Gelecek sefere traducir inglés
1,288 traducción paralela
Gelecek sefere, parmaklarını koparacağım.
Next time, it'll be your fingers.
Umarım gelecek sefere o orospu çocuğunu batırırız.
Next time, I hope we sink the son of a bitch.
Gelecek sefere Texas'tan geçerken bütün karavan parklarından uzak dur. Ve Texas'tan geçiyorsan, bunu hızlı yapmaya bak.
Next time you're drivin'through Texas, you better stay clear of all the trailer parks, and if you are drivin'through Texas, why don't you do it fast?
Yoksa gelecek sefere...
The next time you cross it...
Gelecek sefere, çarpacağım.
Next time, hit it.
Gelecek sefere.
Next time.
Gelecek sefere sevgilimle geleceğim.
I'll bring my girlfriend with me next time.
- Gelecek sefere.
- Well, next time.
Gelecek sefere sorduğunda hayır diyebilirim.
- I may say no.
Gelecek sefere daha iyi olursun.
You'll do better next time.
Biz gelecek sefere bunu kontrol edemez miyiz?
Can't we check it out the next time we come this way?
Gelecek sefere, komplocular ile birlikteymişim gibi yapacağım, ve bir karşı saldırı düzenleyeceğim.
Next time, I'm going to pretend to go along with the conspirators, and then stage a counterstrike.
Gelecek sefere, güvenlik protokolleri devre dışı dediğimde, inanırsınız.
Next time, you'II believe me when I tell you the safety protocols are off.
Gelecek sefere programı, bu güne kadar hiç açmadığımız hikaye dosyalarının Tuvok tarafından yeniden açılması durumunda bütün bu arızalar gerçekleşecek şekilde programlamış.
She programmed it to cause all of these shutdowns the next time Tuvok reopened the narrative parameters file, which he didn't do until today.
Gelecek sefere taşıma kabını güçlendirmeli.
The containment field needs to be reinforced next time.
Peki ya, gelecek sefere?
But what about the next time?
Gelecek sefere soyarım.
Oh, well, I'll rob it next time.
- Gelecek sefere Kaliforniya'ya gittiğimizde.
- Oh, dear. - Next time we're in California.
Gelecek sefere, kalkış kubbesine saldırabilirler.
Next time, they may attack the launch dome.
Gelecek sefere daha fazlasi olsun... yoksa gercekten senden senin icin degerli olan birseyi alirim.
Next time you'd better have more... or I'll take something truly precious from you.
Gelecek sefere, kutuları dizmesi için onu da getir.
Next time, bring her to set up the cans.
Pekala, öyleyse kesinlikle gelecek sefere.
All right, definitely next time.
Umarım onunla bir daha karşılaşmayız çünkü gelecek sefere kimse sağ kurtulamaz.
I only hope we never come across it again... because next time, no one's going to survive it.
- Gelecek sefere sözümü dinle!
- Maybe next time you'll listen!
Gelecek sefere beni suçlamadan önce iyi düşünmelisin.
Piénsalo the next time before doing accusations to me.
Gelecek sefere bekliyor olacağım.
Be waiting for you next time.
Shakespeare Usta'ya gelecek sefere daha neşeli bir şey... yazmasını söyle. Ayın 12si için.
Tell Master Shakespeare something more cheerful next time... for Twelfth Night.
Gelecek sefere, olur mu?
Next time, OK?
Eğer yeterince sıkı çalışırsan, belki gelecek sefere.
- What about me? - If you study a lot Maybe next time.
Şikayetin varsa, gelecek sefere kendi bavulunu kendin toplarsın.
If you have complaints, you can pack your own stuff next time.
Gelecek sefere kellem gidecek.
Next time it'll be my neck.
Gelecek sefere biraz daha hevesli görünmeye çalışın.
Oh, next time try to contain your enthusiasm for the job.
Gelecek sefere ayakaltında bir yere koymazsın sen de.
You should be more careful where you put things in the future.
Lütfen, gelecek sefere bunu aklından çıkarma.
Please, try and remember that next time.
Gelecek sefere kadar.
Until the next time.
İyi. Gelecek sefere hatırlarım.
Well, I'll remember that in the future.
Gelecek sefere bir şey plânladığında, önce bana gel.
In the future, you want to put something on the agenda, come to me first.
Gelecek sefere önünüzü kapatın dediğimde, kapatırsınız belki.
Next time I say button your coats, maybe you'll button your coats.
Bak ne diyeceğim, gelecek sefere izin vermem.
Well, I'll tell you what. Next time, I won't.
Gelecek sefere kadar bir şey olmayacaktı, Kibler'ın önünde bir daha davaya çıktığımda da taşaklarımı kesecekti.
Except, the next time I'm in front of Kibler, he cuts off my balls.
Gelecek sefere görüşmek üzere. Evet.
- See you next time eating the pudding.
Gelecek sefere daha az chilapen kullanacağım.
Next time, I'll use a few less chilapenos.
Gelecek sefere... tavuk salatası ısmarla.
Next time... order the chicken salad.
Umarım gelecek sefere bu kadar koşmam gerekmez.
I just hope that next time, I don't have to run so much.
Gelecek sefere gerçek mermi kullanır!
The next time, he'll use real bullets!
Sen de çeneni kapalı tut. Yoksa gelecek sefere seni ben vurabilirim.
You keep your mouth shut,'cause the next time it might be me.
Gelecek sefere hiçbirşey beni durduramayacak.
Next time we meet, it's no holds barred.
Tamam gelecek sefere bir dahaki konuya geçeriz.
So, next time we'll start with the new stuff.
Gelecek sefere emirlerimi uygulama... bende seni atık çöpün içine atacağım, bunu anladın mı?
Next time you don't follow my orders... I'll dump you with the rest of the garbage, you got that?
Belki gelecek sefere.
Maybe next time.
Evet. Gelecek sefere.
Next time.
geleceğim 238
gelecek misin 89
gelecek 246
geleceksin 36
geleceğe 29
gelecek hafta 86
gelecek misiniz 18
gelecekte 47
geleceğiz 22
gelecek mi 35
gelecek misin 89
gelecek 246
geleceksin 36
geleceğe 29
gelecek hafta 86
gelecek misiniz 18
gelecekte 47
geleceğiz 22
gelecek mi 35