English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ D ] / Dış

Dış traducir inglés

212,465 traducción paralela
Birkaç hafta önce evin dışında bir ayakkabı buldum.
A few weeks ago I found a shoe outside the house.
Babalarının ayakkabısını evin dışına çıkarmışlardır.
They've taken their dad's shoe out of the house.
Bunun dışarıda ne işi var?
What's this doing outside?
Bu etikete göre bu bir Danimarka laboratuvarının dış ucuymuş.
Ah, from these markings, it's a Danish lab outpost.
Artık o araçları ülke dışına uyuşturucu kaçırmak için kullanıyor.
He's now using those cars to smuggle drugs over the border.
Seni eyalet dışında bir hapishaneye sevk edecekler.
They transfer you to a prison out of state.
Fakat Ajan Gallo, bu sefer sizin bu işin dışında kalmanızı istiyoruz.
But, Agent Gallo, we need you to sit this one out.
Şimdi, şehrin sekiz kilometre dışında bir belediye araç deposu var.
Now, there is a municipal vehicle depot five miles outside of the city.
Cesurca ama hem düşmanımızı saf dışı bırakırken taşlarımızı koruyan bir şey.
Something bold that would eliminate our attackers, but preserve our pieces.
Hala dışarıda bir yerde.
He's still out there.
Gideon hala dışarda bir yerde... ve onu bir kez yenmiş olsam da... hala neyin peşinde olduğunu bilmiyoruz... ve bunu halledene kadar başka bir şeye... odaklanabileceğimi düşünmüyorum.
Well, Gideon's still out there, and even though I defeated him once, we don't really know what he's up to, and I don't feel like I can focus on anything else until I've really dealt with that.
Pasha'nın moralini düzeltmek için topu sürekli dışarı atması zekiceydi.
That was smart, him throwing the gutter balls to make Pasha feel better. He's got great instincts.
Entomologlarımız gönderdiğimiz böceğin önceden tespit edilmemiş şifreli bir türe ait olduğunu Avustralya dışında görülmemiş bir tatarcık türüyle akraba olduğunu söyledi.
Our entomologists tell us the bug we sent them was a cryptic species, previously unidentified, related to a kind of midge that's never been seen out of Australia.
Mesken dışında çalışmadın önceden.
You haven't worked outside the Rezidentura before.
KGB'ye dışarıdan girmeye çalışmak çok daha farklı bir şey.
It's a different game trying to get sideways into the KGB.
Dini pek sevmemesi dışında.
Except he doesn't like religion so much.
Kendi yöntemlerimin dışına çıktım
♪ I'm living way beyond my ways and means ♪
- Dışarısı buz gibi.
It's freezing out.
O yüzden şehir dışına çıktım.
I'm careful.
Biri kabinin dışında kalırken diğeri çantayı yanında kabine sokuyor.
One stays outside the stall, while the other one takes the pouch inside the stall with him.
"Federal Soruşturma Bürosu'nun kutsal koridorları..." "... ajanların ülkemizi hem iç, hem de dış tehlikelere karşı... " "... korumak için yaptıkları faaliyetlerle yankılanıyor. "
"The hallowed halls of the Federal Bureau of Investigation are abuzz with activity as agents struggle to keep our country safe from threats both foreign and domestic."
Rufus'un dışında, bunu anlayacak tek kişi sensin.
Besides Rufus, you're the only one that'll understand.
Dışarıda hava gittikçe kötüleşiyor.
It's getting pretty bad out there.
Erkek arkadaşımın 1983'e yetkisiz yasa dışı bir yolculuğa çıkması ve bana haber vermeye zahmet bile etmemiş olması dışında.
Well, except that my boyfriend took off on an unauthorized, illegal trip to 1983 and didn't bother to tell me.
Bu tür budalalar dışında tabi.
Besides the predatory schmucks?
Dışarıda bir çocuk var, fırtınanın içinden geldi.
Uh, there's a kid... ran out into the storm.
Parçası olduğun şey insanlık dışı.
What you are a part of is inhuman.
Um... bilirsin oğlum ve ben otel dışında bişeyler... yapmayı düşünüyorduk.
Um, you know, my son and I were thinking about gettin out of the hotel.
Yani belli gruplar dışındaki gösterilerden korkmaz mısın? "
So you never get scared of performing outside of certain groups or anything?
Sence 1876 seçimlerinde, Rutherford B. Hayes'in kampanya yöneticisi Zachariah Chandler, Samuel J. Tilden'in maslahatgüzarı ile çıkmış mıdır?
