Elimizden geleni yapacağız traducir inglés
689 traducción paralela
Yinede akşama yiyecek bulmak için elimizden geleni yapacağız.
However, we'll do our best to get some food up here by evening.
İyi bir davet olması için elimizden geleni yapacağız.
We'll do everything we can to make it a nice party.
Elimizden geleni yapacağız, Bn Lord.
We'll do our best, Mrs. Lord.
Elimizden geleni yapacağız.
We'll do all we can.
İçiniz rahat etsin Bayan Reed. Tanrıyla işbirliğinde bulunmak için elimizden geleni yapacağız.
And you may rest assured, Mrs. Reed... we shall do our best to collaborate with the Almighty.
- Elimizden geleni yapacağız, efendim.
Carry on. We'll do our best, sir.
Sana yardım etmek için elimizden geleni yapacağız Nick.
We're ready to do everything we can to help you, Nick.
- Elimizden geleni yapacağız.
- You got them for $ 100.
- Elimizden geleni yapacağız.
- I'd like to see them try it.
Elimizden geleni yapacağız, tabii ki henüz hokkabazlık yapamayacağım. Ama bazı şeyleri göstermeyi düşünüyorum Ve Julie de bol bol neşeli şarkılar söyleyecek.
We'll do our best, of course I can't do my juggling yet but I'll figure out something else to do and Julie's singing here will liven things up plenty.
Elimizden geleni yapacağız.
Every possible effort.
Sana yardım etmek için elimizden geleni yapacağız ama sen de bize yardım etmelisin.
We're going to do everything we can to help you, but you've got to help, too.
Medenileşmemiş batıyı fethedip ehilleştirmek için elimizden geleni yapacağız
# We'll do our best the uncivilised west # To conquer and tame
O konuda elimizden geleni yapacağız.
We will do our best.
Rahatınız için elimizden geleni yapacağız.
We'll do everything we can to make you comfortable.
Elimizden geleni yapacağız, Mei Loo.
We will do what we can, Mei Loo.
İkimizde elimizden geleni yapacağız.
We both have to do what we can.
Elimizden geleni yapacağız.
We'll see what we can do.
Askere alınmak bizim de hoşumuza gitmiyor ama orduya geldik bir defa. Elimizden geleni yapacağız.
We don't like being drafted any more than you but we got put in the Army, we're gonna do the best we can.
- Elimizden geleni yapacağız, efendim. - Güzel.
- We'll do out best, sir.
Emredin efendim, elimizden geleni yapacağız.
Say the word, and I'll give you all we've got.
Elimizden geleni yapacağız.
- We're going to do the best we can.
Evet, emin olun elimizden geleni yapacağız.
Yes, we'll do everything we can, I assure you.
Elimizden geleni yapacağız.
We'll do our best to oblige.
Yardımcınızın bize bu kadar geç haber vermesi kötü oldu, ama sizi ve maiyetinizi rahat ettirmek için elimizden geleni yapacağız.
Too bad your equerry gave us such short notice, but we will do our poor best to make you and your entourage comfortable.
Sana yardım etmek için elimizden geleni yapacağız. Hadi.
We'll do all we can to help you.
Elimizden geleni yapacağız.
We'll do what we can.
- Bu zor, sizi uyarıyorum. - Elimizden geleni yapacağız.
- It's hard, I warn you.
Elimizden geleni yapacağız.
We do what we can.
Elimizden geleni yapacağız.
We'll do our best.
- Oh, elimizden geleni yapacağız, efendim.
- Oh, we'll do our best, sir.
Elimizden geleni yapacağız... Ama bu sadece bir iş, kutsal bir görev değil.
We'll do the best job we can... but it's a job, not the Holy Grail, OK?
Tüm sorumluluğu üzerimize alacak... ve düzeltmek için elimizden geleni yapacağız.
That we take full responsibility... that we're doing everything we can to correct it.
Yardım etmek için elimizden geleni yapacağız.
We will do all we can to help you.
O'nun zarar görmemesi için elimizden geleni yapacağız.
We will do our best to see that no harm comes to the man.
Geri dön ve babana söyle, elimizden geleni yapacağız ama pes edip, etmemek ona kalmış.
Go back and tell your pa we're going to do whatever we can, but it's up to him whether he gives up or not.
Rahat hissetmeniz için elimizden geleni yapacağız.
We'll do our best to make you feel comfortable.
- İyi yolculuklar. - Elimizden geleni yapacağız.
And have a bonny trip.
Başarılı olmanız için elimizden geleni yapacağız.
- Yes, commodore. We'll do everything we can to make your due date.
- Elimizden geleni yapacağız.
We'll do our best.
Chalmers rahat etmenizi istiyor, biz de elimizden geleni yapacağız.
I know Chalmers wants you to be happy, and we'll do the best we can.
Elimizden geleni yapacağız, Bayan Vincent.
Well, we'll do the best we can, Mrs. Vincent.
Sorunu çözmek için elimizden geleni yapacağız.
We are doing everything possible to solve the problem.
- Elimizden geleni yapacağız!
Dr. Daystrom, we're going to do our very best.
Öyle olması için elimizden geleni yapacağız.
We'll do everything possible to make it so.
Ama elimizden geleni yapacağız.
We'll do the best we can.
Elimizden geleni yapacağız.
We'll do everything we can.
Hayatını yeni baştan yaratmak için ikimiz de elimizden geleni yapacağız.
We're both going to do our best... to make something out of your life.
Elimizden geleni yapacağız.
Not good enough, maybe, but best we could.
- Elimizden geleni yapacağız.
We're gonna do everything we can.
- Elimizden geleni yapacağız.
- We'll do our best.