Artik traducir inglés
2,363 traducción paralela
Tekrar basla artik!
Get back on that horse! * * * *!
süphe yok artik.
No more doubt.
Yetti artik.
You know what?
Ofiste çalisan belli basli elemanlarin seni cinsiyet ayrimcisi olarak gördügü ya da - - Yok artik!
Maybe there's a vibe out there with certain members of the office that you are a little sexist, or- -
Artik kiza, "atin üstündeki kelebek" derler.
And she becomes "the horse flyer."
Adîl bir maas veriyoruz sana. Sirf para için buradaysan hiç gelme artik istersen.
We pay you a fair salary here and if you're only here for the money, maybe you shouldn't be here at all.
Dayanamiyorum. Artik dayanamiyorum.
I can't do this, I can't do this.
Yok artik!
Damn!
Artik yemeklerin birakildigi barinaklar gibiydi.
It's like a junk food fallout shelter.
Hayir artik degil.
Not anymore he's not.
Artik uzaklastirma karari olmadigina gore.
No more restraining order.
Yeterince bekledik, artik parayi talep etmemiz lazim.
We've waited long enough, we should be asking for that money.
Liv hayir, is yerinde sex yapmak yok artik.
Liv no, no more sex at work.
Yeter artik.
That's it.
El yazisiyla yazma artik, tamam mi?
No more cursive, all right?
Ama artik degil.
But not anymore.
- Siz nasil rahat hissedecekseniz artik.
You know, whatever makes you feel most comfortable.
Godzilla ve Astro Boy'u hareket ettiren türde bir güç. Atom bombası değilsin. Artik Hiroshima'lar yok.
"No more Hiroshimas".
Gel hadi artik!
Just get here.
Artik Meksika'da degiliz, Martin.
We're not in Mexico anymore, Martin.
Peki, sanirim artik yardimlasmamiz lazim.
Okay, maybe we can help each other out here.
Artik onlarla bir alakasi kalmadi.
She is not like that anymore.
Artik baslayalim!
Let's get'em.
Ez, tamam ama sana soyledim, artik polis de isin icinde.
But I told you, Ez, the police are on this now.
Artik yalniz degilsin.
You are not alone.
- Yolda anlatirsin artik!
- Fill you in on the way.
- Yok artik!
- Oh Jesus.
Yok artik?
Seriously?
- Yok artik Phil!
- Jesus Christ, Phil!
Profesyonel kalmayi basarabildigim için belki artik birbirimizi taniyabiliriz diye düsündüm.
I just thought since I managed to stay professional, we could get to know each other now.
Geldi aslinda ama sonra da artik birbirimizin hayatinda olmadigimiz aklima geldi, niye verecektim ki?
- Well, I did, and then the thought occurred to me that you and I aren't in each other's lives anymore. So what's the point?
Artik top sende.
And she's all yours.
Kendi duzmece cinayetini kurgulamis cunku bunun beni susturacagini sandii ve simdi artik daha buyuk bir hedefim var buraya gelip seni bularak. Anliyorum.
He faked his own murder because he thought that would make me quit, and now I became even a bigger target by coming here and finding you.
Artik 50'lerde degildik.
It wasn't the'50s anymore.
Bence artik gayet iyi biliyorum.
I think I just got a pretty good idea.
Artik daha fazla Tavsan olamayacagim günün gelecegini biliyordum ama bunun sebebinin yaslilik olmamasi için kendime söz verdim. Çok iyi oldugum için olacakti.
I always knew the day would come when I couldn't be a Bunny anymore, but I promised myself it wouldn't be because I was too old, it would be because I was too good.
Artik senin ailen için çalismiyorum.
I don't work for your family anymore.
artik sizin Anne Tavsan'inizim.
I am now your Bunny Mother.
Kuyruklariniz artik daha yumusak ve korseleriniz daha sik.
Your tails are now poofier, and your corsets tighter.
Bu arada artik yeni bir kural var.
Oh, and there's a new rule.
Artik Tavsanlar'in anahtar sahipleri ile çikmalari katiyen yasaktir.
Bunnies are now strictly forbidden to date Keyholders.
Bize "Artik anahtar sahipleriyle arka tarafa gitmek yasak" dedi.
She said, "No more slipping into the back with Keyholders."
Ben artik bir Tavsan degilim.
I'm not a Bunny anymore.
Artik her yeni Tavsan kendi basina çalismadan önce bir haftalik antrenmandan geçecek.
Starting now, every new Bunny will go through one week of training before she ever steps out on the floor by herself.
Lanet olsun artik kendi basina degilsin!
Damn it, you're not on your own anymore.
Tavsanlar artik anahtar sahipleriyle çikamiyorlar.
Bunnies aren't allowed to date Keyholders anymore.
- Artik o isleri yapmiyorum.
I'm not in that business anymore.
Amanda Clarke diye birisi artik yok.
Amanda Clarke no longer exists.
Bu konuyu kapatabilir miyiz artik?
Look, can we drop this?
Belki sen onu sürmeden önce öyledir. Ama senin becerin sayesinde artik kaybedecek bir seyi kalmadi.
Maybe not before you exiled her, but thanks to your handiwork, she no longer has anything to lose.
- Yok artik!
- Yeah.
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23
artık gidebilirsiniz 36
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23
artık gidebilirsiniz 36