Fazla vaktimiz yok traducir inglés
662 traducción paralela
Karanlık basmadan kamp kurmak için fazla vaktimiz yok.
We've hardly got time as it is to make camp before dark.
Fazla vaktimiz yok!
We don't got much time!
Fazla vaktimiz yok.
We haven't much time.
Lütfen, fazla vaktimiz yok Vincent.
Please, we haven't much time, Vincent.
Hadi, fazla vaktimiz yok.
Come on, we don't have much time.
Fazla vaktimiz yok.
- Do you mind?
Hadi Monty, oğlum, çok fazla vaktimiz yok.
Come on Monty boy, we haven't very much more time.
- Şey, fazla vaktimiz yok.
- Well, there's not much time.
Yapacak çok işimiz var ama palyaçoluk yapmaya daha fazla vaktimiz yok.
We've got too much to do and too little time for any more clowning.
Fazla vaktimiz yok.
We haven't got much time.
Epps, derhal dubaya geç. Fazla vaktimiz yok. Çabuk ol!
Epps get off my damn tugboat.
Bunun için fazla vaktimiz yok.
We don't have any time for that.
Bunun uygunsuz olduğunu biliyorum, ama fazla vaktimiz yok...
I know this is out of line, but we haven't got much time...
Fazla vaktimiz yok.
We've not much time.
Fazla vaktimiz yok, yani elimizi çabuk tutalım.
Now we don't have too much time, so up we get.
Fazla vaktimiz yok.
There's not much time.
Fazla vaktimiz yok.
We don't have much time.
Bakın, efendim, fazla vaktimiz yok.
Look, sir, we haven't much time.
Mimlenmeden önce fazla vaktimiz yok.
We ain't got much time to get acquainted anyway.
- General, fazla vaktimiz yok.
- We haven't much time, general.
Kaybedecek fazla vaktimiz yok.
There's no point in wasting more time.
Gidelim. Fazla vaktimiz yok.
FOR TAKING THIS TROUBLE WITH ME
Yani fazla vaktimiz yok.
That wouldn't give us much time.
Çok fazla vaktimiz yok.
We haven't much time.
- Haydi Barbara, fazla vaktimiz yok!
- Oh, come on, Barbara, we haven't much time!
Fazla vaktimiz yok.
There is no more time.
Fazla vaktimiz yok ama rahat ol.
But we've got a little time ; not much, but a little, so relax.
- Fazla vaktimiz yok.
- We haven't got much time.
Fazla vaktimiz yok. - Ne için?
We haven't much time.
Fazla vaktimiz yok.
So we don't have much time
- Fazla vaktimiz yok.
- We don't have much time.
Fazla vaktimiz yok, avanak herif.
Well, there is no time for that now. How stupid.
Bu birliğe verilen zor görev için kimin becerikli kimin beceriksiz olduğunu. anlamak için fazla vaktimiz yok.
We have very little time to determine who is and who is not qualified for the difficult job assigned to this unit.
- Acele edin, fazla vaktimiz yok.
Quickly men, we do not have much time.
Fazla vaktimiz yok, Spock.
We don't have much time, Spock.
Fazla vaktimiz yok!
We haven't got much time!
Paris şaşırtmamızın farkına varınca bütün yolları kapatacaklardır onun için fazla vaktimiz yok bu yüzden Marc'ı hastanede bırakacağız ve onu daha sonra alacağız.
If they don't follow the Paris clue and set a roadblock Marc will get out. We'll pass the roadblock and pick him up later. That's the only way.
Pekala, devam edelim, fazla vaktimiz yok.
All right, let's go. We don't have all day.
Haydi canım, fazla vaktimiz yok.
Honey, come on, we don't have much time.
Kaybedecek fazla vaktimiz yok.
There isn't much time to lose.
Çok fazla vaktimiz yok, Mr.Prince. Hemen uğramanızı istememin sebebi de buydu zaten.
We don't have much time. That's why I asked you to come right away.
- Fazla vaktimiz yok, o yüzden kısaca anlatayım.
- We haven't got much time, so I'll make this fast.
Fazla vaktimiz yok, biliyorsun.
We don't have much time, you know.
Fazla vaktimiz yok.
We ain't got much time.
Fazla vaktimiz yok.
We don't have all day.
Fazla vaktimiz yok.
We don't have enough time.
Fazla vaktimiz yok.
There's not enough time.
- Fazla vaktimiz yok.
- We haven't got hours.
Striker, fazla vaktimiz yok. Şunu söylemeliyim ki bunu başarırsan pek çok insan Macho Grande'yi tümüyle unutacak.
Striker, we don't have much time, but I'll say this... you pull this off, and a lot of people just might forget that Macho Grande ever happened.
- Arkadaşlar bir dakika, biliyorsunuz ki fazla vaktimiz yok.
Friends. Just a minute, please. You know we don't have enough time.
Fazla vaktimiz yok.
We haven't got long.
vaktimiz yok 65
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65