Değiştin traducir inglés
787 traducción paralela
Sen de Başkan Joo gibi çokça değiştin.
You've changed a lot, just like how Master Joo has changed.
Tae Gong Shil, gerçekten değiştin.
Tae Gong Shil. You really have changed.
" Olaf, sen çok değiştin.
" Olaf, you changed a lot.
Neden değiştin?
What's come over you?
O zamandan bu zamana çok değiştin.
You've come a long way since then.
Çok değiştin.
You've changed so much
Değiştin Bella.
- You have changed, Bella.
Nasıl da değiştin.
How you've changed.
Neden bu kadar değiştin?
Why have you changed so much?
Marte Herlof yakalandığından beri çok değiştin.
You've changed since Herlof's Marte was arrested.
Seninle ilk tanışmamdan bu yana çok değiştin.
You've changed since that first night I met you at Uncle John's.
Son zamanlarda değiştin.
You've changed lately.
Sen değiştin, biliyor musun hayatım.
But you have changed, you know, darling.
Son günlerde çok değiştin.
You've changed lately.
Sen değiştin, ben de tabi.
You've changed, so have I - too much.
Değiştin.
You have changed.
- Hollywood'a geldiğinden beri değiştin ve söylemeyi önemsemiyordum, fakat hiç değişmedin
You've changed since you've come to Hollywood and I don't mind telling you, it's no change for the better.
Değiştin.
You've changed.
Sen de değiştin.
You've changed too.
Çok değiştin.
You have changed.
Seni son gördüğümden bu yana değiştin.
You've changed since I last saw you.
Döndüğünden beri sen çok değiştin.
Ever since you returned, you have changed.
Kesinlike sen değiştin, ekselansları.
You certainly have changed, Excellency.
Sen değiştin.
You... You've changed.
Bana karşı değiştin.
You've changed about me.
O geziden döndüğünden bu yana, değiştin.
Ever since you came back from that trip, you've been different.
Değiştin.
You changed.
O kulübeye girdiğin andan beri değiştin.
Since the minute you walked in that shack, you changed.
Sen değiştin.
You've changed.
O adamlar geldi geleli sen büsbütün değiştin.
Since those prisoners came, you seem so far away.
Çok değiştin, Joe, farkındasındır sanırım.
You've changed so much, Joe, you know that.
Hangi şekilde değiştin?
In which way have you changed?
Neden bu kadar değiştin?
Marcello, why did you change so much?
Biliyor musun Della, son birkaç haftada çok değiştin.
You know, Della, you've changed in the last few weeks.
Değiştin sen George.
You've changed, George.
- Monsewer, sen değiştin.
Monsewer, you've changed.
Son dönemlerde değiştin.
You've changed recently.
Öyle görünüyor ki son 4 gün içerisinde oldukça değiştin.
The last 4 days, it seems you have changed.
Çok değiştin, Guido sevgili dostum.
You've changed so much, Guido my friend.
Hayır, çok değiştin.
No, you've changed.
Çok değiştin. Seni kim değiştirdi biliyorum.
You've been changed.
Kobe'ye gittiğinden beri çok değiştin.
You've changed since you went to Kobe.
Seni değiştirdi, Samantha, sen gerçekten değiştin.
You've changed, Samantha, you really have.
Çok değiştin.
You have changed a lot :
Artık değiştin.
You've changed.
- Sen çok değiştin.
You've changed.
Sen değiştin.
You're nothing changed.
Sende değiştin, değil mi?
You change too, don't you?
Evet, sen değiştin.
All right, you've changed.
- Ben mi? Eskiden bana "değiştin" demezdin.
You never used to say "you've changed".
Devrimi bir kadına değiştin!
You traded the revolution for a woman's skirt!