English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Benim demek istediğim

Benim demek istediğim traducir inglés

764 traducción paralela
- Benim demek istediğim de bu.
- That's what I mean.
Benim demek istediğim, Bayan Gracie, Zeb Andrews gibi sorumluluğunu bilen birinin iyi bir koca olacağı.
All I'm aiming to say, Miss Gracie, is, a upstanding man like Zeb Andrews would make a girl a right smart husband.
Aslında benim demek istediğim...
I only meant, I was rather glad that we...
Evet, benim demek istediğim de bu.
Yeah, that's what I mean.
Anlamadın, benim demek istediğim... Kafamı kurcalayan şey askerlikten muaf olmak için Lu Ho Liong işini kabul etme fikri.
But it's the idea of accepting an exemption in exchange for the Loh Hu Liong job.
Benim demek istediğim bu yaşamınızdan önceki anılarınız.
WHAT I MEANT WAS THE MEMORY OF YOUR LIVES BEFORETHISONE.
- Firar mı edelim? - Benim demek istediğim...
why don't- -?
Ama, benim demek istediğim...
But, I mean you...
Benim demek istediğim bu değil.
That's not what I meant.
Benim demek istediğim, ani...
yes, yes absolutely. no, the gist of my meaning was that sudden, uh... exaggerated movements!
Benim demek istediğim bunda ahlaki olarak yanlış bir şey olduğunu düşünmüyorum.
I don't think there's anything wrong with it morally.
Bu, senin babanın düşüncesizliğiymiş fakat benim demek istediğim bu tür bir zorlama değildi.
It was brutal of your father... but that's not the sort of compulsion I mean.
Benim demek istediğim bütün bu hisleri kafamdan atmalıydım zaten çektiğim acıdan daha fazlasını çekmemek için.
I've had to shut all those feelings out of my mind to avoid any more pain than I've already suffered.
Benim demek istediğim bu değil.
That's not the point.
Benim demek istediğim bu...
That's what I mean...
Benim demek istediğim de bu.
That's what I mean.
Benim demek istediğim, benim için geçim kaynağı olan şey onun için eğlence arayan insanlara özgü bir hobi.
What is to me a means of livelihood is to him the merest hobby of a dilettante.
Benim demek istediğim şuydu ; eğer insanlara yardım etmek istiyorsan, tabii ki yapmalısın.
What I meant about that was if you wanna help people, you should.
Onu demiyorum. Benim demek istediğim, senin artık harekete geçmen gerekiyor.
* Try, try, try To separate them *
Benim demek istediğim...
I didn't mean to suggest - -
Demek istediğim sen benim kuzenimsin.
Keep in mind that is my cousin.
Demek istediğim benim aklıma çok daha kötü şeyler gelmişti.
Well, I mean, I thought it was something even worse than that.
Demek istediğim şu ki siz bana her zaman iyi davrandınız. Benim de size karşı hep dürüst olduğumu bilmenizi isterim.
What I really mean to say is that you've been real decent to me right along, and I want you to know that I've been honest with you.
Demek istediğim, sen benim ailem gibisin.
In other words, you're like, you seem like my family...
Demek istediğim, benim kadar gösteri dünyasının içindeyseniz,... üçkağıtçı insanlara alışıyorsunuz.
All I'm saying is, when you've been in show business for as long as I have, you get used to people working angles, that's all.
Şey, demek istediğim, benim adım bu değil ve ben bir rahip değilim.
Well, I mean that's not my name and I'm not a priest.
Kesintiden önce demek istediğim şuydu... Benim yöntemimde dolambaçlı yollara gerek yok. Dolaysız yol en iyisidir.
What I wanted to say, BEFORE the interruption, with my method there are no detours, direct way is the best.
- Demek istediğim, benim smokinim... - Babam, sonuncusunu demek istiyor.
No, I believe my dinner jacket...
- Ben değilim. - Demek istediğim, bu benim hatamdı...
- I'll say it was my fault.
Evet, demek istediğim şu ki benim aradığım yani aslında kısa saçlı ve uzun boylu, güzel bir esmer gördünüz mü acaba?
Yes, uh... I don't suppose that you've seen anything of a tall brunette in a short slip, have you?
Demek istediğim, bu senin işin, benim değil!
I mean, it's your job, not mine!
İşte benim de demek istediğim bu.
That's what I mean.
Demek istediğim o benim bebeğim, öldü.
I mean that's my baby, dead.
Demek istediğim, petrolün burada olması benim suçum değil ki.
I mean, it's hardly my fault that oil was struck here.
Demek istediğim belki bir akşam bir kaybedenin, bir ezik, benim gibi, kafası atacak.
What I mean is that maybe one evening a loser, a crazy loser like me. He's gonna be pissed off.
Yoksa siz hiç düşünüyor musunuz? Demek istediğim, benim sanki - uh, budala ya da bayağı, ya da ya da, uh -
Or do you ever think - I mean, do you ever think of me as, uh - as, uh, dopey or mean or - or, uh -
Demek istediğim, benim... uyar mı?
What I mean is that whether it would fit my...
Demek istediğim, o hep... neredeyse benim evlenmemi bekledi, bana uygun kişi.
I mean, she'll always be where she is... waiting for me to marry her when i  s convenient for me
Demek istediğim, o benim babamdır.
That it is to him that I owe my birth.
Öncekinden farklı demek, şey, benim istediğim de buydu.
Different than before, well, that's what I want to be.
Demek istediğim, dürüstçe, onun dünyasına benim dünyamdan daha fazla ait olduğunu söyleyebilir misin?
The point is, can you honestly say you belong more in his world than in mine?
Yani demek istediğim, bu olanlar herneyse, bir ilgim olduğu ortaya çıkarsa, bu benim sonum olur.
I mean, if it ever came out that I was connected with those, whatever this is, it would finish me.
Vaktimi boşa harcamak istemiyorum, demek istediğim, o hazır benim de kendimden yana kuşkum yok, içiniz rahat etsin.
I figure why beat around the bush, but, I mean, this pup is fertile, and I know I'm perfectly capable, so you don't have to worry.
Demek istediğim, bak, benim gibi yalnız yaşayan kızlar Birçok değerli eşya ile birlikte...
I mean, look, a girl like me, living alone with so many expensive objects...
Demek istediğim sadece... içinde... bir güç var, benim şu ana kadar farkına varamadığım bir güç.
I only meant that... there was a... force in you I hadn't known of up to now.
Hayır, demek istediğim, o benim gerçekten hizmetkarım.
No, I mean, it's my real man servant.
Benim de demek istediğim buydu, Madem bu bir iş neden daha verimli hale getirmek istemiyorsun?
If it's a business, why not make it more efficient? Less risk.
Demek istediğim ; ona bir bak. Sakin ol seni incitmeyeceğim Bunu benim yerime pezevengin yapacak.
I mean look at her. its all right I'm not going to hurt ya your pimp will do that for me
Demek istediğim... Senin şarkı söylemen ve benim müziğim - - Bizim bir parçamız.
i mean... your singing and my music- - it is a part of us.
Demek istediğim, benim hiç muayenehanem bile olmadı.
I mean, I haven't even got a consulting room.
Demek istediğim, beni tanırsın Beladan kaçan bir adam değilimdir. Ben belayı rahatsız ederim, Bela benim.
Marcy, it's so easy, a chimp could do it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]