Annene traducir inglés
7,564 traducción paralela
Bay Harvest, daha önceden işlemiş olduğunuz suçlar ahlâka ayırı davranış, uyuşturucu bulundurma, belgede sahtecilik,... kimlik hırsızlığı, devlet malına zarar. Tüm bunlara rağmen, juri annene daha fazla acı çektirmemek için seni herhangi bir hapis cezasına çarptırmadı.
Mr. Harvest, despite all your priors, that include disorderly conduct, drug possession, forgery, identity theft, vandalism, despite all of that, this court has decided not to inflict any more pain on your mother
Annene bir şeyimiz yok.
No offense to your mom.
Annene gerizekalı dememi sevmiyorsun.
You don't like me calling your mother a moron.
Dinle, tatlım, Annene yanımdaysa gerizekalı diyorum.
Listen, sweetie, I'd call your mother a moron - if she was standing right next to me. - Uh...
- Annene o zaman.
Well, here's to your mom.
Annene Eastern Yönetimi yemeklerinden bahset.
Holo me when you hear from Arcadia? Tell her about the Eastern Board luncheon.
Evet, annene dinleyin.
Yeah, listen to your mom.
Ya da ciddi sonuçları önlemek için soğan suyu ve bütün bu olanlardan annene bahsetmene de hiç gerek yok.
Or onion juice to prevent serious consequences. And no need to tell your mother about all this.
Sana ve annene durumun gerçekleriyle yüzleşmeniz için kendinize bir süre tanımanızı öneriyorum.
I suggest you and your mother take whatever time you have... to come to terms with the facts of the case.
Annene Marcos'tan bahsetme.
Don't tell her about Marcos.
- Annene de söyle.
And tell your mother.
Seni annene şikâyet etmeliyim.
I should tell your mother!
- Annene bugün seni benim alacağımı söyledim.
I told your mom I'd pick you up today.
Annene asla zarar vermem.
I would never hurt your mother.
Aferin annene.
Well done, Mum.
Annene söyleme.
Don't tell your mother.
Lanet olsun annene, Sydney.
Fuck your mom, Sydney.
Yumurtaları da al annene götür.
Take those eggs home to your mom.
Halkımız annene diğer dünyada saklanabilmesi için yardım etti.
Our people helped your mother hide you in the other world.
Annene gerçekte neler olduğunu anlatmadığım için özür dilerim.
I'm sorry I didn't tell you what happened to your mother.
Ama kazançlı bir iş yapacaksın ve annene söylemeyeceğine söz vereceksin.
But you're gonna have to have gainful employment and promise not to tell your mom.
- Ben gidip annene merhaba diyeceğim.
I'm gonna go say hi to your mom.
- Annene söylemeli miyiz?
Should we tell your mom?
Annene göster.
Show your mama.
Aşağı in ve annene hemen geleceğimi söyle.
Go downstairs, tell your mom I'll be right there.
Annene iyi bak.
Take care of your mother.
Annene anlattığına inanamıyorum.
I can't believe you told your mom.
Umarım, senin iyiliğin için, annene benzersin.
And I hope, for your sake that you look like your mother.
Ve DNA, kesinlikle annene ait olduklarını ispatlıyor.
And the DNA proves that they definitely belonged to your mother.
Annene bak.
Look at mommy.
Yazdan önce ama annene hiçbir şey söyleme olur mu?
Before the summer, but don't say anything to her, eh?
Annene kız kardeşlerini aramasını söyleyeyim mi?
Shall I ask your mother to phone your sisters?
Annene benim için teşekkür et.
Thank your mother for me.
Annene inanamıyorum.
I can't believe your mom really hit that shit.
- Annene ölmedim de.
- Tell your mother you're alive.
Annene minnettar olduğumu ilet lütfen.
Well, tell your mother that we're very grateful.
Bunu annene söylemen gerekmez mi?
Shouldn't you inform your mother about this?
Bu arada bana gelmenden bu yana çok zaman geçti. Bu konuda annene haber verdin mi?
By the way, it's been quite a while since you moved in with me, did you inform your mother about this?
Önce annene sorup araman lazım.
You have to ask your mom and call first.
Bazı konularda mesafeli olmak lazım. Nasıl olduysa annene bunu öğreten olmamış.
See, there's boundaries that aren't to be crossed and somehow your mother just never learned that.
Annene söyle, bu kadar korumacı olmasın.
Tell your mom not to be such a fuddy duddy.
Annene emin olmadığını söyleyeyim.
I'll tell your mom you're not sure.
Annene selamlarımı ilet.
Well, tell your mother I said hello.
Janey, annene sürpriz yapacaktık.
Janey, Bingo was supposed to be a surprise for mommy.
Fikrini beyan ettin, saygı duyuyorum ama buraya gelip de annene nasıl yaşayacağını öğretmeye kalkma.
You have your opinions and I respect them, but you don't get to come in here and tell your mother how to live.
Neden annene daha sakin yaklaşmıyorsun?
why don't you take it easy on your mom?
Gitmeden önce annene uğrayacak mısın?
Hey, are you gonna pass by your mom's before you go?
Hadi seni annene götürelim.
Let's get you back to your mother.
- Annene.
- To Mom.
Neden annene bu kadar sert davranıyorsun?
Why are you so hard on her? She just misses her son, you know?
Bundan sonra annene babana "Ben o kızı istiyorum" dersin.
The next step is to tell your father and mother,
annene iyi bak 17
annene sor 16
annene gel 23
annene söyle 18
anneni 25
annen 326
annenin 20
annen evde mi 29
annen mi 76
annen nerede 107
annene sor 16
annene gel 23
annene söyle 18
anneni 25
annen 326
annenin 20
annen evde mi 29
annen mi 76
annen nerede 107
anneniz 42
annen nasıl 89
annen burada 28
annen aradı 19
anneni dinle 16
annen öldü 22
anneniz nerede 17
annen haklı 19
annen nasıl 89
annen burada 28
annen aradı 19
anneni dinle 16
annen öldü 22
anneniz nerede 17
annen haklı 19