Ben gidip traducir inglés
6,829 traducción paralela
- Ben gidip, kasaba dışına götürebilirim.
All right, go get him. And drive him out of town.
Ben gidip biraz uyumaya çalışacağım.
I'm going to try to get a little sleep.
Tamam, ben gidip bir şeyler...
Okay. Uh, I'm just gonna go get some...
Bruce, ben gidip üstüme bir şeyler giyeyim.
Well, Bruce, I'm gonna go and... gonna get some clothes on.
Ben gidip kamışı boşaltayım.
I got to drain the lizard king.
Ben gidip diğerlerini getireceğim.
I'm gonna go get the others.
Peki, ben gidip tazeleneyim.
Okay, I'm gonna go freshen up.
Ben gidip bir şeyler yiyeceğim.
I'm gonna go get a slice.
Ben gidip onu arayacağım. Sen burada kal ve dönerse burada olursun.
I'll go and look for him, and you stay here, then you'll be here when he comes back.
- Banyoda. Ben gidip...
~ He's just in the bathroom.
Ben gidip kendime o keklerden alacağım.
I'm going to go get me one of those brownies.
Ben gidip benzin alacağım.
Hey, you finish packing.
Ben gidip Michael ile buluşmalıyım.
I'm gonna go meet with Michael, so... I, um...
Ben gidip Cassandra'nın nasıl olduğuna bakayım.
I think I'm gonna go look in on Cassandra and see how she's doing.
Ben gidip Dr. Wade'i göreceğim.
I'll go see Doc Wade about forensics.
Ben gidip... biraz esneyeyim.
I'm gonna go... stretch.
Sanırım Morgan ve ben gidip yeni bantla iz alma yöntemlerine bakacağız.
I think Morgan and I are gonna go check out the new tape lifts.
Ben gidip çay alayım.
I'm getting a cup of fucking tea.
Ben gidip biraz hava alayım.
I'm gonna go get some air.
Ben gidip bir tane bulayım.
I'll go find one.
- Ben gidip bir bakayım.
I will go down and check it out.
Ben gidip ona hediye alacağım.
I'm gonna go get him a present.
Ben gidip bir ev bulacağım.
I'm going to go find a house.
Ben gidip tavuklara bakayım.
I'll go see to the chickens.
Ben gidip başkalarına selam versem iyi olur.
Well, I should, uh... I should probably just go say hi to everyone.
Ben gidip Henry Barrow'u döven elemanları bulacağım.
I'm gonna go find the guys who beat up Henry Barrow.
Affdersiniz, ben gidip...
Sorry, I'll just go and...
Ben gidip şunu atayım.
Yeah. I'm gonna throw this out.
Ben ısınmaya gidip sizi birbirinizi daha iyi tanımanız için yalnız bırakacağım.
I'm going to go stretch and let the two of you get better acquainted.
Şimdi atlamazsa gidip ben iteceğim onu.
Hopper he now I must go up and jump itself.
Ben de gidip giydiğim her şeyi yakacağım.
[Sighs] I'm just gonna go burn everything that I'm wearing. - Well...
Ben bir gidip tazeleneyim.
I am gonna go freshen up.
O zaman ben bir banyoya gidip dişlerimi çamaşır suyuyla fırçalayayım.
So, I'm gonna go in the bathroom and brush my teeth with bleach...
Gidip eğlenin ben toparlarım. Ben de seninle geleyim.
Go have fun, I'll pack up.
Neden ben annenlerle konuşurken sende gidip tırmanmıyor musun?
Why don't you give it a shot while I talk with your folks?
Peki. O zaman ben tuvalete gidip makyajımı tazeleyeyim.
I'm just go to the bathroom and freshen up.
Ben... gidip Petra ile tanışacağım.
I... am gonna meet with Petra.
Hemen gidip kahve ve kakao alacağım çünkü ben kahve içebilirim ve sen içemezsin.
So I'll just go get us some coffee and cocoa,'cause I can have coffee and you can't.
Ben icabına bakarım. Siz gidip David Boreanaz'ın iç çamaşır çekmecesine bakın, tamam mı?
Why don't you just go look through David Boreanaz's underwear drawer, okay?
- Ben gidip babanı desteklerim ve aileyi de temsil ederim.
I'll go and support your father
Ben, bütün gece ayaktaydım. Titremeleri durdurmak için sıcak duş yaptım. Ve kusmak için tuvalete gidip geldim.
I was up the whole night, crawling between hot showers to stop the chills and hugging the toilet and puking my guts out.
Sete gidip gelirken J-me eskiden nasıl kafayı bulduğunu anlatırdı. Ben de bağımlı olduğum günleri anlatıyordum.
J-me talked about how he used to get high, and I would tell him stories of being strung out back in the day.
Neden ben ve diğer siyahiler gidip Amerika'dan 15 bin kilometre ötedeki kendilerine hiçbir zararı olmamış masum kavruk tenli insanların, üzerine bombalar ve mermiler yağdıracaktı ki?
Why should me and other so-called negroes go 10,000 miles, uh, away from home here in America to drop bombs and bullets on other innocent, uh, brown people who's never bothered us?
Arkadaşlarından biri, istersek kampına gidip onunla tanışabileceğimizi söyledi. Ben de diğer insanlarla gittim, ama bana pek ilgi göstermedi.
One of his entourage asked if we wanted to go and meet him and visit his training camp, so I went with a few other people and he didn't really pay any attention to me.
Gidip biraz uyuyayım ben.
I should probably get some sleep.
Gault ve ben aşağı gidip temizleyicileri açmaya çalışacağız.
Gault and I will go down to try to restart the scrubbers.
Neden sen gidip halletmiyorsun? Ben burada kalır ve bu aile için kıymetli olurum.
Why don't you go deal with it, and I'll stay here and be invaluable to this family.
- Eve gidip prova yapayım ben. - Hayır, hayır.
I'm just gonna go home and rehearse.
- Tamam, ben eve gidip kaskımı alayım.
All right, I'll go home and get my helmet.
Nasılsa 13 yıl senin için hapislerde çürüdüm. Gidip evet ben öldürdüm mü desem?
Should I just tell them I did it?
Kaleye gidip yokluğumu örtbas edip ben yokken Elsa'ya göz kulak olur musun?
Will you go back to the castle and cover for me... watch Elsa while I'm gone?
gidip 203
gidip getireyim 38
gidip bir bakacağım 19
gidip alayım 26
gidip bakalım 79
gidip alalım 19
gidip onunla konuşacağım 19
gidip bir bakayım 39
gidip bakacağım 35
gidip bakayım 56
gidip getireyim 38
gidip bir bakacağım 19
gidip alayım 26
gidip bakalım 79
gidip alalım 19
gidip onunla konuşacağım 19
gidip bir bakayım 39
gidip bakacağım 35
gidip bakayım 56
gidip bir bakalım 39
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben gitsem iyi olacak 25
ben görüyorum 25
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben gitsem iyi olacak 25
ben görüyorum 25