Eğer varsa traducir inglés
9,824 traducción paralela
Eğer varsa, Abbott biter.
Well, if he does, then Abbott's toast.
Eğer Storm'un elinde bir tane varsa ve nasıl kullanacağını öğrenirse durdurulamaz olur.
If Storm has one and learn to handle it, he can become unstoppable.
Eğer burada bir ihanet varsa,... oğlumun yanına beni de kilitleyin.
If that amounts to treason on this base, lock me up with my son.
Eğer Espheni yayınını yakalayacak bir şans varsa bunu diğerlerine götürmeliyiz.
But we need to bring this hub to the others if we stand any chance of intercepting Espheni communiqué.
Eger adam öldüren baska Sentetikler de varsa öyleyse ayvayi yedik, degil mi?
If there are more synths out there who can kill? Well, we're all screwed, then, aren't we?
- Eğer bir ceset varsa ölü birinin ruhunu cesede kan vererek bağlayabilirsin.
If you have a corpse, you can bind the spirit of a dead person by giving blood to their body.
Eğer tıbbi müdaheleye ihtiyacı varsa savaş oyununda onun diğer adımlarıyla ilgili bize yardımcı olabilir.
If he needs medical attention, that'll help us war-game his next steps.
Eğer cinayetin içinde NK varsa Çete Birimi de olaya dâhil olmalı.
If it's a Nazi Brotherhood related homicide, then Gang Unit should be involved with that.
Eğer tarihimizde halkın iradesiyle idama giden bir suç varsa o da Dustin Maker'ın okul otobüsünde işlediği cinayetti.
And if any crime in our history has met the threshold for capital punishment as established by the will of the people, it is the crime that Dustin Maker committed on that school bus.
Eğer benim verdiğim kararlardan rahatsız olan varsa, Birleşik Devletler savcısına bildirebilir.
Anybody has a problem with my decision-making, take it up with the AUSA.
Eğer yapmam gereken ekstra bir şey varsa, seve seve yaparım.
Well, if there are hoops I have to jump through, I'm more than willing.
Eğer düşüncelerinde haklılık varsa anlaşılır olacaksın.
If there is truth to your thoughts, you'll be understood.
Bak, eğer Brad bu adamlarla bağlantılıysa kesinlikle yargılamıyorum sadece söylüyorum, soruların varsa cevap için onu sıkıştırsan iyi olur.
Look, if Brad is embedded with these guys and I'm not judging, I'm just saying, if you have questions maybe you should press him for answers.
Eğer listede isimleri varsa, hayattadırlar.
If they're on that manifest it means they're alive.
- Ayrıca, eğer Sean'nın silahı varsa...
- Except that, if Sean Had a gun...
Eğer zamana ihtiyacın varsa, sana zaman kazandırabilirim.
And I can make time, in case you need any help.
Eğer Donovan'ın bir problemi varsa, gelip kendisinin benimle konuşması gerekir.
If Donovan has a problem, he should talk to me about it in person.
Eğer bildiğin bir şey varsa, bize anlatmalısın.
If you know anything, you need to tell us.
Eğer çok arkadaşım varsa, ne içmekten hoşlandığımı sordular.
If I had a lot of friends, what I like to drink.
Fakat anlamadığım şu ki ; eğer ortada genetik bir unsur varsa neden birdenbire ortaya çıktı böyle?
But what I don't understand is, even if there was a genetic component, what happened to bring it on so suddenly?
- Eğer ihtiyacın varsa...
- Because if you do...
- Eğer alt etmenin en ufak bir ihtimali varsa.
- If there's even the slightest chance of me beating...
Eğer değişmesi gereken bir yer varsa,... işte burası.
Now, that shows that it was deleted unread. If one were to do this, that's what one would change.
Eğer biz varsa bulacağım, tamam mı?
Look, if there's a trail, I'm going to find it. Okay?
Yani eğer annende iki hücre çizgisi varsa bu bizim de orijinalimiz olduğu anlamına geliyor.
So if your mum has two cell lines, that means that she's our original, too.
Eğer Ben haklı ve bir kraliçe varsa,... tam olarak nerede olduğuna dair haritada bir ip ucumuz var mı?
