Gerçekten güzel traducir inglés
5,319 traducción paralela
Bugün kendimi gerçekten güzel görmüyorum.
I'm just not feeling really pretty today. come on, Olivia.
- Tadı gerçekten güzel olmuş...
- It really tasted good
- Evet. Oralar gerçekten güzel.
That place was really nice.
Gerçekten güzel vakit geçiriyorum.
I've had a really good time.
Özellikle zorlu yolculuktan sonra yerleşim yerine varmak gerçekten güzel hissettirdi. Büyük bir oh çekerek rahatladık.
It felt really good to arrive at the settlement, especially after our trek there- - a huge sigh of relief.
Evet, gerçekten güzel bir andı.
Yeah, it was a really cool moment.
- Dürüst olmak gerekirse, gerçekten güzel.
- To be honest, she is really beautiful.
- Bu senin için gerçekten güzel ama bak tüm bunlara sahibim.
Well, that's really nice of you, but look
Gerçekten güzel bir kolyesi var..
and we're back together...
Dj olmak gerçekten güzel.
Being a DJ is really nice.
Austin gerçekten güzel, Organizatörlük, gayet iyi.
Austin sounds great, event planning, all great.
Gerçekten güzel.
Really good.
Gerçekten güzel bir tane hem de.
A really nice one.
Gerçekten güzel.
It's really nice.
Bıyığın sende gerçekten güzel durduğunu... düşündüğün zamanlar oluyor.
There's a phase you go through when you think that the mustache actually looks good on you.
- Gerçekten güzel.
- It's really good.
Dans solom gerçekten güzel gelişiyor ve üniversiteye girmek için lazım olan notları kolayca alacağım bence.
My dance solo is coming along really well, and I think I'm easily gonna get the marks to get into uni.
Senin siten gerçekten güzel.
Your web site- - beautiful.
Bu gerçekten güzel bir oryantal.
That's a really pretty Oriental.
Gerçekten güzel olduğumu mu düşünüyorsun?
You really think I'm beautiful?
- Gerçekten güzel bir geceydi.
- It was a great night.
Bu sabah gördüğüme göre, evin gerçekten güzel.
From what I saw this morning, your house is really nice.
Gerçekten güzel bir kadınsınız. Ama mükemmel değilsiniz.
You really are a beautiful woman... but not perfect.
- Gerçekten güzel bir kalem.
It's actually a really nice pen.
Eğer bir fark yaratacaksa gerçekten güzel bir teknesi var.
It's a really nice boat, if that, uh, makes any difference.
Hepiniz geldiğiniz için teşekkür ederim, ve şunu söylemeliyim ki bu havalı konferans odasında dikilip bir iş toplantısında insanlara hitabetmek, gerçekten çok güzel.
Thank you all for coming, and let me just say how truly, deeply trill it is to be standing in this dope-ass conference room, addressing a group of people in a business meeting.
Çok güzel bir sikişe bayağı yaklaşmıştım gerçekten. Çok teşekkür ederim.
Honestly, I was about to be on the happy end of a very nice charity fuck, thank you very much.
O zaman gerçekten çok güzel bir kadınmış, büyükbaba.
Then your grandmother would have been very pretty.
Evet, gerçekten oldukça güzel iş çıkarıyorsunuz.
Yeah. You guys really cut the crap up there.
Bunlar gerçekten de çok güzel.
These are really, really good.
Gerçekten bak, her şey güzel ama gitmemiz lazım.
Honestly, everything's fine, but we have to go.
Ne kadar güzel değil mi? Gerçekten öyle.
Isn't she beautiful?
Seni görmek gerçekten çok güzel.
It's so amazing to see you.
Gerçekten çok güzel. Teşekkür ederim.
That is so beautiful, thank you.
- Merhaba. - Çok güzel gerçekten.
- This is so beautiful.
Güzel ama gerçekten zor bir ülke.
It's a beautiful, fucking difficult country.
East End'e geri dönmek gerçekten çok güzel.
It is so nice to be back in East End.
Güzel şeyler gerçekten bekleyenin başına geliyor.
Good things really do come to those who wait.
Hayır, gerçekten çok güzel olmuşsun!
you look really pretty!
- Çok güzel. - Gerçekten de öyle.
- It's beautiful.
Ama burası gerçekten çok güzel, değil mi?
But it's beautiful up here, isn't it?
Şimdi terapiye getirdiğin o güzel ile gerçekten evli misin? Ya "hayır" dersem?
Now... are you really married to that sweetheart you brought to the retreat, huh?
- Gerçekten güzel söyledin.
You sounded really good there, man. - Start the band.
Gerçekten düşündüğünde bu oldukça güzel bir balayı oluyor.
This has been a pretty good honeymoon when you really think about it-
Gerçekten acıttı, seni güzel hayalet asa.
Ow! That really hurt, beautiful specter.
Gerçekten çok güzel olmuş.
It's really, really fantastic.
- Gerçekten çok güzel!
- Oh, it's nice!
Evet, gerçekten çok güzel.
Yeah, it's really pretty.
Bu güzel çünkü bu projenin gerçekten güçlü olduğunu hissediyorum ve bunun peşini bırakmamın imkanı yok.
That's good because, you know, I feel very strongly about this project, and there's no way that I'm gonna give it up.
Evet. Güzel. Max gerçekten yapamaz bunu.
Max doesn't really get that.
- Evet, güzel oldu. - Keaton gibi konuşuyorsun gerçekten.
You really have the Keaton voice down.
gerçekten güzeldi 22
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel bayan 54
güzel olmuş 50
güzel bir gün olacak 16
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel bayan 54
güzel olmuş 50
güzel bir gün olacak 16
güzel mi 269
güzel bir akşam 18
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel yer 53
güzel bir akşam 18
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel yer 53