Do you think Zachariah Chandler, campaign manager for Rutherford B. Hayes, dated the chargé d'affaires for Samuel J. Tilden in the election of 1876?
Şimdilik bu konuyu bir kenara bırakalım, Batı Altadenia'nın karşı karşıya olduğu bütçe krizini nasıl çözerdiniz acaba hem de haberlere göre henüz şehrin mali tablolarını konseyden talep etmemişken.
So, setting that topic aside for the moment, can you explain how you'd handle the budget crisis in West Altadenia, when reports are you've yet to request a copy of the city's financials from the town council.
Büyük ve türbülanslıdır ; ayrıca Pasifiğin kuzey havzasıyla ilgilidir.
It's large and swirling and occupies the northern basin of the Pacific.
On yedinci yüzyıldan beri deha ve stratejinin üstün bir sınavıdır.
It's the ultimate test of genius and strategy since the seventh century.
Pekâlâ, casus olduğunu bilselerdi tutuklanmış olurdu, olası bir casus olarak Markman'ın izini yeni bulmuş ve yakalamış olmalılar.
Well, if they knew she was a spy, she'd be arrested, so they must have just been on Markman's tail as a potential infiltrator and picked him up.
Polisler vezirin peşine düşmüştü, dolayısıyla beni görmezden geldiler.
Cops were after their queen, so I knew they'd ignore me.
Beni bu kadar iyi tanıdığını mı düşünüyorsun sahiden? Haklı olmadığını kanıtlamak için bu sefil insanın... hayatını bağışlıyorum.
You really think you know me so well? Hmm? I'm going to spare this wretched person's life to prove she's wrong.
Mahkumlar dışarıda, herkesin gözü önünde.
And it's horrible. Just horrible.
Çünkü her ne kadar çıplak bir kadınla yatakta olsan da beyninin bir kısmının hâlâ şu süper buğday mıdır nedir onu düşünmekle meşgul olduğuna eminim.
Because even though you're in bed with a naked woman, I bet you there is some part of your brain that's just thinking about your super wheat, or whatever it is.
- Kimin için çalışıyordu?
Who'd he work for?
Başsavcı Yardımcısı hoşuna gideceğini düşündüğü birkaç haberi söylememi istedi.
The Deputy AG asked me to tell you some news he thought you'd like to hear.
Patronumun patronundan bu işi yapmasını istedim.
I'd asked my boss's boss to make this thing happen.
Bana bunu soracağını bildikleri için Merkez bana haber vermemiş olabilir.
It's possible the Centre wouldn't tell me because they knew you'd ask me this question.
- Gecenin bir yarısı dışarıda.
Out in the middle of the night...
Evet ama yatılı okul. Yani okul varken orada kalırım, tatilde de buraya gelirim.
Right, but it's a boarding school, so I would live there during school, and then I'd come home vacations.
Yatılı okul. Yani okul varken orada kalırım, tatilde de buraya gelirim.
It's a boarding school, so I would live there during school, and then I'd come home vacations.
Wyatt'ın başı belada sanıyorsun, sen içinde yüzeceğin bok dolu okyanusu hayal edebiliyor musun?
You think Wyatt's in trouble now? Can you imagine the ocean of crap you'd be swimming in?
Yahu önceden desenize. Belirsizlik, şüphe, karışıklık olacak, diye. En azından bir işteki kadar.
I didn't realize there'd be ambiguity, doubt, confusion, or at least the amount that there is in a job.
Annemin çetin versiyonunun taklidini yapmak isterim ama televizyonda Amerikan futbolu varken ve kimse dinlemezken bir spor barında yapmak istemiyorum, derim.
I say, "I'd like to do an invulnerable impersonation of my mother", but I don't wanna do it in front of a sports bar, where the Raisin Bran Bowl is playing "and nobody's listening."
" Bak, mesela sana gelip 'Sağ elini kaldırır mısın? 'desem
Well, you know, if I asked you, hey, would you raise your right hand for me, you'd say, fuck you, Howard.
Bunun, sıkı çalışma sonucu olduğunu düşünmek istiyorum.
I'd like to think that, that was a result of hard work.
Sizinle tekrar çalışmak isteriz, bunun için eğer e-posta adresinizi ve doğum gününüzü söylerseniz size ücretsiz 20 tane stand-up bileti verelim. "
If there's any way we can win back your business, in fact, I'd love to get your e-mail address and your birthday and set you up with 20 free tickets to a comedy show!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]