Elinden geleni yap traducir inglés
1,428 traducción paralela
Güvende olmam için elinden geleni yapıyor.
And he's just making sure I'm safe.
Elinden geleni yap.
Do your best.
Üstelik, böyle görünmek için elinden geleni yapıyorsun..
Besides, you do your best to appear such.
Benim için elinden geleni yapıyor musun?
You do your best for me?
Etkilemek için elinden geleni yap.
Done your best to impress, have you?
Duman elinden geleni yapıyor.
Duman is doing his best.
Elinden geleni yap, ve gidelim.
Do whatever you can and we'll leave.
CTU bunu engellemek için elinden geleni yapıyor. Fırtına dinene kadar bu ajanın ortalıkta görünmemesi dahil.
- CTU is preventing that from happening, including getting this agent out of sight until it blows over.
Bu adamı iyi göstermek için elinden geleni yap.
You've got your hands full trying to make this guy look good.
Bunun gerçek olmadığını kanıtlamak için elinden geleni yapıyor, ağırlık kaldırma, Botoks, estetik gibi.
He does everything he can to pretend it's not happening, like lifts, Botox, implants.
Elinden geleni yap.
Do what you can.
Trip'e yardım etmek için elinden geleni yap.
Do what you can to help Trip.
Elinden geleni yap.
Do your worst.
Rakibini faka bastırmak için elinden geleni yap.
Do whatever you can to outsmart the other guy.
Bu Luthor seni öfkelendirmek için elinden geleni yapıyor.
This Luthor is scheming to enrage you.
Sen elinden geleni yap.
Just go up there and do your best.
Onu dinleme Kenny. Elinden geleni yap.
Just ignore him Kenny and try your best.
Elinden geleni yap.
Do what you do best.
- Ve Rebecca? Elinden geleni yapıyor.
Well, she's doing her best.
Bu toplantıyı ekemezsin, kadın zaten bizim programımıza uymak için elinden geleni yapıyor.
You can't blow this off. She's been working around our schedule already.
Fazla zaman yok, o yüzden elinden geleni yap.
There's not much time, so do what you can.
Onu toparlamak için elinden geleni yap.
Do your best to tidy him up.
Sanırım birisine değer verince, onu mutlu etmek için elinden geleni yapıyorsun.
I guess when you care about someone, you'll do whatever you can to make'em happy.
Elinden geleni yapıyorsun, yüksek topuklu ayakkabılar giyip... korse takıp her gün işe gidiyorsun ve her şey kötüye gidiyor.
You try your hardest to wear high heels and a girdle. You go to work every day and things just get worse.
- Elinden geleni yapıyor.
- He's doing the best he can.
Herkes elinden geleni yapıyor.
Everybody's doing everything they can.
Sylvia, elinden geleni yapıyor.
He's trying, sylvia.
Dalga geçmek için elinden geleni yap sen.
Whereas you do everything you can to land us in it.
yarın elinden geleni yap.
I know this is really tough on you, but I hope you give it your best tomorrow as well.
Don Diego elinden geleni yapıyor.
Don Diego's doing all he can.
Elinden geleni yap.
Go for it.
O halde hücreye girmemek için elinden geleni yap, Solitaire.
Then do your best to avoid that womb, Solitaire.
Ama kişisel olarak bir çok grup buna karşı elinden geleni yapıyordu
Personally I preferred terrorist groups that sounded like rock bands, Black September, Action Direct,
Elinden geleni yap yoksa ben bu ödülü istemiyorum.
You do your best... or I don't want it.
Elinden geleni yap
Use what you got.
Her şeyden önce, doktorlar şu anda dedemize yardım etmek için elinden geleni yapıyorlar.
First of all... the doctors are doing everything they can to help Grandpa right now.
Herkes elinden geleni yapıyor, tamam mı?
Everybody is doing everything they can. Okay?
Elinden geleni yap.
Go meshuga.
Alan savunması bu, elinden geleni yap
# It's zone defense, do what you can
İyi doktor elinden geleni yapıyor.
Though the good doctor is doing everything he can.
Lütfen elinden geleni yap.
Please do your best.
Sadece iyi vakit geçirmek için elinden geleni yap ve her şey yoluna girecek.
Just do your best to have a good time and everything is going to work itself out.
Elinden geleni yap.
Do whatever you can.
Elinden geleni yap
Landlord, Do your stuff
Elinden geleni yap.
Try your best
Hindistan ordusu Pakistanlı ajanları dışarı atmak için elinden geleni yapıyor
The Indian army is doing its best to throw out Pakistani infiltrators
- Onları rahatlatmak için elinden geleni yap. - Peki.
- Do what you can to make them feel safe.
- Stan elinden geleni yapıyor.
- Well, Stan tries his best.
Sadece elinden geleni yap.
Just do what you do best.
Elinden geleni yap!
Good luck! - H-He made a cane just for me!
Elinden geleni yap
You'll be in the police station in 2 hours. Two hours!
elinden geleni yaptın 41
elinden gelenin en iyisini yap 17
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
elinden gelenin en iyisini yap 17
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yaptılar 29
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yaptılar 29
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96