English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Bilmiyor

Bilmiyor traducir inglés

27,789 traducción paralela
Yani, sen kocamı tanıyorsun ve kimse seni tanıdığını bilmiyor.
I mean.. no one knows that you know my husband.
Ve kimse Sam'i tanıdığımı bilmiyor.
And no one knows that I know Sam.
- Bilmiyor mu?
- Doesn't she?
- Hayır, bilmiyor.
- No! N... She doesn't.
Bu konuyla ilgili hiçbir şey bilmiyor.
She doesn't know anything about that.
Benden ayrıldı, bilmiyor musun?
He left me, too, you know.
- Bilmiyor şu an.
- He doesn't know.
Ama bisiklet sürmeyi bilmiyor.
But she doesn't know how to ride a bike.
Bunu herkes bilmiyor ama üçümüz birbirimizle çıkıyoruz.
Now, not everyone knows this, but the three of us are actually dating each other.
Bilmiyor olabilirsiniz, hazine avı konsepti ilk olarak Kanada'da bulundu.
As you may not know, scavenger hunts were invented by...
Bu yeri kimse bilmiyor.
Nobody knows about this place.
Kızım, Lyold Garber'ın veya Peter Florrick'in yaptığı yasadışı işlerden hiçbirini bilmiyor.
- My daughter knows nothing about anything illegal Lloyd Garber or Peter Florrick did... may have done.
Anladığım kadarıyla müvekkiliniz Peter Florrick'in de içinde bulunduğu Locke'ın hükümsüz bırakılmasıyla ilgili bir şey bilmiyor.
Uh, my understanding was that your client doesn't know anything about Governor Florrick's involvement in the Locke mistrial.
- Yoksa bilmiyor muydun?
- Oh, I'm sorry, you didn't know?
Peter'ın lab sonucunu reddettiğini Genava dışında kimse bilmiyor.
- No one else heard Peter reject the search of the crime lab. Only Geneva.
Nerede olduğunu bilmiyor musun?
Don't you know where you are?
Hikayeyi bilmiyor musun?
You don't know the story?
Patrick'in işinde bilmiyor olabileceğin rahatsız edici bir taraf var.
There's a rougher side to Patrick's business that you may not know about.
Herkes bilmiyor mu zaten?
Doesn't everyone?
Polislerin bunu bilmiyor olması mümkün.
It's possible the cops didn't even know about it.
Bunu bilmiyor muydun?
Did you not pick up on that?
Hayır, henüz bilmiyor.
No, not yet.
Nerede olduğunu bilmiyor.
She doesn't know where he is.
Biriyle görüştüğünü bilmiyor mu?
Doesn't she know that you're dating someone?
Tanrım, bazı kişiler unutmayı hiç bilmiyor.
God, some people just don't know how to move on.
- Büyük ihtimalle kimse bir şey bilmiyor.
- Well, nothing, most likely.
- Evet ama kimse bilmiyor. Ayrıca Sylvie bunu onaylamayabilir. O yüzden kendinize saklasanız iyi olur.
- Yeah, but no-one here knows and Sylvie wouldn't approve, so maybe keep that to yourself.
Kim olduğunu bilmiyor, değil mi?
He doesn't know who you are, does he?
Kimse bilmiyor, o yüzden susamam...
No-one knows about us, so I can't...
Linda bilmiyor, değil mi?
Linda doesn't know, does she?
Çoğu kimin evinde olduğunu bile bilmiyor.
Most of them don't even know whose house they're at.
Saki bu odadaki herkes bunun ne anlama geliğini bilmiyor da.
Like everybody in this room doesn't know what that means.
Meşhur Thomas Shaw bu akşam dur durak bilmiyor ve CIA'e acımıyor.
No rest for the infamous Thomas Shaw this evening, and no mercy for the CIA.
- Kimse bilmiyor.
- Nobody knows.
Kimse senin kadar uzun ve zor bir mücadelinin nasıl yapılacağını bilmiyor.
No one knows how to fight longer or harder or better than you.
Ne yaptıklarını kimse bilmiyor.
No one knows what they've done.
O bunu bilmiyor.
He doesn't know.
Kimse diğer yanını bilmiyor.
No one knows the other part.
Bilmiyor muydun?
You didn't know?
Kaç tane tanık vardı bilmiyor musunuz?
He did this in a precinct. You know how many witnesses there were to this?
Raporda yazılana göre kimse nedeni bilmiyor.
According to the reports, though, nobody knows why.
Nasıl oluyor da kimse bilmiyor?
But... how did nobody know?
Kimse bunu neden yaptığını bilmiyor.
Nobody can make heads or tails of why he did this.
Bilmiyor musun?
You don't know?
Yoksa bilmiyor musun Shaggy?
Why, didn't you know, Shaggy?
Korkarım seni yasadışı yemek yeme suçundan tutuklamak zorundayım. Yoksa yasayı bilmiyor musun?
I'm afraid that I'll have to be arresting you on charges of unlawful eating, don't you know?
Kimse bilmiyor.
Nobody does.
Kimse bilmiyor.
Nobody knew.
Bilmiyor muyuz?
No?
Bilmiyor.
No.
- Bilmiyor musun?
Who gave you that?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]