını kapatmak için tonla makyaj yapan kendini olduğundan daha iyi göstermeye çalışan acınası bir düzenbaz.
And Mother was much like the hotels,... a decade past her prime, a lot of paint covering the worst cracks a pathetic pretence at being better than she was.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]