English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ G ] / Gazeteler

Gazeteler traducir inglés

1,230 traducción paralela
Bu hikaye gazeteler ve televizyonun haberleriyle herkeste endişe yaratmaya başladı.
This story is becoming an obsession with the publicity in the papers and on tv about that crazy maniac.
Gazeteler bunun "Komplo Duruşması" olduğunu yazdı.
The papers called it the "Conspiracy Trial".
Polis, ordu televizyon gazeteler ve kanun.
police, army, television, newspapers, and the law.
Tüm gazeteler hikayeler yayınlamaya başlamış.
Thank God the press haven't picked up on it.
Bütün gazeteler yazıyor.
It is in all the newspapers.
Bütün gazeteler bundan bahsediyor!
All the newspapers are talking about it!
Gazeteler burada olanlar hakkında... neden hiçbir şey yazmıyor, söyler misiniz?
Can you tell me why there is nothing in any of the newspapers... about what is happening here?
Gerçi bazı yabancı gazeteler durumdan yararlanarak... turistleri korkutmak için iftira dolu söylentiler yayıyor.
Even if certain foreign newspapers take advantage of the situation... to spread libelous rumors in order to discourage the tourists.
Bir sabah gazeteler istemediğin şeylerle dolu olacak.
One morning papers will be full of the things you dont like,
Gazeteler "Namlı kabadayılardan falan filan öldü" diye yazacaklar.
Papers will write, "somebody from reputated died."
- Gazeteler.
- Newspapers.
Anahtarlar, çimenler ve gazeteler hakkında konuştuk.
We've talked about keys and grass and newspapers.
Gazeteler beni içlerine çekemiyor bilhassa da beni bulunduğum zamandan alıp götüremiyorlar.
The paper doesn't absorb my attention enough and, above all, doesn't take me sufficiently out of the present.
Gazeteler haberleri yayımladı.
The papers published the news.
Gazeteler, cenaze... Biliyorum bunu söylemek çok kötü ama, iyi ki sırada sen varsın.
I know it's a dreadful thing to say but I'm so glad you're next in line.
Eğer Manfred bu kadar önemli bir adamsa neden gazeteler hiçbir şey yazmıyor?
If Manfred were so important, why isn't there something in the papers?
Gazeteler öyle söylüyor... Şehrin suç kavramına... yeni bir bakış açısı getirmek ile biliniyor.
The papers call her that... and she is known as that to a limited extent... in your more crime-conscious sections of the city.
Sedyeler, yalıtılmış duvarlar Gazeteler, maskeler.
Stretchers, walls covered with newspapers, masks.
Tüm gazeteler hakkında yazdı.
It was in all the papers.
Eğer onu idam edersek Gazeteler televizyon Radyolar adamın yedi çocuğundan bahsedecek
You understand, if we execute him, all the newspapers, TV stations and radios will talk about his seven kids.
Gazeteler duymasın!
No reporters!
Günlük gazeteler sık sık bize hapishanelerle ilgili haberler verir. Ne yazık ki bunlar acı haberlerdir. Giderek sıklaşan intihar haberlerini aktarırlar.
Periodically, and indeed sadly, major newspapers write about our prisons with their ever more frequent suicides, their riots born from despair yet nurtured by a decaying penal system.
Gazeteler doğruladı.
So the news is confirmed.
Evet.... umarım gazeteler adımı doğru yazar.
Yeah. Well I hope they spell my name right in the papers.
- Gazeteler sizi macar bağlantılarınız sebebiyle arayıp duruyordu.
- The newspapers have been calling you the Hungarian connection.
Diğer tüm gazeteler, uyum özgürlük ve... barış içinde yaşamaya devam edebilirler.
"All other newspapers may continue to live in tranquillity and in freedom and in peace."
Hollanda'da çıkan çeşitli yasadışı gazeteler vardı.
It had some illegal periodicals in Holland.
Gazeteler yazmadan hemen önce.
Just before the story broke in the papers.
Sadece gazeteler yok diye mi?
Just because there were no newspapers?
İdam hakkında tüm salak gazeteler aynı salak haberi yazacak.
Every damn paper is gonna have the same damn story on that execution.
Ve o lanet gazeteler her zaman, her lanet olması zaman neden senden bahseder durur?
And what the hell do the papers do all the time but print about you all the goddamn time?
Hepsinin üstüne de, şu lanet olası hayatında benzin istasyonundan dışarısını asla görmemiş bir... çelimsiz küçük Pikayun kızı için gidiyorsun. Ve Tanrı aşkına tüm lanet gazeteler her zaman senden bahsedip, duruyor.
Take you, and on top of that, that damn puny, little Picayune girl that ain't never seen the outside of a filling station, and by God the papers do but print about you all the time.
TV, radyo, gazeteler yalan söyledi.
TV, radio, papers, everybody was lying.
Gazeteler!
Newspapers!
Gazeteler gelmedi mi daha?
Have the newspapers arrived yet?
- Gazeteler geldi.
- Ah, good.
Gazeteler geldi mi Fawlty?
- Papers arrived, Fawlty?
- Gazeteler geldi mi Fawlty?
- Papers arrive yet, Fawlty? - Not yet, Major.
Gazeteler geldi mi Fawlty?
- Papers arrived yet, Fawlty?
Gazeteler gelmedi mi daha?
Papers arrived yet?
Gazeteler kayıp bir paradan söz etmişler.
The newspapers mentioned some missing money.
Gazeteler, haber ajansları, TV haber merkezleri.
Newspapers, wire services, TV newsrooms.
Gazeteler çok daha fazlasını öder.
Any newspaper would pay a lot more.
Üstelik gazeteler bunun sansasyonel olduğunu yazıp duruyor.
Now the newspapers have something further to sensationalize about.
- Gazeteler, oy vermez.
- Newspapers don't vote.
Macera kitapları, romanlar gazeteler okuruz.
We read adventures and novels and... journals.
GAZETE dışında başka gazeteler de var...
There are other papers besides The Paper.
Gazeteler bile sizi kutluyor.
Even the papers are cheering you.
Gazeteler sizin hakkınızda olağandışı varsayımlarda bulundu.
Two newspapers have already made unusual hypotheses about you.
Valinin karısına 200 gül yolla.. .. ve gazeteler için bir resim al.
And send the mayor's wife 200 roses from me, and make sure we get a picture of it for all the newspapers.
Tüm gazeteler böyle söylüyor, o yüzden buraya gelmeye hakkınız yok!
That's what all the newspapers have said.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]