English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Ben severim

Ben severim traducir inglés

3,335 traducción paralela
- Ben severim.
I do. Good.
Ben yalnızca arkadaşlarımı severim.
I only love my friends.
Ben kızları severim, John.
I like girls, John.
- Anlarsın, ben ikinci kişiliğinin parıltı dışarı yansıması şeklinde tanımlamayı severim.
You see, I like to think of glitter as your alter-ego shining through.
O anı ne zaman düşünsem, kendimi bir garip hissederim. - Ben temizliği severim.
Whenever I think about it, I feel uhh.. - l like things clean.
Ben eşsiz olmayı severim.
I like to be unique.
O eski şarkıları ben de çok severim.
Why, I love those old songs better than anybody.
Ben de seni severim, söylemeye bile gerek yok.
Well, you do, that's what I'm saying.
Ben de severim.
Me too.
Ben hayvanları çok severim.
The animals love me.
- Ben öyle severim.
- Just the way I like'em.
Ah, ah, şey, Ben baykuşları severim.
Oh, uh, well, I love owls.
Ben aslında bira severim.
I really like the best beer.
Ben de severim.
Uh, I do.
Ben de onu severim.
It's my drink.
Ama ben her zaman tonunu severim.
But I always loved that tune.
Ben her tür müziği severim.
I like all kinds of music.
Severim ama ben...
I do, but I...
Ben de severim onları.
- I pick those, too. - Oh.
Sana alkollü buzlu çay ikram ederdim ama ben bir katırı öldürecek kadar sert severim.
I'd offer you some sweet tea, but I like it stout enough to kill a mule.
Ben de atları çok severim.
I love horses.
Ben insanlarla konuşmayı severim Sorunlarını dinlemeyi
I just love talking to people on the rope lines, getting to hear their problems.
- Ben spor yapmayı severim.
I love sports.
Onu sen de mi seviyorsun? Ben de severim.
You like that fucking shit?
Hayır, ben Mozart sevmem ama müzik severim.
Me too. Nah, I'm not partial to Mozart, but I love music.
Ben daha çok sert müzik severim.
I'm more into the heavier stuff.
Bak, mesela ben kırmızı severim.
Look, for example, me, I like red.
Ben de severim.
- Me too I like.
Beysbol severim ben.
I like baseball.
– Beysbolu ben de severim.
– Oh, I like baseball. – Everyone likes to watch baseball.
- Sağ ol, gerçekten. Ama ben tatillerde çalışmayı severim.
- Thank you, really, but I like working the holidays.
Küçük, tüylü üçgenleri de severim ben.
On the other hand I have nothing against a full triangle.
Ben bu adamı severim. Bana karşı iyidir.
Look, I like the man, he's been good to me.
Yok, ben Dostoyevski tarzı ortamları severim.
No, I like the Dostoyevskian ambience.
- Ben çalışmayı severim.
I like to work!
- Bak, ben babamı severim.
Look, I love my father.
Ayrıca ben işimi severim.
I also love my work.
Ben çocukları severim...
I love children...
Ben Country müzik severim.
Well, I love country music.
Ben bir kadında neyi severim biliyor musun?
You know what I like in a woman?
Ben sürprizleri severim.
I love surprises.
- Ben çiçekleri çok severim.
I love fools. - What?
Ben de bowlingi çok severim.
- Oh, I also like.
Unutma ben böylelerini severim.
Mind you, I quite like that.
Ben de severim, ama Almanya'da çok iyi tanınmıyor.
I do too, but he's not very well known in Germany.
Evet ama ben güvenli sürmeyi severim.
Uh, yeah, but I like to drive safe, you know.
Ben Maul'liyim ve pazar sabahları bikinimi giyip kedimi köpek parkına götürmeyi severim.
I'm from Maui and I love to take my cat to the dog park on Sunday mornings in my bikini.
Ben de iyi görünen erkekleri severim.
I like better-looking guys.
Ben çilekli yoğurtları severim.
I like strawberry yogurt.
Ben zıpkınları severim, ve bence, o gerçekten muhteşem.
I'm kind of a harpoon snob, and let me say, that thing is gorgeous.
Ben müzik severim, sana bi kaç şey vericem, hoşuna gider.
I have some sheet music I'd like to give you. I think you'd like it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]