English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ G ] / Gecen

Gecen traducir inglés

65,091 traducción paralela
Gecen harika geçiyor gibi.
You look like you're having a great night.
Geçen gün ofiste bir ziyaretçim olduğunu duydum.
I heard I had a visitor at the office the other day.
Müfettişin geçen yılki raporlarını getirdim.
These are the last year reports from the controller general.
Geçen yıldan sonra burada olabilmene ne kadar mutlu olduğumu Tom'a da söyledim.
I told Tom I am so happy that you're gonna be there after what happened last year.
Belki de... 30 yıl hayatta kalmamın yaşamak değil, hayatta kalmak dikkatini çekerim belki önleyicilerle, tabutlarla ve kutularla geçen 30 yılın ardından belki hayatta kalmanın...
Maybe... after 30 years of surviving... not living, mind you, but surviving... maybe after 30 years of blockers, and coffins, and boxes... maybe I realized...
Geçen yıl beş milyonun üzerinde katılım vardı.
What? Last year they had over five million people.
Nasıl olur da koridordan geçen başka bir anne ondan daha bilgili olabilir?
How does a mother passing by know more than her?
Fakat geçen geceki bir kurttu.
But last night, it was a wolf.
Geçen sefer onu neredeyse kaybetmiştik.
We almost lost him last time.
Her geçen kuantum parçası önemli bir farkla simetrik düşmektedir.
Symmetry down to every last quantum particle, with one crucial difference.
Bazı şüpheci kişilerse bu olayların sebebinin, geçen hafta faaliyete başlayan Alterplex enerji kulesi olduğunu iddia ediyorlar.
Some skeptics believe the events are linked to the alterplex energy tower launched last week.
- Geçen gece.
Just last night.
Geçen geceyi hatırlıyor musun Norman?
Do you remember last night, norman?
Geçen gün sana yalan söyledim.
I lied to you before, the other day.
Geçen gün ne dediğini söylesene.
Tell'em what he said the other day.
Geçen yılki kazayı tamamen atlattın mı?
Are you fully recovered from last year's crash?
Mejia'yı canlı yakalamak için Mills'i kullanmak... -... 10 yıl içinde elimize geçen en iyi fırsat.
Using Mills gives us our best opportunity in ten years to take Mejia alive.
Sekiz dakika önce önümüzden geçen araç.
Same van did a drive-by eight minutes ago.
Geçen sene hiç geçirdin mi?
Have you had any in the last year?
İtiraf ettim çünkü, eğer eğitilseydim öldüreceğimi varsaydım ama geçen gece öğrendim ki ben kimseyi öldüremem.
I confessed because I assumed I would if I'd been instructed, but then last night, I learned I'm not capable of killing.
- Geçen hafta öyle delirdiğim için özür dilerim.
- I wanna say I'm sorry for flippin'out in the writers'room last week.
Tıp okulunda geçen dört sezonluk bir dizim vardı.
Yeah, I had a show about med school on the air for four seasons.
Geçen hafta ona 400 dolar verdim.
I gave him 400 bucks last week.
Son iki ay göz önüne alındığında, en sancılı geçen muhtemelen sekizinci gündü.
If I really think about it, it's probably, like, the eighth-toughest day I've had in the last two months.
Geçen yıl turda başıma gelen bir şey.
This happened while I was on tour last year.
Liz, ciddiyim, geçen hafta da demiştim veda partisi yok.
I'm serious, Liz. I told you last week, no leaving do.
İlk aşamayı geçen adaylar, eğitimin bir üst seviyesine geçiyor.
Then candidates who make the first cut move to a more extended period of training.
Çavuş Johns, mahkemeye geçen yıl Kasım ayında Mark Costley'nin davranışlarında değişim olmadığını söylediniz. - Evet.
Sergeant Johns, you've told the court that you saw no change in Mark Costley's behaviour in November of last year.
Mark Costley'nin size olan davranışlarında... geçen yıl Kasım'da bir değişiklik oldu mu?
In respect of Mark Costley's behaviour to you... was there a change in November last year?
Geçen yıl Kasım boyunca, ve Aralık da dahil, ikinizin kısa süreli bir ilişkisi yok muydu, sert bir şekilde sona eren?
Isn't it the case that, during November and into December of last year, the two of you had had a short-lived relationship, which ended acrimoniously?
Öyleyse bu, size karşı davranışlarında bir değişikliktir, geçen yıl Kasım ayında?
So this marked a change in his behaviour, then, towards you, - in November of last year?
Ve bu buluşmaların sonuncusunda, geçen yıl Aralık ayının başlarında, Bay Costley ile yakın bir temasınız oldu, Bull And Keg adlı bir Westminster pubında
And on the last of these occasions, in early December of last year, you had intimate contact with Mr Costley in a Westminster pub called the Bull And Keg.
Yani, siz mahkemeye..... Mr. Cosley "her zamanki Mark" tı derken... .. geçen yıl Kasım ayında, Yvonne Carmichael
So, when you told this court... that Mr Costley was " just Mark'"... in both November of last year, when Yvonne Carmichael sought his advice after her rape by George Selway and in the days immediately preceding
- Geçen sefer onu kaybediyorduk.
We almost lost him last time.
Benimle geçen dakika derstir.
Everything's a lesson, every moment with me.
Hey, geçen gün seni eklemeye çalıştım ama profilini bulamadım.
I was trying to add you the other day, but I couldn't find your profile.
Geçen defa işe biraz zevk katmamıza pek aldırmamıştın...
Oh, you didn't mind last time we mixed business with pleasure.
TEDAVİ EDİLEMEYEN elime geçen bütün vitamin haplarını alırdım ve vücut işlevlerime kafayı takmıştım.
I ate every multivitamin I could get my hands on, and I was obsessed with bodily functions.
Geçen yılda astımım oldukça kötüleşti.
And my asthma has been so bad this past year.
Komşum geçen yıl kanserden öldü.
My neighbor there died from cancer probably just last year.
Geçen ayki vurgunumuzun şimdiye kadar yapılan en büyük vurgun olduğunu bildirmekten memnuniyet duyarım.
I'm pleased to report that last month was our largest haul to date.
Geçen yıl DAEŞ'ten daha fazla insan öldürdüler.
They killed more people last year than ISIS did.
Anabel'in geçen ayki okul ücreti gecikti.
Anabel's school deposit is due next month.
Geçen seferkiler gibi sadece sen ve ben olsak, daha kolay olmaz mıydı?
Would have made it so much easier if it was just you and me like it was on all the other ones.
IŞİD, her geçen saat yaklaşıyor.
Isil is getting closer by the hour.
Arada geçen zamanda neler oldu?
What happened in between?
Sosyal hizmetlerde geçen zor bir hayattan sonra, kendi çabasıyla bir şeyler yapmaya çalışıyordu.
An orphan who fought his way through a difficult foster-care system to become something.
Geçen bahar ayrıldınız, sonra da Wes ile beraber olmaya başladın.
So you broke up last spring, and then you started dating Wes.
Geçen hafta Frank'i gördüm.
I saw Frank last week.
Ben de babamı özlüyorum... Her geçen gün... Hem de çok, üstelik kendisi koca bir göt olduğu hâlde ama...
I miss my dad... every day... so much, and he was a giant ass, but... this is not a good idea, Laurel.
IŞİD, her geçen saat ilerliyor.
Isil is taking neighborhoods by the hour.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]