Fazlasiyla traducir inglés
60 traducción paralela
Böyle devam edersen layigini bulursun, hem de fazlasiyla.
Keep asking'for it and you're gonna get it, plenty.
Bayan O'Shaughnessy'ye sadik kalmaya fazlasiyla kararliydi.
He was quite determinedly loyal to Miss O'Shaughnessy.
Senin egitiminde bu kisim ne yazik ki fazlasiyla eksik.
That's the part of your education that's most been sadly lacking.
Sevgimizi fazlasiyla istismar ettin.
You have presumed too much upon our affection.
Truvali kani bunu fazlasiyla ödedi.
Trojan blood has paid in full.
Ben fazlasiyla bencilim ve hayatimi kimseyle paylasamam.
I'm too selfish, I coudn't share my life.
Fakat bu basarisizliklar için, fazlasiyla büyük bedeller ödemek zorunda kaldim.
But I've paid for my failures.
isin pis tarafini bana birak, sen fazlasiyla merhametlisin.
You're too scrupulous.
Sen de fazlasiyla beceriksizsin oglum.
And you're too clumsy.
Bu fazlasiyla agir bir daktilo, oradan oraya götürüp durmak zor oluyordur.
- Isn't that a bit heavy for you?
Fazlasiyla çapkinsin ve hiç romantik degilsin.
That's true. You have too much dog and no romance.
Bu fazlasiyla yeterli.
We're gonna have enough.
Karimda fazlasiyla var ondan al.
Maybe you could chip some off my wife's mood.
Bize yardim edersen, karsiligini fazlasiyla veririz.
You help us, we'll make it worth your while.
Sey, sanirim evde bu tarz seyleri fazlasiyla duydular.
Well, I guess they get enough of this stuff at home.
Cizgiyi fazlasiyla asmis.
That goes too far.
Bence bu isten fazlasiyla siyrildi.
I think he's got away with enough.
Fazlasiyla deli biri.
He's got as many of these nuts as he has those nuts.
Ben garanti veriyorum, imparator sizi fazlasiyla ödüllendirecektir.
If you safely escort me at there the emperor will award you greatly.
Hakliymissin, senden çok daha fazlasiyla komik.
He's a lot funnier than you could ever be.
Gömleklilerin cogu süzücüdür ama bu bir yirtici hayvan haline gelmis ve fazlasiyla genislemis olan sifonu bir tuzaga dönüsmüstür.
Most tunicates are filter feeders, but this one has become a predator and its greatly enlarged siphon has been converted into a trap.
% 11 fazlasiyla yeterli bir sayi.
11 % is more than enough.
Son gunlerinde Alfred fazlasiyla rahatsizdi.
Toward the end of his life, Alfred was becoming... increasingly disturbed.
- Ekstralari yerine getirmekle fazlasiyla yogun oldugunu göreceksin.
I think you'll find he was far too busy providing his little extras.
FAZLASIYLA NEFRET EDİYORUM!
I despise them!
Caprica fazlasiyla açik olan ve ayrintiya girmeye gerek birakmayacak kadar çok olan sebeplerden katiliyor.
Caprica seconds for various reasons... which are far too obvious and numerous to go into right now.
Fazlasiyla sabit.
Very still.
Fazlasiyla basarili bir ameliyat olmasina ragmen, derindeki lenf dügümlerini kesip ayirmamiz gerekiyor.
Now despite the fact that it was a wildly successful surgery, we had to dissect out deep lymph nodes in his neck.
Ve sende bundan fazlasiyla var.
and you have got those in spades.
Ben fazlasiyla savunmasizim.
" I'm extremely vulnerable, here.
Benim çiktigim biriyle seks yapiyorsan terapimle fazlasiyla alâkali görünüyor.
Excuse me. You having sex with somebody I'm dating sounds very relevant to my therapy.
Zira hayatimda fazlasiyla dogaüstü yaratik var.
Because there are already too many supernatural freaks in my life as it is.
Kafam eve gitmek için fazlasiyla mesgul.
I'm too jack-topped to go home. So...
Beni incitiyorsun, beni fazlasiyla incitiyorsun...
You hurt me, you hurt me too bad...
Biliyorsun, daha da fazlasiyla ayni.
You know, it's more the same.
Yönetim kademesinden, fazlasiyla fikir aliyorum.
You know, I get way too many ideas from the top.
Fazlasiyla yetkin ögrenci.
An empowered student.
Fazlasiyla saçma geliyor.
I don't see why. We're all citizens of the world.
Annem, bedelini fazlasiyla ödüyor.
My mom certainly pays her enough.
Istediklerini fazlasiyla da aldilar.
It took just a second for them to get what they wanted.
Ayrica üzgün oldugunu da anliyorum ama satistan aldigin para kaybini fazlasiyla karsilamis olsa gerek.
And I get that you're upset, but the money from the sale should more than compensate for your loss.
Ellerin hariç. Fazlasiyla güzel duruyorlar.
Except your hands are way too pretty.
Cunku o carsamba aksami olacak tip konferansini planlamakla fazlasiyla mesgul.
'cause he's busy planning His medical conference Wednesday night.
Fazlasiyla.
Very.
Bunu sana FAZLASIYLA ödeteceğim!
You are SO going to pay for this!
Kabul ediyorum, arabama her binisimde, yuzde yirmi olme ihtimalim var,... ve bu gercekle yasayabilirim. Ancak yuzde bir bile fazlasiyla degil.
I accept, every time I get in my car, there is 20 per cent chance I could die, and I can live with it, but not one per cent more.
Çabalarimin karsiligini fazlasiyla aldim ve paylasmak isterim.
I have been overreaching in my efforts, and would share.
Fazlasiyla kilo aliyorsun ve tabiki bileklerin buna dayanamiyor
You are taking too much weight and ankles are the ones who suffer most.
Fazlasiyla yavassin.
You're just too slow.
Ben iyiyim. Ayrica fazlasiyla sirinsin.
And we saved charm.
Fazlasïyla, efendim.
Too much, sir.