Bu senin suçun traducir inglés
1,364 traducción paralela
Bu senin suçun değil.
This isn't your fault.
Veronica, bu senin suçun değil.
Veronica, it's not your fault.
Bu senin suçun değil.
It's not your fault.
- Bu senin suçun.
- This is your fault.
Bu senin suçun değildi.
It wasn't your fault.
Bu senin suçun.
It's yourfault.
Bu senin suçun değil.
This is not your fault.
- Billie, bu senin suçun değil.
- You know, Billie, this isn't your fault.
Bu senin suçun değil.
Well, it's not your fault.
Evet, bu senin suçun değil.
- Am I? Yeah, it's not your fault.
Bu senin suçun.
This is your fault.
Bu senin suçun değil, tamam mı?
It's not your fault, okay?
Bu senin suçun değil Karen.
That's not your fault, Karen.
- Bu senin suçun değil.
It's not your fault.
Hayır ama bu senin suçun olmazdı.
And it wouldn't be your fault.
- Hayır, bu senin suçun değil.
Oh, no, no. This is not your fault.
Paul! - Bu senin suçun, Carl.
- This is on you, Carl.
Bu senin suçun değil.
This wasn't you.
Bu senin suçun. Erotik eşyalarını niye ortalıkta bırakıyorsun?
If it's anyone's fault, it's yours for leaving your erotic material lying around.
Bu senin suçun, duydun mu beni?
This is all your fault, you hear me.
Bu senin suçun değil ki.
It's not your fault.
Bu senin suçun, Kaptan McDonnell!
It's your fault, Captain McDonnell.
Bu senin suçun! Hepsi senin suçun!
It is your fault!
Pekala, bu senin suçun, değil mi Dexter?
well, that's your fault, isn't it, dexter?
Yapma ama bu senin suçun değil.
I'm so sorry. Oh, come on, it's not your fault.
- bu senin suçun değil.
It's not your fault.
Nicky bu senin suçun değil.
Nicky... it's not your fault.
Ve bu senin suçun değil, benim suçum.
And That's Not Your Fault, It's Mine.
- Bu senin suçun.
- Your fault.
Ayrılığımızın aksine, bu olanlar senin suçun değil.
Contrary to our separation, this is not your fault.
Bana soracak olursan, bu kazanın sadece senin suçun olduğunu söylemek çok zor.
We need you to solve the problem.
Bu öğlen olanların senin suçun olmadığını biliyorum.
And I know it wasn't your fault, I know it wasn't this afternoon.
Bu hep senin suçun allahın belası!
This is your goddamn fault!
Senin sucun degil T. Sebebi bu sacmalik.
- IT AIN'T YOUR FAULT, T. IT'S ALL THIS BULLSHIT.
Bu hep senin suçun.
It's all your fault.
Bu onun suçu mu, yoksa senin suçun mu?
Is that his fault or yours?
- Bu senin suçun değil. Biliyorum.
- This is not your fault. I know.
Bu biraz da senin suçun, bu yüzden aramama yardım edeceksin.
This is partially your fault, so you're gonna help me.
Biraz da senin suçun bu.
This is partly your fault.
Senin suçun değil T. Sebebi bu saçmalık.
It ain't your fault, T. It's all this bullshit.
Senin suçun değil. Bu sabaha geçmiş denmez.
Well, earlier today is the past.
Bu benim suçum değil. Senin suçun Taylor, hepsi senin suçun.
Here I am, making piles.
Bu senin ilk suçun değil.
This isn't your first time here.
Tüm bu kargaşa... Hep senin suçun! Hey!
All this commotion... it's your fault!
- Bu senin suçun değildi.
You got to know it wasn't your fault.
- Üzgünüm, Sophie, bu doğru değildi. - Senin suçun değil.
I'm sorry, Sophie, that wasn't true.
Yemeğin bu kadar güzel kokması senin suçun.
It's your fault this stuff smells so good.
Ve evet, bu muhtemelen senin suçun.
Yeah, it's probably your fault.
- Bu tamamen senin suçun.
- This is all your fault.
Bu tamamen senin suçun çünkü...
This is all your fault'cause you dis...
Bu işe girmemi sen istedin, yani beni kovarlarsa, senin suçun.
You wanted me to take this job, so if they fire me, it's on you.
bu senin suçun değil 43
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31