So if Ben's right and there is a queen, where exactly is the tip of our spear gonna wind up on this map?
Eğer insanları uyandıracak bir şey varsa bu işle ilgili bir şey olmalı araştırmacıların ahlâkıyla ilgili değil.
If something's gonna raise people's hackles, it's got to be the content of the work, not the morality of its researchers.
Eğer bu birlikteliğe itiraz edecek olan biri varsa ya konuşsun ya da sonsuza dek sussun.
If any person can show just cause why they may not be joined together, let them speak now or forever hold their peace.
Bakın, eğer kitapla ilgili bir sorunuz varsa neden gidip kayıt memuruna sormuyorsunuz?
Look, if you had a question about your book, why not just walk over to the register and ask?
Eğer algıda bir şüphe varsa, belki de algıyı değiştirmeliyiz.
If it's a question of perception, perhaps we should change the perception.
Şimdi, eğer uygulanabilir birkaç öneriniz varsa...
Now, if you have some practical advice to offer- -
Annen için, eğer bunun gibi bir kart varsa zımbalamak yeterli.
For your mom, if it's a business card like this, it's okay to staple.
Ve eğer ortada bir örtbas varsa bunu da yapan o olmalıydı.
And if there was a cover-up, he would've been in on it.
Ve eğer böyle birisi gerçekten varsa, bahse girerim ki onu bulacak ve ikna edecek tek kişi... Eh, tabii ki Karanlık Olan'dır.
And if there's anyone that could find him and bend him to their will, well, my money's on the Dark One.
Eğer Çırak'a ait bir şey varsa, hançere gerek yok.
Well, not if I have something that belonged to the apprentice.
Belki de... eğer gücü varsa.
Perhaps... if the strength is there.
O yüzden, eğer bilmem gereken bir şey varsa şimdi bana söylemenin tam zamanı.
So if there is anything that I should know, now is the time to tell me.
Eğer başka dahiyane bir fikriniz varsa hepsini söyleyin, iletirim.
If you have any suggestions on what you think I should say to her, I'm all ears.
Bak, eğer birkaç günlüğüne kalacak yere ihtiyacın varsa bende kalabilirsin.
Look, if you need a place to stay for the next few days, you can crash at my house.
Aslında 26 kelime söylemeye izin var ama eğer düzenleme önerilerin varsa...
You're actually only allowed 26 words, but if you need any editing suggestions...
Eğer, yani, konuşmak istediğin bir şey varsa...
Sorry. Anything you want to, you know, talk about, I...
Eğer hala döneceğin biri varsa, umarım Titanların dişlerinin arasında değildir.
If you wanna live it easy. We'll go without you.
Eğer bir izleme cihazı varsa bizi bulurlar.
They'll find us if there's a tracking device.
Eğer grupla paylaşmak istediğin bir şey varsa, çekinme.
If you've anything to share with the group, feel free.
Eğer dikişe ihtiyacı varsa bir hastaneye uğramalıydı.
If he needed to be stitched up, he had his pick of hospitals.
Yani, eğer en ufak bir "olabilir" kuşkusu bile varsa emin olmak için cehenneme bile gideriz.
So if there's even the slightest bit of "maybe," we will walk through hell to find out for sure.
Git ortaklarına söyle ; eğer hala kamyona ve şoföre ihtiyaçları varsa önce bana gelip kibarca kendilerini tanıtmalılar.
Go tell your partners if they still have need for trucks and drivers, they should be polite, introduce themselves to me.
Eğer bir bedeli varsa, bu bir sevdiğinin ölümünden daha az önemlidir.
So if there is a price, Surely it's less than losing someone you love.
Bak, eğer ölümü kontrol edebilecek biri varsa o da sensin.
Hey, look. If anyone can control death... It's you.
Eğer sende fotoğrafları varsa...
If you have pictures...
Eğer kanıtınız varsa bunu ispatlarsanız.... nerede o zaman?
.. if only you had firm evidence to prove it. That so called'Dictaphone'you mention repeatedly.. .. where is it?
varsa 36
varsayalım ki 19
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
varsayalım ki 19
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45