Görünmez traducir inglés
4,110 traducción paralela
Avlanan larva balıkçıllarına karşı siyah kabukları onları uzaklardan bakınca görünmez yapıyor.
They have black smells, that make them far less conspicuous to prowling herons
Tamam, affedersin. Sadece kendimi görünmez hissettim işte.
I was just feeling invisible!
Çocukların görünmez mürekkebi.
Kid's invisible ink.
Bu binanın çatısına dışkısını yapan görünmez bir Tekboynuz'un var olmadığını da kanıtlamayamazsın.
I can't prove there's not an invisible unicorn welding a turd to the roof of this building.
Görünmez tebeşir.
Invisible chalk.
Görünmez çizgiyi çizdim yani sanırım.
I drew the invisible line... I think.
Siz hanımlar bir kez bile güzel görünmez misiniz?
Don't you ladies look nice... For once?
Yüzük seni görünmez yapıyor.
The ring- - it makes you invisible.
Muhtemelen görünmez bir geçit var.
Probably just an invisible barrier.
Akışı kontrol etmek, görünmez kalmak.
Control the narrative. Stay invisible.
Henry, senin görünmez kız benden çok daha güzel.
Henry, your invisible girlfriend is so much prettier than I am.
Benim görünmez nişanlım.
That's my invisible fiancée.
Manyetosferden alınan güçle bu pusuladaki ibreyi Kuzey'e doğru döndüren görünmez kaynak aynı.
Power drawn from the magnetosphere, the same invisible source that compels the needle on this compass to point North.
Dünya aynı 10 yıl önceki hali gibi görünüyor ama onun altında çok garip oluyor. Görünmez mücadele başladı.
The world looks like it did ten years ago, but underneath, it's become very strange indeed.
MIT'nin ağını hacklediğinde seni görünmez kılmaya yarayan bir güvenlik duvarı kullanmıştın.
When you hacked the MIT network, you used a secure backstop that kept you invisible.
Görünmez bir paraşütüm olduğunu hiç fark etmemiştim.
It never occurred to me I had this invisible parachute.
Görünmez çit gibi bir şey.
It's some sort of invisible fence.
Görünmez boyayla falan mı kaplı yani?
You mean it's covered in invisible paint or something?
- Pekâlâ, görünmez sandviçlerin hastasıyım.
Well, I am a fan of invisible sandwiches...
- Görünmez bir giysi.
- An invisible shirt.
Ofise Pac-Man kostümü giyip gelsem Selina, Boston P.E.K. ofisinden gelen görünmez adamı fark eder miydi sence?
Do you think Selina would notice the invisible man from the Boston PAC office if I showed up at the office in a Pas-Man costume?
Adam sanki görünmez birisi.
It's like the guy was invisible.
Ama önce görünmez bir gemiyi bulmanın bir yoluna ihtiyacımız var.
First we need a way to find a ship that's invisible.
"Görünmez sayfada, sonsuza dek şarkı söyleyip dans edeceğiz!"
"Will sing and dance forever in the invisible palace!"
"Görünmez bir kafes içinde şarkı söyleyip dans edebilir!"
"Forever can sing and dance in an invisible cage!"
Gözlemlersin, kucaklarsın ve alırsın ama geride kalıp görünmez olmaya çalışırsın.
You observe and you embrace and you take in, but you stay back and you try to stay invisible.
Evet. Buraya kendimizi görünmez hissettiğimiz için taşındık. Erkekler artık bizi kesmemeye başlamıştı.
Right, and we moved here because we were feeling invisible, that men had stopped looking at us.
Herkesle röportaj yapmıştım bayan yöneticilerden erkek hemşirelere, görünmez bariyerlerle savaşan cinsiyet değiştirmiş kadınlara kadar.
I'd interviewed everyone from female executives to male nurses to transgender women battling the glass ceiling.
Saldırgan yüksek yoğunluklu LED ışıklı bir şey takarak, gözle görünmez olabilir.
So our attacker could be wearing some sort of high-intensity IR lights, which would be invisible to the eye but blinding to that camera.
Katil bir hayalet, ninja ya da görünmez adam.
Shooter is a ghost, ninja or... invisible man.
Amanda'nın anısına ve tüm görünmez çocukların anısına.
In honor of Amanda, and all of the... invisible children.
Görünmez Kadın geri döndü.
The Invisible Woman returns.
Görünmez kadına da bakın.
Well, if it isn't the invisible woman.
Fakir, üzgün, görünmez ve ufak adamın tekisin.
You're a poor, sad, invisible, little man.
Görünmez, asit atan ejderhalar mı?
Invisible, acid-shooting dragons?
Bunu görünmez çuvalıma koyacağım.
I'll just put it in me invisible sack.
Hem böylece bir cinayet gibi görünmez.
So subtle it wouldn't even seem like a murder.
Görünmez, yok edilemez ve tamamen kaçılamaz bir kubbe.
Invisible, indestructible, and completely inescapable.
Bir helikopterin inip bizi kurtarabileceği görünmez bir duvar değil bu.
Now, this is not just some invisible wall where a chopper can drop in and rescue us, man.
Şu görünmez duvar yıkıldı mı?
Did that invisible wall come down?
Daha önce anonim oldum, görünmez oldum ve...
I was anonymous, invisible, and...
Diş tellerim çıktığından beri ilk kez görünmez gibi hissetmedim.
For the first time since I got my braces off, I didn't feel invisible. "
Gerçi görünmez olmak şu an o kadar da kötü gelmiyor.
Although, invisible doesn't sound like a bad proposition right now.
Perde, bizim seviyemizle tüm ölmüş doğaüstü varlıkların seviyesini ayıran görünmez bir duvar.
It's an invisible wall that separates our plane from the plane of all dead supernatural creatures.
Yemin ederim, görünmez olmak seni delirtir.
I swear, being invisible will drive you mad.
Görünmez olmamızın bir sebebi var.
We're invisible for a reason.
Bizim dışımızda herkese görünmez kal.
So remain invisible. To everyone but us.
Hep böyle görünmez.
It doesn't always look like that.
Görünmez, yok edilemez ve kaçılamaz bir kubbe.
Invisible, indestructible, inescapable.
Hatta görünmez.
Invisible, even.
Görünmez oldum.
I'm invisible.